"Ağırlık çalışmıyorum"
Wolverhampton forması giyen Adama Traore, Barcelona kariyeri, bireysel performansı ve İspanya'daki hayatına dair açıklamalarda bulundu
11.01.2020 10:30:00





Wolverhampton'ın 23 yaşındaki sağ kanat oyuncusu Adama Traore, Premier Lig'deki kariyerini ve bireysel performansını değerlendirirken Lionel Messi'den öğrendiği şeylere dair özel açıklamalarda bulundu.
Barcelona'da dünyaya gelen Mali asıllı futbolcu, İspanyolca, Bambara dili, Fransızca, Katalanca, İngilizce ve Portekizce olmak üzere toplam 6 dil bildiğini söyledi. Sportsmail'e konuşan Traore, "Tüm hepsini sıkça kullanıyorum, insanlar bana tercüman olabileceğimi söylüyor. Çince'yi de öğrenirsem tamamdır!" dedi.
Wolves Teknik Direktörü Nuno Espirito Santo, Tottenham maçında sürekli faule maruz kalan Traore ile ilgili hakemlerin daha dikkatli olması gerektiğini aksi halde oyuncusunun ciddi bir sakatlık yaşayabileceğini söylemişti. Bu açıklamalar üzerinde yorumda bulunan Traore herhangi bir endişe duymadığını belirterek şunları dile getirdi: "Faule uğradığımda stres yapmama gerek yok. Stres yaparsanız bunu size karşı kullanabilirler. Rakipler maç öncesi diğer takımın maçlarını izlediğinde belli bir oyuncuyu görüp 'Eğer onu biraz tekmelersek sinirlenecek ve sinirlenirse de kart görecek' diye düşünebilirler. Bu yüzden benim için sıkıntı yok. Beni bir sefer tekmelerseniz başka bir şansım olur. Ayağa kalkmaya devam ederim. Genelde bana müdahale yaptıkları zaman kolay kolay düşmüyorum. Ayakta kalmaya çalışıyorum. Bu yüzden eğer yere düşersem hakem bana gerçekten sert bir müdahale yapıldığını biliyor."
Traore, bir dönem NFL'e gidebileceğini doğruladı: "Evet, böyle bir şey oldu. Barcelona'dayken o zamanki bireysel antrenörüm ABD'de bir arkadaşı olduğunu ve NFL takımlarının seçmelerine katılabileceğimi söyledi. Bana komik geldi, o yüzden düşünmedim bile. Benim hayalim futbolcu olmaktı."
"Ağırlık çalışmıyorum"
Hızı, kaslı ve güçlü fiziği ile gündeme gelen Traore, "İnanması zor biliyorum ama ağırlık kaldırmıyorum. Vücudum genetik. Antrenman yapıyorum ve çabucak kas yapabiliyorum. Benden daha hızlı bir oyuncu olup olmadığını asla bilemezsiniz. Ama hızımın farkındayım ve çoğu zaman bunu iyi yönde kullanıyorum. Benden daha hızlı bir oyuncu var mı, bilmiyorum" ifadelerine yer verdi.
Bu sezon 5 gol 4 asistlik bir performans sergileyen genç isim, 2004 ve 2015 yılları arasında Barcelona'nın alt yaş gruplarında yer almış ve A takımla 4 maça çıkmıştı. Lionel Messi, Xavi Hernandez, Carles Puyol ve Sergio Busquets'i yakından takip eden ve onlardan çok şey öğrendiğini söyleyen Traore şöyle devam etti: "Messi ve Xavi gibi oyuncular her zaman açtır. Hangi turnuva veya maç olursa olsun, masa tenisi bile olsa kazanmak istiyorlar. Antrenmandan sonra two-touch (Topa bir kere dokunup ikincide pas atmak) çalışması yapardık, her seferinde kazanmak için can atarlardı. Futbolda olduğu kadar hayala ilgili de bir şeyler öğrenirdiniz. Messi'ye ve başardıklarına baktığınızda hala kazanmaya aç olduğunu görüyorsunuz. Çoğu futbolcu bu özelliğe sahip değildir. Bir şey kazanırlar ve rehavete kapılırlar. Herkeste bu kazanma hırsı yok ve belki de bu yüzden Messi gibiler zirvede."
