‘Allah dışında her zikir karanlıktır’
İmam Sâdık (a.s.) şöyle buyurdu: “Allah’ın sevgi nuru kulun içine doğarsa onu her türlü meşguliyetten arındırır. Allah dışında her zikir karanlıktır. Allah’ı sevenler Allah’ın en muhlis kulları, insanların en doğru konuşanları ve ahdine en çok vefa gösterenleridir”
05.01.2019 00:00:00
Kur'an'da şöyle buyurulur: "De ki: Allah'ı seviyorsanız bana uyun. Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah affeder ve merhamet eder." (Âl-i İmran, 31).
Resûlullah (s.a.a.) şöyle buyurmuştur: "Allah-u Teâlâ'nın sevgisinin alameti; Allah'ın zikrini sevmektir. Allah-u Teâlâ'nın nefretinin alameti de Aziz ve Celil olan Allah'ın zikrinden nefret etmektir." (Kenz'ul-Ummal, 1776).
Allah-u Teâlâ Hz. Davud'a (a.s.) şöyle vahyetmiştir: "Ey Davud! Her kim bir sevgiliyi severse sözlerine inanır, sözlerini onaylar. Her kim bir sevgiliden hoşlanırsa yaptıklarından da hoşlanır. Her kim bir sevgiliye güvenirse ona dayanır. Her kim bir sevgiliyi severse onu görmek için çabalar." (Uddet'ud-Dai, 237; A'lam'ud-Din, 279; İrşad'ul-Kulub, 609).
İmam Ali (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Allah'ı seven kalp Allah yolunda çektiği zorluk ve sıkıntıları çok sever. Allah'tan habersiz olan kalp ise rahatına düşkündür. O halde ey Âdemoğlu! Sıkıntı ve zorluğa düşmeden iyiliğin yüce makamına ulaşacağını sanma. Zira hak ağır ve acıdır." (Tenbih'ul-Havatir, 2/87).
İmam Sadık (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Allah-u Teâlâ Musa'ya şöyle vahyetmiştir: Gece olunca Benden gaflet edip uyuduğu halde Beni sevdiğini söyleyen kimse yalan söylemektedir. Her âşık maşukuyla baş başa kalmak istemez mi? Ey İmran oğlu! Gece olunca Ben dostlarıma bakarım. Kalp gözlerini açarım. Gözlerinde azabımı şekillendiririm ve adeta Beni görür gibi Bana hitap ederler ve huzurumda Benimle konuşurlar." (Emali es-Saduk, 292/1).
İmam Sâdık (a.s.) şöyle buyurdu: "Allah'ın sevgi nuru kulun içine doğarsa onu her türlü meşguliyetten arındırır. Allah dışında her zikir karanlıktır. Allah'ı sevenler Allah'ın en muhlis kulları, insanların en doğru konuşanları ve ahdine en çok vefa gösterenleridir." (Misbah'uş-Şeria, 521).
İmam Ali (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Her kim Allah katındaki makamını bilmek istiyorsa Allah'ın kendi nezdindeki makamına baksın. Şüphesiz herkes dünya ve ahiret işi olmak üzere iki iş ile karşı karşıya bırakılmıştır. Eğer ahiret işini dünyaya tercih ederse o şahıs Allah'ın sevdiği kimsedir. Her kim de dünya işini tercih ederse Allah katında hiçbir makamı olmayan kimsedir." (Cami'ul-Ahbar, 505/1398). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
Resûlullah (s.a.a.) şöyle buyurmuştur: "Allah-u Teâlâ'nın sevgisinin alameti; Allah'ın zikrini sevmektir. Allah-u Teâlâ'nın nefretinin alameti de Aziz ve Celil olan Allah'ın zikrinden nefret etmektir." (Kenz'ul-Ummal, 1776).
Allah-u Teâlâ Hz. Davud'a (a.s.) şöyle vahyetmiştir: "Ey Davud! Her kim bir sevgiliyi severse sözlerine inanır, sözlerini onaylar. Her kim bir sevgiliden hoşlanırsa yaptıklarından da hoşlanır. Her kim bir sevgiliye güvenirse ona dayanır. Her kim bir sevgiliyi severse onu görmek için çabalar." (Uddet'ud-Dai, 237; A'lam'ud-Din, 279; İrşad'ul-Kulub, 609).
İmam Ali (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Allah'ı seven kalp Allah yolunda çektiği zorluk ve sıkıntıları çok sever. Allah'tan habersiz olan kalp ise rahatına düşkündür. O halde ey Âdemoğlu! Sıkıntı ve zorluğa düşmeden iyiliğin yüce makamına ulaşacağını sanma. Zira hak ağır ve acıdır." (Tenbih'ul-Havatir, 2/87).
İmam Sadık (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Allah-u Teâlâ Musa'ya şöyle vahyetmiştir: Gece olunca Benden gaflet edip uyuduğu halde Beni sevdiğini söyleyen kimse yalan söylemektedir. Her âşık maşukuyla baş başa kalmak istemez mi? Ey İmran oğlu! Gece olunca Ben dostlarıma bakarım. Kalp gözlerini açarım. Gözlerinde azabımı şekillendiririm ve adeta Beni görür gibi Bana hitap ederler ve huzurumda Benimle konuşurlar." (Emali es-Saduk, 292/1).
İmam Sâdık (a.s.) şöyle buyurdu: "Allah'ın sevgi nuru kulun içine doğarsa onu her türlü meşguliyetten arındırır. Allah dışında her zikir karanlıktır. Allah'ı sevenler Allah'ın en muhlis kulları, insanların en doğru konuşanları ve ahdine en çok vefa gösterenleridir." (Misbah'uş-Şeria, 521).
İmam Ali (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Her kim Allah katındaki makamını bilmek istiyorsa Allah'ın kendi nezdindeki makamına baksın. Şüphesiz herkes dünya ve ahiret işi olmak üzere iki iş ile karşı karşıya bırakılmıştır. Eğer ahiret işini dünyaya tercih ederse o şahıs Allah'ın sevdiği kimsedir. Her kim de dünya işini tercih ederse Allah katında hiçbir makamı olmayan kimsedir." (Cami'ul-Ahbar, 505/1398). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.