Son surat çağdaşlaşıyoruz.Çağdaşlaşmanın ölçüsü kabul ettiğimiz Avrupa'nın ve ABD'nin ki, ikisi de aynı kültür ve inançtan beslenen ülkeler, bizden istediği çağdaşlık standardını yakaladık işte.Hatta solladık bile.Her ne kadar levhalarda; önünü görmeden sollama, eve kötü haber yollama, ey dallama, yazıyor olsa da.Uyuşturucu, gasp, cinayet, ırza geçme, kısaca insan fıtratına muhalif, insanın hayvanlaşması, belki de canavarlaşması anlamına gelen ne kadar kötü vasıflı gelişme var idiyse hepsini Avrupa mahreçli haberlerden dinlerdik. Şimdi artık bizde de var.Yayımlanan raporlara bakılırsa ülkemiz korkunç bir sona doğru ilerliyor.Toplum gün geçtikçe kokuşuyor. Dün, karıncayı eziyet etmekten sakınan insanımız, artık kendi annebabasını gözünü kırpmadan öldürebiliyor.Fırat kenarında kuzunun bir kurt tarafından rahatsız edilmesini "Allah huzurunda hesaba çekilme sebebidir" çağdışı(!) anlayışı gitti, sürüyü kurda kuşa feda etme çağdaşlık(!) anlayışı geldi.Dün komşusunun tavuğuna kış demekten haya edenlerin torunları, şimdi tavuğun tomarını şişleyip yiyebiliyor.Bunlar öyle münferit, ferdi işler olmaktan çıktı toplumsal cinnet haline geldi bile.Gecenin belli saatlerinden sonra evinizden dışarı çıkmanız mümkün olamayabiliyor.Rahmet ve şefaat peygamberi H.z Muhammed'in (as) on dört asır önce kıyamet alametleri başlığıyla buyurduğu "kıyamet alametlerinden biri de emanın/can güvenliğinin kalmayacak olmasıdır" mucizevi haberini yaşıyoruz.Hayvanın hakkını azami ölçüde kollamasıyla ünlü bu necip milleti artık insan hakkı tanımaz hale kim getirdi?Suçsuzu suçlu, suçluyu masum hale kim getirdi?Yerin dibine batası AB uyum yasalarının bir bir yürürlüğe konmasının bu hale katkısı ne kadardır hiç düşündünüz mü?Bu milletin özüne o yasalar ne kadar uygundur?Bu çürümüş ve kokuşmuş organı sağlam vücuda nakil işini kim yapıyor?Avrupalının tarihi ile bugünü uyum içindedir. Bakın Avrupa'ya ve ABD'ye, gasp, cinayet, tecavüz, kısaca vahşeti görürsünüz.Bu milletin tarihi de şan ve şerefle doludur.Şimdi şerefsizi şerefliyle bir ve bütün yapmanın mücadelesini veriyor birileri.Onun için de şeref adına ne varsa silinip atılmasını istiyor.Onlar ister de peki bu bizden görünenlere ne demeli?Hep yazdım, suç işlemek bir hastalıktır ve tedavisi uygun ilaç, yani tecziyedir, cezalandırmadır.Cezasını bulmayan suç ve suçlu toplumsal cinnetin başlangıcıdır.Şu garebete bakın, siz bir kuruma "emniyet/güvenlik" adı veriyorsunuz, sonra da o emniyeti güvensiz ilan ediyorsunuz.Neredeyse karşılaştığım bütün polis arkadaşların serzenişi şöyle; "suçluya bir şey yapamıyoruz, elimiz kolumuz bağlı." Hele de bir komiserin "suçlu olduğu halde karakolda densizlik yapan bir hırsız bir tokat attım, o bir gün sonra beraat etti, ben dört yıldır hala yargılanıyorum" sözü ne hale geldiğimizin en açık belgesi değil mi?; Şu rapora bakar mısınız lütfen. "2006'nın ilk dokuz ayında işlenen suçların istatistikleri tüyler ürpertici. Her dört saatte bir kişi öldürüldü. Her saat başı bir kişi kapkaççıların saldırısına maruz kaldı ve her yarım saatte ise bir kişi aile içi şiddetin kurbanı oldu.Emniyet Genel Müdürlüğü, resmi internet sitesinde yayınladığı asayiş olaylarında, Türkiye genelinde yılın ilk 9 ayılık bölümünde cinayete kurban giden kişi sayısını 1610 olarak açıkladı. Aynı raporda aile içi şiddete maruz kalan kişi sayısı ise 12 bin 784.Resmi internet sitesi olan http://www.egm.gov.tr 'de Ana Komuta Kontrol Merkezi Daire Başkanlığı verileri açıklandı. Buna göre 9 aylık dilimde Türkiye genelinde 465 kişi öldürülmek istenirken, 30 bin 977 kişinin kasten yaralandı. 1290 kişinin intihar ettiğinin belirtildiği raporda 14 bin 78 kişi ise intihara teşebbüs etti. 54 bin 862 kişinin çıkan olaylarda dayak yediğinin açıklandığı raporda bir çarpıcı rakamda, 7 bin 141 polisin, saldırı, küfür ve mukamevetle karşılaşması.Aynı zaman diliminde hırsızlık olayları istatistiği ise şöyle kaydedildi:67 bin 79 evden, 42 bin 331 işyerinden, 3 bin 199 resmi kurumlardan, 53 bin 20 otomobil hırsızlığı meydana geldi. Otomobil hırsızlığında 23 bin 537 araç çalındı. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerin başı çektiği metropollerde 9 bin 668 kapkaç olayı meydana geldi."Ne anladınız şu işten?Biz hergün bilmem ne kadar adam öldürüldü diye Irak'a ağıt yakarken Irak'tan beter bir hal almışız da farkında değiliz.Bir zamanlar Allah'tan korkar kanuna saygılı olurduk.Çağdaş dünyada Allah korkusu mu olurmuş deyip Allah'tan korkmaz kuldan utanmaz bir hal oluşturuldu.Kanunlar ise sizlere ömür.AB'leşti.Biz hep derdik, AB gerçekten leşti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024