"Mali'ye gittim, hayata bakışım değişti"
"Wolves'ta bu özelliklere sahip miyiz? Elbette. Joao Moutinho'ya bir bakın: Birçok büyük kulüpte forma giyip bir sürü şey kazandı. Ama hala mücadele etmek, kazanmak istiyor. Kafa tenisi oynadığımızda bile. Takımın mentalitesi bu. Benim de böyle. Wolverhampton neden Şampiyonlar Ligi'ne gidemesin ki? Sezonun gidişatına bakacağız, her şey mümkün. Ama ilk olarak Newcastle maçına odaklanmalıyız."
İspanya Milli Takımı'nın tüm alt yaş kategorilerinde oynayan ve kasım ayında A takıma çağrılan Traore, sakatlığı sebebiyle forma giyemedi. Mali Milli Takımı'na da davet edilen ve hala şansı olan Traore, her iki ülke için de kuvvetli duygular beslediğini söyledi ve ailesinin Avrupa'ya gelebilmek için yaptığı fedakarlıkları şöyle aktardı: "İspanya'da doğrum, kültürü biliyorum. Hayatımın büyük bir bölümünü orada geçirdim ancak Mali kökenlerim de var. İkisine de sahip olmam güzel bir şey. Ailemin çok zor bir hayatı oldu. İspanya'da yaşayabilmek için çok çalıştılar. 6 yaşında ilk kez Mali'ye gittiğimde hayata bakış açım tamamen değişti. Oradan döner dönmez Barcelona'ya transfer oldum. Oradayken benim gibi 6 yaşında olan, ben hayallerimi gerçekleştirirken ayağında ayakkabıları olmayan çocuklar gördüm. Şok olmuştum. 6 yaşındaydım ve anlamıyordum. Zengin bir aile değildik ama benim ayakkabılarım ve kıyafetlerim vardı, masamızda yemeğimiz oluyordu. Ben bunlara sahipken onlarda neden yoktu? Mali'ye gitmek ve oradaki çocukları görmek çok çalışmam gerektiğini ve bir gün kazandıklarımın karşılığını vermem gerektiğini anlamamı sağladı."
Barcelona'da dünyaya gelen Mali asıllı futbolcu, İspanyolca, Bambara dili, Fransızca, Katalanca, İngilizce ve Portekizce olmak üzere toplam 6 dil bildiğini söyledi. Sportsmail'e konuşan Traore, "Tüm hepsini sıkça kullanıyorum, insanlar bana tercüman olabileceğimi söylüyor. Çince'yi de öğrenirsem tamamdır!" dedi.
Wolves Teknik Direktörü Nuno Espirito Santo, Tottenham maçında sürekli faule maruz kalan Traore ile ilgili hakemlerin daha dikkatli olması gerektiğini aksi halde oyuncusunun ciddi bir sakatlık yaşayabileceğini söylemişti. Bu açıklamalar üzerinde yorumda bulunan Traore herhangi bir endişe duymadığını belirterek şunları dile getirdi: "Faule uğradığımda stres yapmama gerek yok. Stres yaparsanız bunu size karşı kullanabilirler. Rakipler maç öncesi diğer takımın maçlarını izlediğinde belli bir oyuncuyu görüp 'Eğer onu biraz tekmelersek sinirlenecek ve sinirlenirse de kart görecek' diye düşünebilirler. Bu yüzden benim için sıkıntı yok. Beni bir sefer tekmelerseniz başka bir şansım olur. Ayağa kalkmaya devam ederim. Genelde bana müdahale yaptıkları zaman kolay kolay düşmüyorum. Ayakta kalmaya çalışıyorum. Bu yüzden eğer yere düşersem hakem bana gerçekten sert bir müdahale yapıldığını biliyor."
