Allah'a (c.c) karşı ihlaslı olmak
İmam Hasan'ın (a.s) hikmet, öğüt, teşvik, korkutma, iyiliği emretme ve kötülükten nehyetme gibi konularda babası Hz. Ali (a.s) ve başkalarının sorularına verdiği cevaplar
15.02.2025 00:27:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
![Allah'a (c.c) karşı ihlaslı olmak](resimler/haberler/29/allaha-cc-karsi-ihlasli-olmak-H1558028-11.webp)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![Allah'a (c.c) karşı ihlaslı olmak](resimler/haberler/29/allaha-cc-karsi-ihlasli-olmak-H1558028-12.webp)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![](temalar/resimler/bos.gif)
"Ey insanlar! Kim, Allah'a karşı ihlâslı olur ve O'nun sözünü kılavuz edinirse, en doğru olana hidayet olur. Allah onu olgunluk yolunda muvaffak kılar ve en güzel akıbete yönlendirir.
Allah'a sığınan kimse, emniyette yaşar ve mahfuz kalır; Allah'ın düşmanı ise yardımcısız kalır ve daima korku içerisinde olur.
Çok zikir etmekle kendinizi Allah'ın azabından koruyun, takva yolunu tutarak Allah'tan korkun ve itaatle O'na yaklaşın. Zira O pek yakın ve duayı kabul edendir.
Allah-u Teâla buyuruyor ki: "Kullarım, sana beni sorarlarsa bilsinler ki ben, muhakkak onlara pek yakınım. Beni çağıran, bana dua eden kişiye çağırdığı, dua ettiği anda icabet ederim. Artık onlar da benim çağırmama koşsunlar, bana inansınlar da doğru yolu bulsunlar."
Öyleyse Allah'ın çağrısına icabet ederek O'na iman edin. Gerçekten Allah'ın yüceliğini bilenin, büyüklük taslamaması (böbürlenmemesi) gerekir. Çünkü O'nun yüceliğini bilenlerin yüceliği, O'na karşı tevazu etmelerindedir.
Allah'ın celalini idrak edenlerin izzeti ise, O'na karşı alçalmalarındadır. O'nun kudretini bilenlerin (rahatı ve) selameti ise; O'na teslim olup kendilerini inkâr etmemeleri ve hidayeti bulduktan sonra sapmamalarındadır.
![](resimler/haberler/29/allaha-cc-karsi-ihlasli-olmak-H1558028-31.webp)
Kesin olarak bilin ki, hidayetin ne olduğunu anlamadıkça takvaya ulaşamazsınız. Kur'ân'a sırt çevirenleri tanımadıkça onun ahdine sarılamazsınız. Kitabı tahrif edenleri tanımadıkça da hakkıyla onu okuyamazsınız.
Bunları tanıdığınızda ancak, bidat ve tekellüflere (din adına çıkarılan yersiz çetinliklere) vakıf olursunuz; Allah'a isnat edilen iftiraları ve (O'nun kitabında yapılan) tahrifleri görürsünüz; helak olanların da nasıl helake düştüğünü bilirsiniz. Bilgisizler sizi cehalet uçurumuna düşürmesinler!
Bunu, (Kur'ân'ın ilmini, hak ve batılın teşhisini) ehlinden isteyin. Çünkü sadece onlar, aydınlatıcı nurlar ve uyulmaya lâyık olan önderlerdir. İlim onlarla yaşar ve hayat kazanır. Cehalet de onların vasıtasıyla yok olup ortadan kalkar. Bunların hilimleri başkalarının cehaletinden, hikmetli sözleri susmalarının değerinden, zahirleri batınlarından haber verir size.
Onlar hakka muhalefet etmez ve onda ihtilafa da düşmezler. Allah tarafından onlar hakkında, (geçmiş peygamberler hakkında cari olduğu gibi) bir sünnet uygulanmış ve bir hüküm geçmiştir. (Yani onların geleceği bir ilâhî sünnet ve hüküm olarak önceki peygamberlere bildirilmiştir.) Bunda, öğüt alanlar için bir hatırlatma vardır.
