Bölücülere ve uygulanan gayri milli politikalara karşı ortaya koyduğu tepkiden dolayı Trabzon halkını suçlayanlar Sakarya'daki tepkiye acaba nasıl cevap verecekler? TAYAD'lı provokasyon bu kez Sakarya'daydı, Sakaryalının tepkisi, Trabzonlu ile aynıydı
Bu kez de Sakarya patladıSakarya'da Trabzon'daki olayları protesto etmek amacıyla açıklama yapmak isteyen provokatör bir grup, Sakaryalıların tepkisiyle karşılaştı. Provokatör grubun olayları büyütme gayretleri polisin müdahalesiyle önlendi. 1'i kadın 6-7 kişilik grup, Atatürk Bulvarı'nda, "Provokasyona son'' başlıklı bildiriyi okumak istedi. Bu sırada, yaklaşık 30 kişilik başka bir grup, açıklama yapmak isteyen gruba saldırdı.
Belki bunu anlarlarTrabzon'daki olaylardan sonra Trabzon halkını suçlayarak provokatörleri savunan çevreler, acaba Sakarya olayından sonra ne düşünecekler? Sakaryalı da tıpkı Trabzonlu gibi uygulanan gayri milli politikalara tepkisini ortaya koydu. Provokatörler de Trabzon'a gitmekten vazgeçti.
Mersin'deki Nevruz kutlamaları sırasında Türk bayrağının yakılmaya çalışılması, ardından Trabzon'daki eylemlerin yıllardan beri oluşturulan bir vasatın neticesi olduğunu belirten Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Kepekçi şöyle konuştu: "Bu koşulları hazırlayan ise siyasi iradedir, yıllardan beri Türkiye'nin yanlış idare edilmesidir. Bu yetmiyormuş gibi Avrupa Birliğine uyum adı altında, millet kavramının içi boşaltılmaya çalışılmaktadır. Türkiye Cumhuriyetinin senedi olan Lozan antlaşması delinmektedir. Lozan anlaşmasında Türk Milletinin tanımı yapılırken "Millet Müslüman olandır, azınlık ise Müslüman olmayandır" şeklinde tarif edilmiştir. Yani Müslüman olan halk, Kürdüyle Arabıyla, Çerkeziyle hâsılı bütün etnik zenginliğiyle Türk milletini meydana getirir. Ermeni, Yahudi ve Rumlar ise gayrimüslim oldukları için azınlıktır diye kabul edilmiştir. İşte bu kabulün içi boşaltılmaya çalışılmaktadır. Azınlık tanımı, AB tarafından değiştirilmekte; AKP iktidarı buna boyun eğmektedir. Atatürk dönemindeki millet tanımı, Müslüman olan tebaa millettir kabulü değiştirilerek; dil, din ve etnik yapısı farklı olanlar azınlık kabul edilerek ülkemiz paramparça edilmek istenmektedir. Azınlık olarak tarif edilen insanlar aldatılmaya müsait hale getirilmektedir. Bölücülerin, vatanımızda gözü olanların kucağına itilmektedir. Azınlık kabul edilen bu millet fertleri farklı bayrak, toprak arayışına itilmektedir. Tarihi kökleri olan asil milletimiz ise bu bölünmüşlüğü asla kabul etmemektedir. Siyasi iradenin ortaya koyduğu zaafı protesto etmektedir.Kültüründen, köklerinden, asaletinden gelen hislerle toprak bütünlüğüne, millet bütünlüğüne sahip çıkmaktadır. Milletimizin ortaya koyduğu bu tepki Kuvay-ı Milliye refleksidir.Demokrasi, sivilleşme ve barış süreci adı altında milletimizi parçalara bölme, azınlıklar coğrafyası haline çevirme gayretlerinin, AB süreci adı altında süratle hukuki zemine kavuşturulduğunu vurgulayan Kepekçi şöyle devam etti: "Sanki ülkemizde bir millet, ulusal nitelikli bir devlet yokta halklar varmış, hem de bu halkların hakları gasp ediliyormuş havası verilerek, milletimiz rencide edilmekte, kışkırtılmaktır. Bu koşullar elbette ki Çanakkale'de omuz omuza mücadele etmiş milletimizi rahatsız etmektedir. Siyasi iktidarın zafiyeti ve yanlış icraatlarından dolayı halkımız demokratik cevap hakkını kullanmaktadır."Bayramoğlu iftira atıyorTrabzon'daki olaylarla Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş arasında zorla bağlantı kurmaya çalışan Yeni Şafak gazetesi yazarı Ali Bayramoğlu'na BTP'den cevap geldi. Bayramoğlu'nun gerçekleri saptırmak suretiyle bir takım çevrelerin sözcülüğünü yaptığını belirten BTP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Kepekçi, Bayramoğlu'ndan hukuk önünde hesap sorulacağını söyledi.Kepekçi, BTP'nin bölücü, yıkıcı bütün unsurlara karşı; ülkemizi içte ve dışta kuşatma altına alan AB'ye karşı, ABD'ye karşı milli duruşu koyan tek parti olduğunu belirterek şunları söyledi: "Yaşanan bugünkü kaos ortamı 2002 genel seçimlerinde bizzat genel başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş tarafından miting meydanlarında tespit etmiştir. "Korkarım ki ülkemiz bir daha, bir genel seçim göremeyebilir" ikazlarıyla ülkemizin bölünmenin eşiğinde olduğunu ifade etmişlerdir. BTP, bu vahim tablo karşısında birliği temin etmek için gece gündüz çalışmaktadır. Miting meydanlarını dolduran yüz binlerce halkımız ay yıldızlı bayrağa sarılarak, bu vatan bizimdir bizim kalacak söylemleriyle teveccühünü izhar etmektedir. Elbette bu gelişmelerden rahatsız olanlar vardır. Bu milli duruşu, birlik gayreti karşısında "sen niye vatana, millete sahip çıkıyorsun" diyenler olacaktır. İşte bunlardan birisi de Yeni Şafak gazetesi yazarlarından Ali Bayramoğlu'dur. Şu iyi bilinmelidir ki, Prof. Dr. Haydar Baş Bağımsız Türkiye Partisinin Genel Başkanıdır, makalede adı geçen kurum ve kuruluşlarla ilgisi yoktur. Bayramoğlu, Prof. Dr. Haydar Baş beyin milli duruşunu, vatanına, bayrağına, sancağına sahip çıkışını provokasyon olarak lanse ederek bir takım çevrelerin sözcülüğüne soyunmaktadır. İftira atarak çamur at izi kalsın taktiği uygulamaktadır. Müfteri, Bayramoğlu'na hukuk önünde elbette hesabı sorulacaktır. "
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.