Traore, bir dönem NFL'e gidebileceğini doğruladı: "Evet, böyle bir şey oldu. Barcelona'dayken o zamanki bireysel antrenörüm ABD'de bir arkadaşı olduğunu ve NFL takımlarının seçmelerine katılabileceğimi söyledi. Bana komik geldi, o yüzden düşünmedim bile. Benim hayalim futbolcu olmaktı."
"Ağırlık çalışmıyorum"
Hızı, kaslı ve güçlü fiziği ile gündeme gelen Traore, "İnanması zor biliyorum ama ağırlık kaldırmıyorum. Vücudum genetik. Antrenman yapıyorum ve çabucak kas yapabiliyorum. Benden daha hızlı bir oyuncu olup olmadığını asla bilemezsiniz. Ama hızımın farkındayım ve çoğu zaman bunu iyi yönde kullanıyorum. Benden daha hızlı bir oyuncu var mı, bilmiyorum" ifadelerine yer verdi.
Bu sezon 5 gol 4 asistlik bir performans sergileyen genç isim, 2004 ve 2015 yılları arasında Barcelona'nın alt yaş gruplarında yer almış ve A takımla 4 maça çıkmıştı. Lionel Messi, Xavi Hernandez, Carles Puyol ve Sergio Busquets'i yakından takip eden ve onlardan çok şey öğrendiğini söyleyen Traore şöyle devam etti: "Messi ve Xavi gibi oyuncular her zaman açtır. Hangi turnuva veya maç olursa olsun, masa tenisi bile olsa kazanmak istiyorlar. Antrenmandan sonra two-touch (Topa bir kere dokunup ikincide pas atmak) çalışması yapardık, her seferinde kazanmak için can atarlardı. Futbolda olduğu kadar hayala ilgili de bir şeyler öğrenirdiniz. Messi'ye ve başardıklarına baktığınızda hala kazanmaya aç olduğunu görüyorsunuz. Çoğu futbolcu bu özelliğe sahip değildir. Bir şey kazanırlar ve rehavete kapılırlar. Herkeste bu kazanma hırsı yok ve belki de bu yüzden Messi gibiler zirvede."
"Mali'ye gittim, hayata bakışım değişti"
"Wolves'ta bu özelliklere sahip miyiz? Elbette. Joao Moutinho'ya bir bakın: Birçok büyük kulüpte forma giyip bir sürü şey kazandı. Ama hala mücadele etmek, kazanmak istiyor. Kafa tenisi oynadığımızda bile. Takımın mentalitesi bu. Benim de böyle. Wolverhampton neden Şampiyonlar Ligi'ne gidemesin ki? Sezonun gidişatına bakacağız, her şey mümkün. Ama ilk olarak Newcastle maçına odaklanmalıyız."
İspanya Milli Takımı'nın tüm alt yaş kategorilerinde oynayan ve kasım ayında A takıma çağrılan Traore, sakatlığı sebebiyle forma giyemedi. Mali Milli Takımı'na da davet edilen ve hala şansı olan Traore, her iki ülke için de kuvvetli duygular beslediğini söyledi ve ailesinin Avrupa'ya gelebilmek için yaptığı fedakarlıkları şöyle aktardı: "İspanya'da doğrum, kültürü biliyorum. Hayatımın büyük bir bölümünü orada geçirdim ancak Mali kökenlerim de var. İkisine de sahip olmam güzel bir şey. Ailemin çok zor bir hayatı oldu. İspanya'da yaşayabilmek için çok çalıştılar. 6 yaşında ilk kez Mali'ye gittiğimde hayata bakış açım tamamen değişti. Oradan döner dönmez Barcelona'ya transfer oldum. Oradayken benim gibi 6 yaşında olan, ben hayallerimi gerçekleştirirken ayağında ayakkabıları olmayan çocuklar gördüm. Şok olmuştum. 6 yaşındaydım ve anlamıyordum. Zengin bir aile değildik ama benim ayakkabılarım ve kıyafetlerim vardı, masamızda yemeğimiz oluyordu. Ben bunlara sahipken onlarda neden yoktu? Mali'ye gitmek ve oradaki çocukları görmek çok çalışmam gerektiğini ve bir gün kazandıklarımın karşılığını vermem gerektiğini anlamamı sağladı."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.