Bu sözleri duyarken onu anlamak ve riayet etmek için kavrayın; nakil ve rivayet etmek için ezberlemeyin. Çünkü kitabı rivayet edenler çoktur; fakat ona riayet edenler azdır. Yardım dilenilecek yalnız Allah'tır."
Allah'a sığınan kimse, emniyette yaşar ve mahfuz kalır; Allah'ın düşmanı ise yardımcısız kalır ve daima korku içerisinde olur.
Çok zikir etmekle kendinizi Allah'ın azabından koruyun, takva yolunu tutarak Allah'tan korkun ve itaatle O'na yaklaşın. Zira O pek yakın ve duayı kabul edendir.
Allah-u Teâla buyuruyor ki: "Kullarım, sana beni sorarlarsa bilsinler ki ben, muhakkak onlara pek yakınım. Beni çağıran, bana dua eden kişiye çağırdığı, dua ettiği anda icabet ederim. Artık onlar da benim çağırmama koşsunlar, bana inansınlar da doğru yolu bulsunlar."
Öyleyse Allah'ın çağrısına icabet ederek O'na iman edin. Gerçekten Allah'ın yüceliğini bilenin, büyüklük taslamaması (böbürlenmemesi) gerekir. Çünkü O'nun yüceliğini bilenlerin yüceliği, O'na karşı tevazu etmelerindedir.
Allah'ın celalini idrak edenlerin izzeti ise, O'na karşı alçalmalarındadır. O'nun kudretini bilenlerin (rahatı ve) selameti ise; O'na teslim olup kendilerini inkâr etmemeleri ve hidayeti bulduktan sonra sapmamalarındadır.
![](resimler/haberler/29/allaha-cc-karsi-ihlasli-olmak-H1558028-31.webp)
Kesin olarak bilin ki, hidayetin ne olduğunu anlamadıkça takvaya ulaşamazsınız. Kur'ân'a sırt çevirenleri tanımadıkça onun ahdine sarılamazsınız. Kitabı tahrif edenleri tanımadıkça da hakkıyla onu okuyamazsınız.
Bunları tanıdığınızda ancak, bidat ve tekellüflere (din adına çıkarılan yersiz çetinliklere) vakıf olursunuz; Allah'a isnat edilen iftiraları ve (O'nun kitabında yapılan) tahrifleri görürsünüz; helak olanların da nasıl helake düştüğünü bilirsiniz. Bilgisizler sizi cehalet uçurumuna düşürmesinler!
Bunu, (Kur'ân'ın ilmini, hak ve batılın teşhisini) ehlinden isteyin. Çünkü sadece onlar, aydınlatıcı nurlar ve uyulmaya lâyık olan önderlerdir. İlim onlarla yaşar ve hayat kazanır. Cehalet de onların vasıtasıyla yok olup ortadan kalkar. Bunların hilimleri başkalarının cehaletinden, hikmetli sözleri susmalarının değerinden, zahirleri batınlarından haber verir size.
Onlar hakka muhalefet etmez ve onda ihtilafa da düşmezler. Allah tarafından onlar hakkında, (geçmiş peygamberler hakkında cari olduğu gibi) bir sünnet uygulanmış ve bir hüküm geçmiştir. (Yani onların geleceği bir ilâhî sünnet ve hüküm olarak önceki peygamberlere bildirilmiştir.) Bunda, öğüt alanlar için bir hatırlatma vardır.
Bu sözleri duyarken onu anlamak ve riayet etmek için kavrayın; nakil ve rivayet etmek için ezberlemeyin. Çünkü kitabı rivayet edenler çoktur; fakat ona riayet edenler azdır. Yardım dilenilecek yalnız Allah'tır."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.