'Açılımcılar kumpanyası yeniden seyirciyle buluşuyor'
Akşener, "Sayın Erdoğan için, PKK'yla masaya oturmak ile, PKK'ya karşı mücadele etmek arasında, ideolojik bir fark yok. Çünkü; onun tek bir ideolojisi var: o da, “iktidarda” kalmak. Eğer ki, şimdiye kadar, Sayın Erdoğan'a, iktidarı müjdeleyen şey, açılım süreci olsaydı; geçtim HDP'yi, bugün, PKK'yla müttefik olurdu" dedi.
09.11.2022 11:51:00





İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmadan nolar şu şekilde,
"Başı sıkışınca, "vesayet" diyenlerle, Başı sıkışınca, "demokrasi" diyenler, yine bir arada." "Uzun bekleyiş artık sona erdi. Karşınızda; 'Açılımcılar kumpanyası!' "Zaten hiç ayrılmadılar ki… Zaten hiç küsmediler ki… Çünkü onlar birbirine, kalple bağlı, ruhla bağlı, zihinle bağlı. Dahası, onlar birbirine, omerta yasalarıyla bağlı. Onlar birbirine, uzattıkları kırmızı karanfillerle bağlı…Evet, belli ki, "Açılımcılar kumpanyası", yeniden seyircisiyle buluşuyor. Ak Parti ve HDP milletvekilleri, Sayın Erdoğan'ın direktifleriyle başlayan, anayasa yapım süreci için, bir araya gelip, oldukça mutlu, neşeli ve sevinçli, bir görüntü vermişler. Ne diyelim, Allah bozmasın.
Biliyorsunuz Sayın Erdoğan, bir süredir, fellik fellik, bir arayış halindeydi. Arıyordu, tarıyordu, bir türlü bulamıyordu. Sonunda muradına ermiş. 6'lı masanın sağında, solunda, altında ararken; kendisi nihayet, HDP'yi, kendi bakan ve milletvekillerinin, yanında bulmuş. Ama görüyorum ki, bu tablonun içinde barındırdığı çelişkileri, anlamakta zorluk çekenler, garipseyenler var. Hatta, Ak Parti'yi içine düştüğü tutarsızlıktan dolayı, eleştirenler de var. Ama açıkçası, biz bu durumu, hiç garipsemedik. Çünkü biz, Sayın Erdoğan'ı çok iyi tanıyoruz. Kendisinin, sadece koltuğu sallanana kadar var olan, vatanseverliğini, biz, en başından beri biliyoruz.
Hatırlayın; Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne geçebilmek için, pkk ile yürüttüğü, "Açılım Süreci'ni", o başlatmıştı. Hatırlayın; Oslo'yu o planlamıştı. Habur'da konfetileri, o patlatmıştı. Hatta teröristlere, lahmacun partileri bile vermişti. Hatırlayın; İstanbul seçimlerini kazanabilmek için, teröristbaşının mektubunu, devletin kanalında, yine o okutmuştu. Çünkü Sayın Erdoğan için, PKK'yla masaya oturmak ile, PKK'ya karşı mücadele etmek arasında, ideolojik bir fark yok. Çünkü; onun tek bir ideolojisi var: o da, "iktidarda" kalmak. Eğer ki, şimdiye kadar, Sayın Erdoğan'a, iktidarı müjdeleyen şey, açılım süreci olsaydı; geçtim HDP'yi, bugün, PKK'yla müttefik olurdu.
Bakın, Sayın Erdoğan, en başından beri; ne demokrasiye, ne sivilleşmeye, ne çözüme, ne de terörle mücadeleye inandı. Çünkü; onun ve çevresindekilerin, bu tür fikirlerle, ideallerle, siyasi programlarla ve tutarlılıkla, işi yoktur. Yeter ki, kendi işleri görülsün, her türlü kılığa girerler. Düzenleri sürsün diye, her şeyi mubah görürler. Bu yüzden, biz 2023 seçimlerinde; sanıldığının aksine, sadece Sayın Erdoğan'ı yenmeyeceğiz. Biz aslında, bu ilkesizliği yeneceğiz. Biz aslında, bu omurgasızlığı yeneceğiz. Biz aslında; İktidarını korumak için, bir gün FETÖ'yü, bir gün PKK'yı muhatap almaya bile razı olan; ve bu işbirliklerinin, acı sonuçlarını ödememek için de, şekilden şekille giren, bir büyük iki yüzlülüğü yeneceğiz.
