Altında ABD korkusu... Venezuela Türkiye'yi yalanladı!
İstanbul Altın Rafinerisi CEO'su Ayşen Esen, ABD'nin ambargo uyguladığı Venezuela'nın ürettiği altınların Türkiye'de rafine edildiği iddiasının doğru olmadığını savunarak, "Geçmişte nasıl İran işinin içinde yer almadıysak Venezuela işinin de içinde yer almayız" dedi
29.07.2018 00:00:00
İstanbul Altın Rafinerisi (İAR) Tepe Yöneticisi (CEO) Ayşen Esen, dünya piyasalarına bakıldığında altının onsunun dolar bazındaki fiyatının düştüğünü anımsatarak, dolar kurları yüksek seyrettiği için Türkiye'deki altının TL fiyatında düşme olmadığını kaydetti.
Esen, dünyada meydana gelen ekonomik gelişmelerin yanı sıra dünya siyasetçilerinin yorumlarının da altın fiyatlarına etki ettiğini ifade ederek, Türkiye'deki seçimlerin istikrar yönünde sonuçlandığını, dünyada ve Türkiye'de beklentilerin değişken olduğu bir ortamda fiyatlara ilişkin öngörüde bulunmanın zor olduğunu söyledi.
Altın güvenli liman
Altının asla güvenli liman olmaktan çıkmayacağını anlatan Esen, "Çünkü değişkenlik olduğu müddetçe insanlar ortadan yok olmayacak emtiaya güvenmek isteyecekler. Altın güvenli liman olmayı sürdürecek. Bundan hiçbir şüphem yok. Yakın, orta ve uzun vadede altın daha da güçlenecek. İnsanlar artık para birimlerini sorguluyor ve nereye gideceğini bilmiyor. Altının hayatımızdaki yeri azalmayıp, artacaktır" diye konuştu.
Yastık altında servet var
Esen, Türk halkının geleneğinde yastık altında altın saklama adetinin olduğunu belirterek, Türkiye'de yastık altında 150-200 milyar dolarlık altının bulunduğunu söyledi. Devletin, yaptığı altın tahvili işlerinde 4.7 ton altını yastık altından çıkardığında insanların bu rakamı küçümsediğini ifade eden Esen, "11 banka 6-7 yıl boyunca çalışıp 70 ton altını yastık altından çıkarmışken, 1 banka ile toplamda 2 ayda 70-90 kişilik çalışmayla 4,7 ton altını yastık altından çıkarması görece olarak çok iyi bir sonuç. Bunun sebebi de arkasında devlet olması. Bizim halkımızın devlete güveni farklıdır" diye konuştu.
THY işimizi kolaylaştırıyor
Esen, dünyanın birçok ülkesiyle çalıştıklarını anlatarak, "Mesela Kanadalı bir maden, madenlerini bize gönderir, biz rafine edip satın alırız. Dünyadaki en önemli 67 rafineden birisiyiz. Bunların içinde en büyük 10'dan biriyiz. Büyük bir maden eğer malını rafine ettirecekse teklif alacağı firmalardan biriyiz" ifadelerini kullandı.
Bu pazarda ülke sınırının bulunmadığını, rafineri kabiliyetinin önemli olduğunu aktaran Esen, "Türkiye'nin THY gibi bir avantajı var. Hemen hemen her ülkeye günde 3-4 seferi var. Kuyumcukent'in havalimanına olan mesafesi 10 dakika. Dünyanın herhangi bir yerinden kalkan mal aynı gün içerisinde benim rafinerime girebilir, ben onu bir gün içinde rafine edebilirim. Bunu İsviçre'de yapmanız mümkün değil. Dünyanın altın merkezi olarak İstanbul'u konumlamak çok doğru olacaktır" diye konuştu.
Altın göndermek mümkün
Esen, Altın EFT'si olarak anılan Altın Transfer Sistemi'nin önemini vurgulayarak, "Bizim halkımız altını, altın olarak görmek istiyor, para karşılığını görmek istemiyor. Diyelim ki benim bankada altınım var, Ankara'da düğüne gideceğim ve takı takacağım.
Altını yanımda taşımam bu yöntemle Ankara'da alabilirim. Altın EFT'si ile altın hareketi kolaylaşıyor. İnsanlar birbirlerine para gönderir gibi altın gönderebilecekler" değerlendirmesinde bulundu.
ABD'nin kabul etmediği işte yokuz!
Venezuela altınlarının Türkiye'de rafine edildiği iddialarına ilişkin İstanbul Altın Rafinerisi Tepe Yöneticisi Ayşen Esen, kayıt dışı böyle bir altın giriş çıkışının olamayacağını, eğer o ülkeye bu yönde ihracat varsa rakamlardan görülebileceğini belirterek, "İstanbul Altın Rafinerisi'nde bu yönde bir çalışma yok, rafineri olarak biz böyle bir çalışma yapmadık" dedi.
