Doğum sonrası davranışlar
Ruhsal Danışma Merkezi'nde (RUDAM) Psikiyatrist Dr. Bahadır Bakım, doğum sonrası kadınlarda "hüzün yaşantısı" ve "depresyon" başta olmak üzere, ciddi akıl hastalıklarına kadar varabilen ruhsal problemlerin yaşandığını söyledi. Bu problemlerden ilki olan "doğum sonrası hüzün yaşantısı"nın, doğum yapan kadınların yaklaşık yarısında görüldüğünü dile getiren Dr.Bakım, bunun, doğumu izleyen 2-4 gün içinde hafif düzeyde de olsa gerginlik, yorgunluk, kendisinin ya da çocuğunun sağlığıyla ilgili endişeler, ağlama ve sıkıntı gibi belirtilerle ortaya çıktığını kaydetti.
Dr. Bakım, bu sendromda dikkati toplayamama, uykuya dalmada sorun, ya da sık uyanma gibi belirtilerin de oluşabildiğini belirterek, "Hüzün yaşantısı sendromu, 2 gün en yoğun biçimde yaşanır ve iki hafta sonra da herhangi bir tedavi uygulanmadan kendiliğinden düzelir" diye konuştu. "Doğum sonrası depresyon"un ise "ağlamaya hazır bir görünüm, gelecek için umutsuzluk, kendini anne olarak yeterli görememe, unutkanlık, iştahta azalma, neşesizlik, sinirlilik, yorgunluk, ve benzeri bedensel hastalıklar olduğu" şeklinde düşünceler ile ortaya çıktığını ifade eden Dr. Bakım, bu kadınların yüzde 60-70'inin doğumdan sonra bir yıl içinde iyileşebildiğini ve tedavi için ilaç ve psikoterapi yöntemlerinin denenebileceğini kaydetti.
Akli dengeye dikkat edilmeli
Dr. Bakım, doğum sonrasında her 500 kadından birinde çok ciddi akıl hastalıklarının da görülebildiğini belirterek, doğum sonrası kadında "Uykusuzluk, başağrıları, duygusal açıdan aşırı tepkisellik, huzursuzluk ve gün içinde sıkça dalgalanan bir ruh hali, kendini her türlü kötü olayın sorumlusu olarak görme, doğan çocuğun aslında kendi çocuğu olmadığını, hatta doğumu bile kendisinin yapmadığını, bebekte bir sağlık sorunu olduğu, ona yeterince bakamayacağı ve acı çektirebileceği düşünceleri, bebeğini öldürmesi, kurban etmesi yolunda olmayan sesler duyma" gibi belirtilere dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Olumlu ve umut verici yaklaşılmalı
"Bazen de nerede olup, ne yaptığını bilememe, yaptıkları ve yaşadıklarını unutma, hatırlayamadığı kısımları kendine göre uydurarak doldurma gibi belirtiler de görülebilir. Doğumu izleyen ilk 2 hafta içinde başlayabilen bu durumun, erken dönemde yeterince tedavi edilmesi gerekir. Bu durumda anne ve bebeğin güvenliği için hastaneye yatırılma, emzirmenin kesilmesi ve ilaç tedavisi düşünülmelidir. Rahatsızlığın en üzücü tarafı, hastaların yüzde 4'ünde bebeği öldürme davranışına rastlanmasıdır. Bu nedenle hastalık, kişinin çevresince önemsenmeli ve dikkatli olunmalıdır."Doğum sonrasında kadının hareketlerine ve davranışlarındaki değişimlere dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Bakım, "Doğum sonrasında kadının çevresi, özellikle de eşi tarafından iyi anlaşılması gerekir. Bu zor dönemde eş ve yakınların, kadına daha olumlu yaklaşarak destek olmaları şart. Ayrıca, anneye 'bebeğe çok iyibakabileceği' şeklinde destekleyici yaklaşımlarda bulunulmalıdır" diye konuştu.
