Ramazan ayının 27. gecesi inmeye başlayan Kur'an-ı Kerim'in ilk ayeti:
"Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir aşılanmış yumurtadan yarattı. Oku! İnsana bilmediklerini belleten, kalemle yazmayı öğreten Rabbin, en büyük kerem sahibidir" (Alak, 1-5).
Yani, ilk ayet oku emridir.
Okumaktan maksat, esasen kulun Allah'ı tanımasıdır. Eşyayı tanımaktan kasıt, Allah'ı tanımaktır.
"En mübarek ilim, mana ilmi, tevhid ilmi, Hakkı bilme ilmidir" diyor, Prof. Dr. Haydar Baş Bey.
Onun için Müslüman bir işe başlarken, "Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla" der.
Allah'ı her varlıkta görmek, görebilmek, Hakkı okumaktır; yaratılmış her şeyde O'nun eserini seyretmek?
Kalplerin mutmain olması, huzuru için de Allah'ı tanıması, O'na kul olması şarttır. Hakkı tanımanın ve kalplerin bu manada ilacı, zikirdir.
Allah Resulü buyurdu ki:
"Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: Ben kulumun zannı üzereyim. Beni andığı zaman onunla beraberim. Eğer Beni kendi nefsinde anarsa, Ben de onu kendi nefsimde anarım.
Eğer Beni bir topluluğun içinde zikrederse, Ben de onu o topluluktan daha hayırlı bir topluluğun içinde anarım.
Bana bir karış yaklaşırsa, Ben ona bir arşın yaklaşırım. Bana bir arşın yaklaşırsa, Ben ona bir kulaç yaklaşırım. Bana yürüyerek gelirse, Ben ona koşarak giderim."
Ebu Derda'dan nakledilir:
"Allah Resulü şöyle buyurdu:
"Allah-u Teâlâ, kıyamet günü yüzleri apaydınlık, inci minberleri üzerinde oturan ve herkes tarafından kendilerine gıpta edilen bir kavim gönderecektir ki, onlar ne peygamberler, ne de şehittirler. Bir bedevi dizleri üzerine çöküp, Peygambere yalvardı:
"Ne olur, onları bize söyle de bilelim!"
Şöyle buyurdu:
Onlar çeşitli kabilelerden, çeşitli ülkelerden Allah için birbirlerini sevip, bir araya gelen ve ihlâs içinde Allah'ı zikredenlerdir."
Siz en sevdiğinizin her an yanınızda konuşulmasını istersiniz. Allah da en sevdiği Peygamberinin anılmasını emrediyor.
"Allah ve melekleri, Peygambere çok salavat ederler. Ey mü'minler siz de O'na çok salavat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin"( Ahzab, 56).
Rabbimizin dahi salat ve selam okuduğu Hz. Peygamber'e salavat, müminler için ayetle emredilen bir emirdir.
Ancak Resûlullah (s.a.v.)'ın Ehl-i Beyt'ine selam da bir emirdir.
Resûlullah şöyle buyurdu:
"Kesik bir şekilde Bana salat etmeyiniz."
Ashab: "Ya Resûlullah kesik salavat ne demek" diye sordular.
Resûlullah: "Kesik salat: Allahumme salli ala Muhammed'dir. Salatın tamamı, Allahümme salli ala Muhammedin ve ala Al-i Muhammed."
Al-i Muhammed'den maksat, Hz. Fatıma, İmam Ali, İmam Hasan, İmam Hüseyin'dir."
Namazda Ettahiyyatü'den sonra okunan Allahümme salli ve barik dualarında Peygamber'e ve Ehl-i Beyt'ine salat edilmektedir.
Ehl-i Beyt, selamda, tayihhatta okunan salavatta, sadakanın kendilerine haram olmasında, temizlikte ve meveddette sevgide ortaktır.
Bu manada, Allah'ı bilmenin yolu, zikirdir, zikirdir, zikirdir diyoruz. (PROF. DR. HAYDAR BAŞ, Yaşayan Kur'an Sünnet, eserinden derlenmiştir).
"Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir aşılanmış yumurtadan yarattı. Oku! İnsana bilmediklerini belleten, kalemle yazmayı öğreten Rabbin, en büyük kerem sahibidir" (Alak, 1-5).
Yani, ilk ayet oku emridir.
Okumaktan maksat, esasen kulun Allah'ı tanımasıdır. Eşyayı tanımaktan kasıt, Allah'ı tanımaktır.
"En mübarek ilim, mana ilmi, tevhid ilmi, Hakkı bilme ilmidir" diyor, Prof. Dr. Haydar Baş Bey.
Onun için Müslüman bir işe başlarken, "Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla" der.
Allah'ı her varlıkta görmek, görebilmek, Hakkı okumaktır; yaratılmış her şeyde O'nun eserini seyretmek?
Kalplerin mutmain olması, huzuru için de Allah'ı tanıması, O'na kul olması şarttır. Hakkı tanımanın ve kalplerin bu manada ilacı, zikirdir.
Allah Resulü buyurdu ki:
"Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: Ben kulumun zannı üzereyim. Beni andığı zaman onunla beraberim. Eğer Beni kendi nefsinde anarsa, Ben de onu kendi nefsimde anarım.
Eğer Beni bir topluluğun içinde zikrederse, Ben de onu o topluluktan daha hayırlı bir topluluğun içinde anarım.
Bana bir karış yaklaşırsa, Ben ona bir arşın yaklaşırım. Bana bir arşın yaklaşırsa, Ben ona bir kulaç yaklaşırım. Bana yürüyerek gelirse, Ben ona koşarak giderim."
Ebu Derda'dan nakledilir:
"Allah Resulü şöyle buyurdu:
"Allah-u Teâlâ, kıyamet günü yüzleri apaydınlık, inci minberleri üzerinde oturan ve herkes tarafından kendilerine gıpta edilen bir kavim gönderecektir ki, onlar ne peygamberler, ne de şehittirler. Bir bedevi dizleri üzerine çöküp, Peygambere yalvardı:
"Ne olur, onları bize söyle de bilelim!"
Şöyle buyurdu:
Onlar çeşitli kabilelerden, çeşitli ülkelerden Allah için birbirlerini sevip, bir araya gelen ve ihlâs içinde Allah'ı zikredenlerdir."
Siz en sevdiğinizin her an yanınızda konuşulmasını istersiniz. Allah da en sevdiği Peygamberinin anılmasını emrediyor.
"Allah ve melekleri, Peygambere çok salavat ederler. Ey mü'minler siz de O'na çok salavat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin"( Ahzab, 56).
Rabbimizin dahi salat ve selam okuduğu Hz. Peygamber'e salavat, müminler için ayetle emredilen bir emirdir.
Ancak Resûlullah (s.a.v.)'ın Ehl-i Beyt'ine selam da bir emirdir.
Resûlullah şöyle buyurdu:
"Kesik bir şekilde Bana salat etmeyiniz."
Ashab: "Ya Resûlullah kesik salavat ne demek" diye sordular.
Resûlullah: "Kesik salat: Allahumme salli ala Muhammed'dir. Salatın tamamı, Allahümme salli ala Muhammedin ve ala Al-i Muhammed."
Al-i Muhammed'den maksat, Hz. Fatıma, İmam Ali, İmam Hasan, İmam Hüseyin'dir."
Namazda Ettahiyyatü'den sonra okunan Allahümme salli ve barik dualarında Peygamber'e ve Ehl-i Beyt'ine salat edilmektedir.
Ehl-i Beyt, selamda, tayihhatta okunan salavatta, sadakanın kendilerine haram olmasında, temizlikte ve meveddette sevgide ortaktır.
Bu manada, Allah'ı bilmenin yolu, zikirdir, zikirdir, zikirdir diyoruz. (PROF. DR. HAYDAR BAŞ, Yaşayan Kur'an Sünnet, eserinden derlenmiştir).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018