Başbakan Erdoğan, ABD'deki skandalın hesabını Türk Milletine vermediği müddetçe, AKP ABD'nin kullandığı parti olarak anacaktır.İ.BERK'in yazısı...
AKP'nin şifresi çözüldü: ABD'nin kullandığı parti ABD'nin gözünde "esas oğlan" olma konumunu yitirdiği endişesine kapılan iktidar, Bush'un güvenini kazanmak ve ABD'ye iman tazelemek için en dişli ve en zapsu elemanını ABD'ye gönderdi. Erdoğan'ın veri (vermekten sorumlu) danışmanı Zapsu'nun ABD'deki Yahudi lobilerinde yaptığı konuşmayı günlerdir medyadan izliyoruz.Zapsu'nun Yahudi lobilerine dönük sempatik ayinler yapma seansında sarfettiği cümleler, yamyamların putlara dönük dansları kadar dudak uçuklatıcı, gülünç ve bir o kadar da acı verici. Bu görüşmede, AKP lideri Erdoğan için en önemli danışmanının sarfettiği cümleler, sıfatlar en sıradan insan için kullanılsa dava konusu olacak cinsten hakaretler içeriyor. Nokta virgül eklemeden Erdoğan'ın danışmanı Zapsu'nun ABD'deki Yahudi lobisinde Erdoğan için sarfettiği sözleri nakledelim önce: "Bu adam dürüst bir adam. Kendi inançlarına sahip ve bu inançlarında samimi. Lütfen şunu yapmaya çalışın... 'sömürmek' kötü bir kelime ama 'kullanmak'... Bu adamdan yararlanalım. Çünkü bu kişinin çok itibarı var, hem kendi inançları nedeni ile Müslüman dünyasında, hem de Batı tipi demokrasiye inanıyor. Bence onu devirmeye çalışmak, delilikten aşağı koymak yerine onu kullanın... Burada ve Avrupa'da bundan yararlanmalısınız. Teklifim budur." Bir Başbakanın kendine danışman olarak seçtiği kişi, lideri hakkında bu iğrenç lafları edecek. Bu komedi... Ama bu komediye seyirci kalan "adamın!" suskunluğu daha büyük "sessiz komedi" değil mi? Erdoğan susarak delikten aşağı süpürülmek yerine istismar edilmeye razı olmuş olmuyor mu? Bu sözleri bir rakip parti lideri değil, sır katibi konumundaki veri danışmanı kendi talimatı doğrultusunda gittiği bir gezide sarfediyor. Komedi olduğu kadar da büyük bir trajedi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Başbakanını ABD'ye pazarlayan danışmanı, bu milletin ve devletin başbakanını işporta ağzıyla pazarlıyor. "Bu adam", "delikten aşağı süpürmeyin" sıfatlarını Başbakana yakıştırıyor. Hem de yabancı bir ülkede. Şimdi siz söyleyin, bu sıfatları hazmeden bir Başbakan'ın dünyada Karzai, Allavi kadar itibarı kalır mı? ABD'nin kullandığı bir liderin partisinden Türk Milleti adalet ve kalkınma bekleyebilir mi? Başbakan bu açıklamaların hesabını Türk Milletine vermediği müddetçe, Türk Milleti AKP'yi ABD'nin kullandığı parti olarak anacaktır. Bu görüşmeler çok faydalı oluyor. AKP'nin şifreleri kendi ağızlarından te'vile mahal bırakmayacak açıklıkta çözülüyor.
İbrahim BERK / iberk@yenimesaj.com.tr
AKP'nin şifresi çözüldü: ABD'nin kullandığı parti ABD'nin gözünde "esas oğlan" olma konumunu yitirdiği endişesine kapılan iktidar, Bush'un güvenini kazanmak ve ABD'ye iman tazelemek için en dişli ve en zapsu elemanını ABD'ye gönderdi. Erdoğan'ın veri (vermekten sorumlu) danışmanı Zapsu'nun ABD'deki Yahudi lobilerinde yaptığı konuşmayı günlerdir medyadan izliyoruz.Zapsu'nun Yahudi lobilerine dönük sempatik ayinler yapma seansında sarfettiği cümleler, yamyamların putlara dönük dansları kadar dudak uçuklatıcı, gülünç ve bir o kadar da acı verici. Bu görüşmede, AKP lideri Erdoğan için en önemli danışmanının sarfettiği cümleler, sıfatlar en sıradan insan için kullanılsa dava konusu olacak cinsten hakaretler içeriyor. Nokta virgül eklemeden Erdoğan'ın danışmanı Zapsu'nun ABD'deki Yahudi lobisinde Erdoğan için sarfettiği sözleri nakledelim önce: "Bu adam dürüst bir adam. Kendi inançlarına sahip ve bu inançlarında samimi. Lütfen şunu yapmaya çalışın... 'sömürmek' kötü bir kelime ama 'kullanmak'... Bu adamdan yararlanalım. Çünkü bu kişinin çok itibarı var, hem kendi inançları nedeni ile Müslüman dünyasında, hem de Batı tipi demokrasiye inanıyor. Bence onu devirmeye çalışmak, delilikten aşağı koymak yerine onu kullanın... Burada ve Avrupa'da bundan yararlanmalısınız. Teklifim budur." Bir Başbakanın kendine danışman olarak seçtiği kişi, lideri hakkında bu iğrenç lafları edecek. Bu komedi... Ama bu komediye seyirci kalan "adamın!" suskunluğu daha büyük "sessiz komedi" değil mi? Erdoğan susarak delikten aşağı süpürülmek yerine istismar edilmeye razı olmuş olmuyor mu? Bu sözleri bir rakip parti lideri değil, sır katibi konumundaki veri danışmanı kendi talimatı doğrultusunda gittiği bir gezide sarfediyor. Komedi olduğu kadar da büyük bir trajedi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Başbakanını ABD'ye pazarlayan danışmanı, bu milletin ve devletin başbakanını işporta ağzıyla pazarlıyor. "Bu adam", "delikten aşağı süpürmeyin" sıfatlarını Başbakana yakıştırıyor. Hem de yabancı bir ülkede. Şimdi siz söyleyin, bu sıfatları hazmeden bir Başbakan'ın dünyada Karzai, Allavi kadar itibarı kalır mı? ABD'nin kullandığı bir liderin partisinden Türk Milleti adalet ve kalkınma bekleyebilir mi? Başbakan bu açıklamaların hesabını Türk Milletine vermediği müddetçe, Türk Milleti AKP'yi ABD'nin kullandığı parti olarak anacaktır. Bu görüşmeler çok faydalı oluyor. AKP'nin şifreleri kendi ağızlarından te'vile mahal bırakmayacak açıklıkta çözülüyor.
İbrahim BERK / iberk@yenimesaj.com.tr
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.