Anahtar kök hücrede!
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zafer Utkan, "Gelecekte belki de şimdi uygulanan tedavilerin hiçbirini uygulamadan, doğrudan kök hücre ile kanseri ortadan kaldırabilecek tedavi şekillerinin geliştirilebilmesi mümkün olacaktır" değerlendirmesinde bulundu
23.12.2015 00:00:00
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zafer Utkan, bilinen 200'ün üzerinde kanser türünden korunmanın pratik olarak çok mümkün olmadığını ancak en sık görülen kanserler göz önüne alındığında bazı kanserleri önlemenin mümkün olabildiğini belirtti.
Bugün kök hücre uygulamalarının henüz laboratuvar düzeyinde olduğunu, kanser dokularından alınmış kanser hücrelerini laboratuvar şartlarında değerlendirebildiklerini aktaran Utkan, şöyle devam etti:
"Laboratuvar şartlarında üretilen kanser dokuları üzerinde yapılan çalışmalarda olumlu gelişmeler kaydediliyor fakat şu anda bilgilerimiz, yalnız laboratuvar ve deneysel olarak sınırlı kalmaktadır. Dolayısıyla canlılarda ya da insanlarda bu tip tedaviler yaygın şekilde yapılmıyor ama gelecekte belki de şimdi uygulanan tedavilerin hiçbirini uygulamadan, doğrudan kök hücre ile kanseri ortadan kaldırabilecek tedavi şekillerinin geliştirilebilmesi mümkün olacaktır."
Türkiye'de en çok erkeklerde akciğer, prostat, kalın bağırsak ve rektum; kadınlarda ise meme, tiroit, kalın bağırsak ve rektum kanserlerinin görüldüğünü ifade eden Utkan, kanserin Türkiye'de en sık ölüm sebebi olan hastalıklar grubunda bulunduğuna dikkati çekti.
Utkan, "Meme kanseri, ülkemizde tüm kadın kanserleri içerisinde yüzde 30 oranında gözükmektedir. Yani kanser hastası her 3-4 kadından biri meme kanseridir. Bu önemli bir bulgudur" görüşünü aktardı.
Kanser Erken Teşhis ve Tarama Merkezlerinin (KETEM) belli yaş grubundaki insanları düzenli olarak davet ederek tarama yaptığını belirten Utkan, bu tip taramalarda ortaya çıkabilecek şüpheli alanlar paylaşılarak gerekirse biyopsi yapılarak meme kanserinin çok erken safhalarda teşhis edildiğini vurguladı. Utkan, KETEM'in rahim ağzı kanseri, kolon ve rektum gibi en çok ölüme yol açan kanserlerin araştırılmasını ve erken tanısını sağlayan çalışmalar da gerçekleştirdiğini bildirdi.
Bugün kök hücre uygulamalarının henüz laboratuvar düzeyinde olduğunu, kanser dokularından alınmış kanser hücrelerini laboratuvar şartlarında değerlendirebildiklerini aktaran Utkan, şöyle devam etti:
"Laboratuvar şartlarında üretilen kanser dokuları üzerinde yapılan çalışmalarda olumlu gelişmeler kaydediliyor fakat şu anda bilgilerimiz, yalnız laboratuvar ve deneysel olarak sınırlı kalmaktadır. Dolayısıyla canlılarda ya da insanlarda bu tip tedaviler yaygın şekilde yapılmıyor ama gelecekte belki de şimdi uygulanan tedavilerin hiçbirini uygulamadan, doğrudan kök hücre ile kanseri ortadan kaldırabilecek tedavi şekillerinin geliştirilebilmesi mümkün olacaktır."
Türkiye'de en çok erkeklerde akciğer, prostat, kalın bağırsak ve rektum; kadınlarda ise meme, tiroit, kalın bağırsak ve rektum kanserlerinin görüldüğünü ifade eden Utkan, kanserin Türkiye'de en sık ölüm sebebi olan hastalıklar grubunda bulunduğuna dikkati çekti.
Utkan, "Meme kanseri, ülkemizde tüm kadın kanserleri içerisinde yüzde 30 oranında gözükmektedir. Yani kanser hastası her 3-4 kadından biri meme kanseridir. Bu önemli bir bulgudur" görüşünü aktardı.
Kanser Erken Teşhis ve Tarama Merkezlerinin (KETEM) belli yaş grubundaki insanları düzenli olarak davet ederek tarama yaptığını belirten Utkan, bu tip taramalarda ortaya çıkabilecek şüpheli alanlar paylaşılarak gerekirse biyopsi yapılarak meme kanserinin çok erken safhalarda teşhis edildiğini vurguladı. Utkan, KETEM'in rahim ağzı kanseri, kolon ve rektum gibi en çok ölüme yol açan kanserlerin araştırılmasını ve erken tanısını sağlayan çalışmalar da gerçekleştirdiğini bildirdi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.