Ruhsal Danışma Merkezi'nde (RUDAM) Psikiyatrist Dr. Bahadır Bakım, doğum sonrası kadınlarda "hüzün yaşantısı" ve "depresyon" başta olmak üzere, ciddi akıl hastalıklarına kadar varabilen ruhsal problemlerin yaşandığını söyledi. Bu problemlerden ilki olan "doğum sonrası hüzün yaşantısı"nın, doğum yapan kadınların yaklaşık yarısında görüldüğünü dile getiren Dr.Bakım, bunun, doğumu izleyen 2-4 gün içinde hafif düzeyde de olsa gerginlik, yorgunluk, kendisinin ya da çocuğunun sağlığıyla ilgili endişeler, ağlama ve sıkıntı gibi belirtilerle ortaya çıktığını kaydetti.
Dr. Bakım, bu sendromda dikkati toplayamama, uykuya dalmada sorun, ya da sık uyanma gibi belirtilerin de oluşabildiğini belirterek, "Hüzün yaşantısı sendromu, 2 gün en yoğun biçimde yaşanır ve iki hafta sonra da herhangi bir tedavi uygulanmadan kendiliğinden düzelir" diye konuştu. "Doğum sonrası depresyon"un ise "ağlamaya hazır bir görünüm, gelecek için umutsuzluk, kendini anne olarak yeterli görememe, unutkanlık, iştahta azalma, neşesizlik, sinirlilik, yorgunluk, ve benzeri bedensel hastalıklar olduğu" şeklinde düşünceler ile ortaya çıktığını ifade eden Dr. Bakım, bu kadınların yüzde 60-70'inin doğumdan sonra bir yıl içinde iyileşebildiğini ve tedavi için ilaç ve psikoterapi yöntemlerinin denenebileceğini kaydetti.
Akli dengeye dikkat edilmeli
Dr. Bakım, doğum sonrasında her 500 kadından birinde çok ciddi akıl hastalıklarının da görülebildiğini belirterek, doğum sonrası kadında "Uykusuzluk, başağrıları, duygusal açıdan aşırı tepkisellik, huzursuzluk ve gün içinde sıkça dalgalanan bir ruh hali, kendini her türlü kötü olayın sorumlusu olarak görme, doğan çocuğun aslında kendi çocuğu olmadığını, hatta doğumu bile kendisinin yapmadığını, bebekte bir sağlık sorunu olduğu, ona yeterince bakamayacağı ve acı çektirebileceği düşünceleri, bebeğini öldürmesi, kurban etmesi yolunda olmayan sesler duyma" gibi belirtilere dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Olumlu ve umut verici yaklaşılmalı
"Bazen de nerede olup, ne yaptığını bilememe, yaptıkları ve yaşadıklarını unutma, hatırlayamadığı kısımları kendine göre uydurarak doldurma gibi belirtiler de görülebilir. Doğumu izleyen ilk 2 hafta içinde başlayabilen bu durumun, erken dönemde yeterince tedavi edilmesi gerekir. Bu durumda anne ve bebeğin güvenliği için hastaneye yatırılma, emzirmenin kesilmesi ve ilaç tedavisi düşünülmelidir. Rahatsızlığın en üzücü tarafı, hastaların yüzde 4'ünde bebeği öldürme davranışına rastlanmasıdır. Bu nedenle hastalık, kişinin çevresince önemsenmeli ve dikkatli olunmalıdır."Doğum sonrasında kadının hareketlerine ve davranışlarındaki değişimlere dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Bakım, "Doğum sonrasında kadının çevresi, özellikle de eşi tarafından iyi anlaşılması gerekir. Bu zor dönemde eş ve yakınların, kadına daha olumlu yaklaşarak destek olmaları şart. Ayrıca, anneye 'bebeğe çok iyibakabileceği' şeklinde destekleyici yaklaşımlarda bulunulmalıdır" diye konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.