Delirmenin, çıldırmanın, cinnete düşmenin de bir sınırı var. Bu sınır nerede başlar, nerede biter? Bir insan delirir. Kendisini bitirir. Bir toplum cinnete düşerse kendisiyle birlikte kimi, kimleri, neyi bitirir? İnsanı...Aileyi...Ülkeyi...Dünyayı...Ahlakı...Tarih bitti. Tarihi biz bitirdik. Biz büyük askeri gücüz, büyük ekonomik güç... Çok büyük diplomatik ve çok büyük teknolojik gücüz. Biz bitti dediğimiz zaman tarih bitmiştir. Biz başlar dediğimiz zaman da tarih başlamıştır diyerek "cinnete ilk adımını" atar. Cinnet işte bu "kendini aşırı beğenmiş saldırganlıkla petrol ve silah tekellerinin sinerji verdiği yeni emperyalist ideolojinin bir araya gelip mayalanması" ile başlar.Gücün varsa kullan.Gücün yoksa çenini kapa.Güce tapınma başlamıştır ve "dünya egemeni bir toplumun cinneti yani Amerikan cinneti" sahnedeki yerini almıştır. Zeynep Atikkan, titiz, dikkatli, çalışkan, tarafsız kalmayı başarabilen, gerçeğin sadece görünen yüzünü değil görünmeyen yüzünü de bulup yazmayı ahlak edinmiş bir gazetecidir. İki yılını verdi, bir Türk gazetecinin gözüyle; "11 Eylül'ün Amerikan halkını nasıl değiştirdiğini" kitap haline getirip yazdı. Kitabın adını "Amerikan Cinneti" koydu. ***Bu kitapta "11 Eylül'ün sonrasında Amerika'nın ve dünyanın adım adım nasıl bir değişime uğradığı" birinci el kaynaklara dayandırılarak yazılmış ve bilmediğimiz birçok ince ayrıntı da gergef gibi işlenmiş.Cinnetin mimarları!Dick Cheney...Paul Wolfowitz....George W. Bush..."Bütün dünya McDonald's hamburgerini yiyince ortalık toz pembe olacak, dünya barışa kavuşacak" diye düşünen Amerika'nın halkını, üniversitelerini, sivil toplum örgütlerini, kiliselerini, büyük medyasını ve onun yazarlarını; aydınlarını, sinemasını, düşünce üretim merkezlerine kadar etkileyip "tahribatla, saldırmayla; bombalama, öldürme, yok etmeyle, ülkelerini işgal ederek" başkalarına demokrasi, özgürlük, piyasa ekonomisi götürebileceğini nasıl kabul ettirdiler?Cinnetin sınırı vardır.Tuzağı da varmış.Amerikan toplumunu "cinnetin, delirmenin, çıldırmanın; paranoya, patoloji, kin, nefret, korku, kendinden olmayanı düşman görmenin tuzağına" düşürdüler. Necati Doğru/ Vatan
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.