Esen, Türkiye'de normalde şu anda sadece iki tane LBMA (Londra Külçe Piyasası Birliği ya da Değerli Metaller Küresel Otoritesi) rafinerisinin bulunduğunu bunlardan birinin İAR ve diğerinin Nadir Rafineri olduğunu ifade ederek, şunları aktardı: "LBMA rafinelerinin bunu yapma ihtimali yok. Uyum sorumluluğunu taşıyoruz. Türkiye'de sayıları 6-7'yi bulan lokal rafineler de var. Onlar LBMA değil. Genel olarak birileri bunu yaptı mı, yapmadı mı bilemem. LBMA rafinerisi olmak önemli bir kavram, kaybedilmemesi gereken bir değer. Geçmişte nasıl İran işinin içinde yer almadıysak Venezuela işinin de içinde yer almayız. Dünyadaki 67 rafineriden biriyiz. İAR kapasite olarak büyük olduğu için dünyadaki 10 altın rafinerisinden biridir. Dünyada Türkiye'yi temsil eden bir yapı... Buna zarar getirecek hiçbir şeyin içinde yer alamazsınız."
Venezuella Madencilik Bakanı Victor Cano, 19 Temmuz'da kamu maden şirketleriyle küçük maden işletmelerinin Venezuela'da çıkardıkları altını işlenmesi ve altın paraya çevrilmesi için Türkiye'ye yolladığını söyledi. Cano, "Eskiden sertifikalandırma süreci İsviçre'de yapılırdı, artık yapmıyoruz. Bu süreç artık müttefik ülkelerde yapılıyor. İsviçre'ye altını yolladığınızı, onların da yaptırımlar yüzünden altınınızı tuttuğunu düşünün" demişti.
Cano, Türkiye ile Venezuela'nın bu yıl altın işlemek üzere anlaşma imzaladığını bildirirken, anlaşmanın detaylarına ilişkin bilgi vermemişti.
Düğünler piyasayı hareketlendirdi
İstanbul Altın Rafinerisi Tepe Yöneticisi Ayşen Esen, düğün sezonunda İstanbul Altın Rafinerisi'nin gram altın üretiminin arttığını aktararak, "Piyasa Mayıs, Haziran aylarında durağandı, şu anda tam tersi gram altın talebinde hareket var. Orta seviyedeki gelirlinin bile bir düğüne çeyrek altın götürmesi zorlaştı. Düğün sezonu, Eylül, Ekim dönemine kadar altın için hareketli geçecektir" dedi.
Esen, dünyada meydana gelen ekonomik gelişmelerin yanı sıra dünya siyasetçilerinin yorumlarının da altın fiyatlarına etki ettiğini ifade ederek, Türkiye'deki seçimlerin istikrar yönünde sonuçlandığını, dünyada ve Türkiye'de beklentilerin değişken olduğu bir ortamda fiyatlara ilişkin öngörüde bulunmanın zor olduğunu söyledi.
Altın güvenli liman
Altının asla güvenli liman olmaktan çıkmayacağını anlatan Esen, "Çünkü değişkenlik olduğu müddetçe insanlar ortadan yok olmayacak emtiaya güvenmek isteyecekler. Altın güvenli liman olmayı sürdürecek. Bundan hiçbir şüphem yok. Yakın, orta ve uzun vadede altın daha da güçlenecek. İnsanlar artık para birimlerini sorguluyor ve nereye gideceğini bilmiyor. Altının hayatımızdaki yeri azalmayıp, artacaktır" diye konuştu.
Yastık altında servet var
Esen, Türk halkının geleneğinde yastık altında altın saklama adetinin olduğunu belirterek, Türkiye'de yastık altında 150-200 milyar dolarlık altının bulunduğunu söyledi. Devletin, yaptığı altın tahvili işlerinde 4.7 ton altını yastık altından çıkardığında insanların bu rakamı küçümsediğini ifade eden Esen, "11 banka 6-7 yıl boyunca çalışıp 70 ton altını yastık altından çıkarmışken, 1 banka ile toplamda 2 ayda 70-90 kişilik çalışmayla 4,7 ton altını yastık altından çıkarması görece olarak çok iyi bir sonuç. Bunun sebebi de arkasında devlet olması. Bizim halkımızın devlete güveni farklıdır" diye konuştu.
