Alman Demiryolları 'Die Bahn'ın yüzde 49'unun özelleştirilmesi yönündeki ilk engel aşıldı. Hükümet, Eyalet Temsilciler Meclisi ve Federal Meclis'e sunulacak yasa tasarısını kabul etti
Berlin'de Federal hükümetin onayladığı kısmi özelleştirme teklifi, Federal Ulaştırma Bakanı Wolfgang Tiefensee'ye ait. Tiefensee'ye göre, demiryolları işletmesi bu sayede Avrupa çapındaki rekabet gücünü arttırabilecek. Federal Ulaştırma Bakanı, kısmi özelleştirme sayesinde özel yatırımcılardan elde edilecek paranın, demiryolu ağının gelişimi için kullanılacağını ve bu sayede müşteriye daha iyi hizmet sunulabileceğini belirtiyor.Devlet çoğunluğu satmıyorKabinenin kabul ettiği yasa tasarısı, demiryolları işletmesinin yüzde 49'unun özel şirket ve yatırımcıya satışına olanak tanıyor. Ancak devlet yüzde 51 hissesiyle çoğunluğu elinde tutmayı sürdürecek. Tasarıya göre, Demiryolları İşletmesi "Die Bahn" demiryolu ağının işletme hakkını en az 15 yıl süreyle elinde bulunduracak, ancak ağ devlet tekelinde kalmaya devam edecek. Federal Ulaştırma Bakanı Tiefensee, demiryollarının ilk yüzde 25'lik satışının nasıl yapılacağı konusunda bilgi vermedi, ancak Eyalet Temsilciler Meclisi ve Federal Meclis'in yasayı kabul etmesi halinde, demiryolu hisselerinin 2008 yılı sonunda borsada işlem görmeye başlaması bekleniyor. Karşı çıkanlar var Diğer yandan 230 bin çalışanı bulunan demiryollarının özelleştirilmesine karşı olanlar da var. Bazı sivil toplum örgütleri, sendikalar ayrıca Alman Sol Parti ile çevre örgütleri tasarıya tepkili. Endişeleri ise gelecekte kar amacıyla istihdamın ve çalışan maaşlarının azalacağı, ayrıca yakın ulaşım hatları başta olmak üzere sağlanan hizmetin kötüleşeceği yönünde. Bu yöndeki eleştirilerin yersiz olduğunu belirterek eleştirileri geri çeviren Bakan Tiefensee'ye göre ise demiryolları hisselerinin çoğunluğunun devlette kalacak olması bu endişeleri yersiz kılıyor. Bakan, hükümetin başlıca amacının vergi gelirlerini tasarruflu kullanmak olduğunu hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürüyor: "Bu yaptığımız sosyal ve demokratik reform düşüncesi temeline dayanıyor. Yani sadece vergisini ödeyen vatandaşla ya da devlet desteğiyle değil, özel sektörü de dahil ederek hizmeti garantilemeye dayanıyor. Bunu anayasal hakkımız olduğu halde bundan tamamıyla istifade etmeyecek sorumlulukla yapıyoruz."
Berlin'de Federal hükümetin onayladığı kısmi özelleştirme teklifi, Federal Ulaştırma Bakanı Wolfgang Tiefensee'ye ait. Tiefensee'ye göre, demiryolları işletmesi bu sayede Avrupa çapındaki rekabet gücünü arttırabilecek. Federal Ulaştırma Bakanı, kısmi özelleştirme sayesinde özel yatırımcılardan elde edilecek paranın, demiryolu ağının gelişimi için kullanılacağını ve bu sayede müşteriye daha iyi hizmet sunulabileceğini belirtiyor.Devlet çoğunluğu satmıyorKabinenin kabul ettiği yasa tasarısı, demiryolları işletmesinin yüzde 49'unun özel şirket ve yatırımcıya satışına olanak tanıyor. Ancak devlet yüzde 51 hissesiyle çoğunluğu elinde tutmayı sürdürecek. Tasarıya göre, Demiryolları İşletmesi "Die Bahn" demiryolu ağının işletme hakkını en az 15 yıl süreyle elinde bulunduracak, ancak ağ devlet tekelinde kalmaya devam edecek. Federal Ulaştırma Bakanı Tiefensee, demiryollarının ilk yüzde 25'lik satışının nasıl yapılacağı konusunda bilgi vermedi, ancak Eyalet Temsilciler Meclisi ve Federal Meclis'in yasayı kabul etmesi halinde, demiryolu hisselerinin 2008 yılı sonunda borsada işlem görmeye başlaması bekleniyor. Karşı çıkanlar var Diğer yandan 230 bin çalışanı bulunan demiryollarının özelleştirilmesine karşı olanlar da var. Bazı sivil toplum örgütleri, sendikalar ayrıca Alman Sol Parti ile çevre örgütleri tasarıya tepkili. Endişeleri ise gelecekte kar amacıyla istihdamın ve çalışan maaşlarının azalacağı, ayrıca yakın ulaşım hatları başta olmak üzere sağlanan hizmetin kötüleşeceği yönünde. Bu yöndeki eleştirilerin yersiz olduğunu belirterek eleştirileri geri çeviren Bakan Tiefensee'ye göre ise demiryolları hisselerinin çoğunluğunun devlette kalacak olması bu endişeleri yersiz kılıyor. Bakan, hükümetin başlıca amacının vergi gelirlerini tasarruflu kullanmak olduğunu hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürüyor: "Bu yaptığımız sosyal ve demokratik reform düşüncesi temeline dayanıyor. Yani sadece vergisini ödeyen vatandaşla ya da devlet desteğiyle değil, özel sektörü de dahil ederek hizmeti garantilemeye dayanıyor. Bunu anayasal hakkımız olduğu halde bundan tamamıyla istifade etmeyecek sorumlulukla yapıyoruz."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.