AK Parti ve HDP'yi, bir masanın etrafında buluşturan bu tablo, İYİ Parti'nin, tarihin, doğru tarafında durduğunu, göstermesi bakımından da, oldukça önemli. Çünkü biliyorsunuz, uzun zamandır; AK Parti cenahı, akıllarınca bizleri, HDP ile gizli ittifak kurmakla, itham ediyordu. Bazı HDP'liler de, bu açıklamaları, tebessümle karşılayıp,
bizi faşistlikle, faili meçhulcülükle, suçlayacak kadar alçalıyordu. E tabi, Allah büyük. İYİ Parti'yi yaftalayanlarla, İYİ Parti'yi, izole etmeye çalışanlar, nihayet aynı kampta buluştu. Resim iyice netleşti, saflar belli oldu. Ak Parti vekilleri, PKK'yla bir tuttukları HDP ile, aynı masaya otururken utanmadılar. İşin ilginç tarafı, HDP vekilleri de, genel başkanlarını tutukladığı, belediyelerine kayyum atadığı için, sabah akşam eleştirdikleri, Ak Parti ile, aynı masaya oturmaktan, zerre utanmadılar.
Yaaa görüyor musunuz? Kadere bakın, kimler kimlerle yan yana geldi… Demek ki neymiş? İki taraf için de, ilkeler, değerler, hikaye, at pazarlığı şahaneymiş. Bu saatten sonra kimse, milletimize, vatan-millet-beka tiratları atmaya kalkmasın. Hele demokrasi, barış ve müzakere hamasetine, hiç başvurmasın. Bu makyavelist görüşme vesilesiyle, artık takke düşmüş, kel görülmüştür. Bu kadar açık. Tüm bu ilkesiz siyaset sirkinin ortasında; Bizim İYİ Parti olarak; tavrımız da, duruşumuz da, anlayışımız da, en başından beri nettir.
"Başı sıkışınca, "vesayet" diyenlerle, Başı sıkışınca, "demokrasi" diyenler, yine bir arada." "Uzun bekleyiş artık sona erdi. Karşınızda; 'Açılımcılar kumpanyası!' "Zaten hiç ayrılmadılar ki… Zaten hiç küsmediler ki… Çünkü onlar birbirine, kalple bağlı, ruhla bağlı, zihinle bağlı. Dahası, onlar birbirine, omerta yasalarıyla bağlı. Onlar birbirine, uzattıkları kırmızı karanfillerle bağlı…Evet, belli ki, "Açılımcılar kumpanyası", yeniden seyircisiyle buluşuyor. Ak Parti ve HDP milletvekilleri, Sayın Erdoğan'ın direktifleriyle başlayan, anayasa yapım süreci için, bir araya gelip, oldukça mutlu, neşeli ve sevinçli, bir görüntü vermişler. Ne diyelim, Allah bozmasın.
Biliyorsunuz Sayın Erdoğan, bir süredir, fellik fellik, bir arayış halindeydi. Arıyordu, tarıyordu, bir türlü bulamıyordu. Sonunda muradına ermiş. 6'lı masanın sağında, solunda, altında ararken; kendisi nihayet, HDP'yi, kendi bakan ve milletvekillerinin, yanında bulmuş. Ama görüyorum ki, bu tablonun içinde barındırdığı çelişkileri, anlamakta zorluk çekenler, garipseyenler var. Hatta, Ak Parti'yi içine düştüğü tutarsızlıktan dolayı, eleştirenler de var. Ama açıkçası, biz bu durumu, hiç garipsemedik. Çünkü biz, Sayın Erdoğan'ı çok iyi tanıyoruz. Kendisinin, sadece koltuğu sallanana kadar var olan, vatanseverliğini, biz, en başından beri biliyoruz.