THY işimizi kolaylaştırıyor
Esen, dünyanın birçok ülkesiyle çalıştıklarını anlatarak, "Mesela Kanadalı bir maden, madenlerini bize gönderir, biz rafine edip satın alırız. Dünyadaki en önemli 67 rafineden birisiyiz. Bunların içinde en büyük 10'dan biriyiz. Büyük bir maden eğer malını rafine ettirecekse teklif alacağı firmalardan biriyiz" ifadelerini kullandı.
Bu pazarda ülke sınırının bulunmadığını, rafineri kabiliyetinin önemli olduğunu aktaran Esen, "Türkiye'nin THY gibi bir avantajı var. Hemen hemen her ülkeye günde 3-4 seferi var. Kuyumcukent'in havalimanına olan mesafesi 10 dakika. Dünyanın herhangi bir yerinden kalkan mal aynı gün içerisinde benim rafinerime girebilir, ben onu bir gün içinde rafine edebilirim. Bunu İsviçre'de yapmanız mümkün değil. Dünyanın altın merkezi olarak İstanbul'u konumlamak çok doğru olacaktır" diye konuştu.
Altın göndermek mümkün
Esen, Altın EFT'si olarak anılan Altın Transfer Sistemi'nin önemini vurgulayarak, "Bizim halkımız altını, altın olarak görmek istiyor, para karşılığını görmek istemiyor. Diyelim ki benim bankada altınım var, Ankara'da düğüne gideceğim ve takı takacağım.
Altını yanımda taşımam bu yöntemle Ankara'da alabilirim. Altın EFT'si ile altın hareketi kolaylaşıyor. İnsanlar birbirlerine para gönderir gibi altın gönderebilecekler" değerlendirmesinde bulundu.
ABD'nin kabul etmediği işte yokuz!
Venezuela altınlarının Türkiye'de rafine edildiği iddialarına ilişkin İstanbul Altın Rafinerisi Tepe Yöneticisi Ayşen Esen, kayıt dışı böyle bir altın giriş çıkışının olamayacağını, eğer o ülkeye bu yönde ihracat varsa rakamlardan görülebileceğini belirterek, "İstanbul Altın Rafinerisi'nde bu yönde bir çalışma yok, rafineri olarak biz böyle bir çalışma yapmadık" dedi.
Esen, Türkiye'de normalde şu anda sadece iki tane LBMA (Londra Külçe Piyasası Birliği ya da Değerli Metaller Küresel Otoritesi) rafinerisinin bulunduğunu bunlardan birinin İAR ve diğerinin Nadir Rafineri olduğunu ifade ederek, şunları aktardı: "LBMA rafinelerinin bunu yapma ihtimali yok. Uyum sorumluluğunu taşıyoruz. Türkiye'de sayıları 6-7'yi bulan lokal rafineler de var. Onlar LBMA değil. Genel olarak birileri bunu yaptı mı, yapmadı mı bilemem. LBMA rafinerisi olmak önemli bir kavram, kaybedilmemesi gereken bir değer. Geçmişte nasıl İran işinin içinde yer almadıysak Venezuela işinin de içinde yer almayız. Dünyadaki 67 rafineriden biriyiz. İAR kapasite olarak büyük olduğu için dünyadaki 10 altın rafinerisinden biridir. Dünyada Türkiye'yi temsil eden bir yapı... Buna zarar getirecek hiçbir şeyin içinde yer alamazsınız."
Venezuella Madencilik Bakanı Victor Cano, 19 Temmuz'da kamu maden şirketleriyle küçük maden işletmelerinin Venezuela'da çıkardıkları altını işlenmesi ve altın paraya çevrilmesi için Türkiye'ye yolladığını söyledi. Cano, "Eskiden sertifikalandırma süreci İsviçre'de yapılırdı, artık yapmıyoruz. Bu süreç artık müttefik ülkelerde yapılıyor. İsviçre'ye altını yolladığınızı, onların da yaptırımlar yüzünden altınınızı tuttuğunu düşünün" demişti.
Cano, Türkiye ile Venezuela'nın bu yıl altın işlemek üzere anlaşma imzaladığını bildirirken, anlaşmanın detaylarına ilişkin bilgi vermemişti.
Düğünler piyasayı hareketlendirdi
İstanbul Altın Rafinerisi Tepe Yöneticisi Ayşen Esen, düğün sezonunda İstanbul Altın Rafinerisi'nin gram altın üretiminin arttığını aktararak, "Piyasa Mayıs, Haziran aylarında durağandı, şu anda tam tersi gram altın talebinde hareket var. Orta seviyedeki gelirlinin bile bir düğüne çeyrek altın götürmesi zorlaştı. Düğün sezonu, Eylül, Ekim dönemine kadar altın için hareketli geçecektir" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.