AKP'de iç hesaplaşma
15.02.2006 00:00:00
Danıştay'ın İ.H.L ile ilgili Açıköğretim Lisesi ve başörtü ile ilgili üstüste verdiği iki karar, AKP'deki üst yönetiminde ve bakanlar arasındaki görüş ayrılığını ortaya çıkardı.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Açık Öğretim Lisesi yönetmeliğini bizzat kabine içinden uyarılmasına karşın hazırlayarak yayınladı. Bakan Çelik'e yönetmelik öncesi yapılan uyarı, "Meslek liselerle ilgili bir düzenlemeyi bu şekilde yapma. Açıköğretim Lisesi yönetmeliğiyle bir düzenleme çıkarma. Mevcut yasal, hukuki düzlemde böyle bir düzenleme yargıdan döner ve yargıdan dönen her karar da bizim elimizi zayıflatır" diye dile getirildi.
Yönetmelikle birlikte Danıştay'ın başörtülü öğretmen konusunda verdiği karar da, aynı doğrultuda AKP ve hükümet içinde farklı görüşlere neden oldu. Leyla Şahin hakkında verilen AİHM ile Anayasa Mahkemesi'nin başörtüsü kararına vurgu yapılarak, "Bu verili şartlarda Anayasa'da değişikliğe gitmedikçe bu tür yargı kararları kendi kalemize gol atmak oluyor, hem de kendi iktidarımızda. Baştan beri söylediğimiz toplumsal ve kurumlar arası uzlaşmayı sağlayarak ya da referandum yoluyla Anayasa değişikliği yapmadıkça, bu konuda verilen her türlü yargı kararı başörtüsü yasağını pekiştirmekten başka işe yaramıyor" değerlendirmeleri yapıldı.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Açık Öğretim Lisesi yönetmeliğini bizzat kabine içinden uyarılmasına karşın hazırlayarak yayınladı. Bakan Çelik'e yönetmelik öncesi yapılan uyarı, "Meslek liselerle ilgili bir düzenlemeyi bu şekilde yapma. Açıköğretim Lisesi yönetmeliğiyle bir düzenleme çıkarma. Mevcut yasal, hukuki düzlemde böyle bir düzenleme yargıdan döner ve yargıdan dönen her karar da bizim elimizi zayıflatır" diye dile getirildi.
Yönetmelikle birlikte Danıştay'ın başörtülü öğretmen konusunda verdiği karar da, aynı doğrultuda AKP ve hükümet içinde farklı görüşlere neden oldu. Leyla Şahin hakkında verilen AİHM ile Anayasa Mahkemesi'nin başörtüsü kararına vurgu yapılarak, "Bu verili şartlarda Anayasa'da değişikliğe gitmedikçe bu tür yargı kararları kendi kalemize gol atmak oluyor, hem de kendi iktidarımızda. Baştan beri söylediğimiz toplumsal ve kurumlar arası uzlaşmayı sağlayarak ya da referandum yoluyla Anayasa değişikliği yapmadıkça, bu konuda verilen her türlü yargı kararı başörtüsü yasağını pekiştirmekten başka işe yaramıyor" değerlendirmeleri yapıldı.