Hatırlayın; Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne geçebilmek için, pkk ile yürüttüğü, "Açılım Süreci'ni", o başlatmıştı. Hatırlayın; Oslo'yu o planlamıştı. Habur'da konfetileri, o patlatmıştı. Hatta teröristlere, lahmacun partileri bile vermişti. Hatırlayın; İstanbul seçimlerini kazanabilmek için, teröristbaşının mektubunu, devletin kanalında, yine o okutmuştu. Çünkü Sayın Erdoğan için, PKK'yla masaya oturmak ile, PKK'ya karşı mücadele etmek arasında, ideolojik bir fark yok. Çünkü; onun tek bir ideolojisi var: o da, "iktidarda" kalmak. Eğer ki, şimdiye kadar, Sayın Erdoğan'a, iktidarı müjdeleyen şey, açılım süreci olsaydı; geçtim HDP'yi, bugün, PKK'yla müttefik olurdu.
Bakın, Sayın Erdoğan, en başından beri; ne demokrasiye, ne sivilleşmeye, ne çözüme, ne de terörle mücadeleye inandı. Çünkü; onun ve çevresindekilerin, bu tür fikirlerle, ideallerle, siyasi programlarla ve tutarlılıkla, işi yoktur. Yeter ki, kendi işleri görülsün, her türlü kılığa girerler. Düzenleri sürsün diye, her şeyi mubah görürler. Bu yüzden, biz 2023 seçimlerinde; sanıldığının aksine, sadece Sayın Erdoğan'ı yenmeyeceğiz. Biz aslında, bu ilkesizliği yeneceğiz. Biz aslında, bu omurgasızlığı yeneceğiz. Biz aslında; İktidarını korumak için, bir gün FETÖ'yü, bir gün PKK'yı muhatap almaya bile razı olan; ve bu işbirliklerinin, acı sonuçlarını ödememek için de, şekilden şekille giren, bir büyük iki yüzlülüğü yeneceğiz.
AK Parti ve HDP'yi, bir masanın etrafında buluşturan bu tablo, İYİ Parti'nin, tarihin, doğru tarafında durduğunu, göstermesi bakımından da, oldukça önemli. Çünkü biliyorsunuz, uzun zamandır; AK Parti cenahı, akıllarınca bizleri, HDP ile gizli ittifak kurmakla, itham ediyordu. Bazı HDP'liler de, bu açıklamaları, tebessümle karşılayıp,
bizi faşistlikle, faili meçhulcülükle, suçlayacak kadar alçalıyordu. E tabi, Allah büyük. İYİ Parti'yi yaftalayanlarla, İYİ Parti'yi, izole etmeye çalışanlar, nihayet aynı kampta buluştu. Resim iyice netleşti, saflar belli oldu. Ak Parti vekilleri, PKK'yla bir tuttukları HDP ile, aynı masaya otururken utanmadılar. İşin ilginç tarafı, HDP vekilleri de, genel başkanlarını tutukladığı, belediyelerine kayyum atadığı için, sabah akşam eleştirdikleri, Ak Parti ile, aynı masaya oturmaktan, zerre utanmadılar.
Yaaa görüyor musunuz? Kadere bakın, kimler kimlerle yan yana geldi… Demek ki neymiş? İki taraf için de, ilkeler, değerler, hikaye, at pazarlığı şahaneymiş. Bu saatten sonra kimse, milletimize, vatan-millet-beka tiratları atmaya kalkmasın. Hele demokrasi, barış ve müzakere hamasetine, hiç başvurmasın. Bu makyavelist görüşme vesilesiyle, artık takke düşmüş, kel görülmüştür. Bu kadar açık. Tüm bu ilkesiz siyaset sirkinin ortasında; Bizim İYİ Parti olarak; tavrımız da, duruşumuz da, anlayışımız da, en başından beri nettir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.