Yer fıstıklarında yüzde 91 oranında aflatoksin bulunduğunu belirten uzmanlar, "Özellikle açıkta satışa sunulan çerez ve kurutulmuş meyveler sağlık açısından ciddi bir tehlikedir" diyor.
Yrd. Doç. Dr. Nevcihan Gürsoy, 2005 yılında yapılan araştırmada, çerezlik olarak tüketime hazırlanmış yer fıstıklarında yüzde 91 oranında aflatoksin bulaşıklığı tespit edildiğini belirterek; "Özellikle açıkta satışa sunulan çerez ve kurutulmuş meyveler uzun süre çevresel etkilerle karşı karşıya olduğundan, bu ürünlerin tüketimi sağlık açısından ciddi bir tehlikedir" dedi.Tehlike yaratan etmenler bulunuyorGürsoy, gerek bakterilerin gerekse küflerin uygun sıcaklık ve nemli koşullarda ürediklerini, genellikle gıda maddelerinin tat koku ya da görünüşünü değiştirmediklerini kaydetti. Güvenli olmayan sıcaklık derecelerinde uzun süre beklemiş yiyeceklerin görüntü ve koku açısından iyi durumda olsalar bile bunları tüketmenin tehlike yaratabileceğine dikkati çeken Yrd. Doç. Dr. Gürsoy, şöyle devam etti: Çerezlere dikkat!"Gıdalardaki toksinlerin pek çoğu, ısıya karşı dayanıklıdır. En önemli toksin üreten küfler, aspergillus, fusarium ve penicillium cinsleridir. Bu küfler özellikle Türkiye'de çerezlik olarak tüketilen, çikolata yapımında ve çeşitli şekillerde kullanılan yer fıstığı, fındık gibi yağlı tohumlularda, incir, üzüm gibi kurutulmuş meyvelerde yoğun olarak bulunmaktadır." Gürsoy, 2005 yılında yaptığı bir araştırmada, hasat, depo ve kavrularak çerezlik olarak tüketime hazırlanmış yer fıstıklarında yüzde 91 oranında aflatoksin bulaşıklığı ve toksin içeren örneklerin yüzde 51'inde yasal sınırın üzerinde aflatoksin varlığı saptadığını bildirdi. Sıcaklık ve nem gibi iki temel faktörün ambalajsız ürünlerde kontrolsüz bir şekilde küflerin ve bakterilerin gelişimine, üremelerine neden olduğunu bildiren Yrd. Doç. Dr. Nevcihan Gürsoy, şu bilgileri verdi: "İnsan sağlığı, riske edilemeyen bir ögedir. Bu nedenle konu ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının yasal yaptırımlarını ciddi bir şekilde uygulamaları, denetleme işlemlerinin arttırılması ve rutin olarak yapılması, her üründen alınan örneklerin mutlaka kapsamlı bir laboratuvarda risk taşıyan mikroorganizmalara karşı periyodik analizlerinin yapılması zorunluluktur. Aslında gıda konusundaki en önemli yaptırım mekanizması tüketicilerdir. Tüketicilerin özellikle açıkta satılan gıdaları almaması üreticilerin bir süre sonra zorunlu olarak ürünlerini paketleyerek satışa sunmalarını sağlayacaktır."
Yrd. Doç. Dr. Nevcihan Gürsoy, 2005 yılında yapılan araştırmada, çerezlik olarak tüketime hazırlanmış yer fıstıklarında yüzde 91 oranında aflatoksin bulaşıklığı tespit edildiğini belirterek; "Özellikle açıkta satışa sunulan çerez ve kurutulmuş meyveler uzun süre çevresel etkilerle karşı karşıya olduğundan, bu ürünlerin tüketimi sağlık açısından ciddi bir tehlikedir" dedi.Tehlike yaratan etmenler bulunuyorGürsoy, gerek bakterilerin gerekse küflerin uygun sıcaklık ve nemli koşullarda ürediklerini, genellikle gıda maddelerinin tat koku ya da görünüşünü değiştirmediklerini kaydetti. Güvenli olmayan sıcaklık derecelerinde uzun süre beklemiş yiyeceklerin görüntü ve koku açısından iyi durumda olsalar bile bunları tüketmenin tehlike yaratabileceğine dikkati çeken Yrd. Doç. Dr. Gürsoy, şöyle devam etti: Çerezlere dikkat!"Gıdalardaki toksinlerin pek çoğu, ısıya karşı dayanıklıdır. En önemli toksin üreten küfler, aspergillus, fusarium ve penicillium cinsleridir. Bu küfler özellikle Türkiye'de çerezlik olarak tüketilen, çikolata yapımında ve çeşitli şekillerde kullanılan yer fıstığı, fındık gibi yağlı tohumlularda, incir, üzüm gibi kurutulmuş meyvelerde yoğun olarak bulunmaktadır." Gürsoy, 2005 yılında yaptığı bir araştırmada, hasat, depo ve kavrularak çerezlik olarak tüketime hazırlanmış yer fıstıklarında yüzde 91 oranında aflatoksin bulaşıklığı ve toksin içeren örneklerin yüzde 51'inde yasal sınırın üzerinde aflatoksin varlığı saptadığını bildirdi. Sıcaklık ve nem gibi iki temel faktörün ambalajsız ürünlerde kontrolsüz bir şekilde küflerin ve bakterilerin gelişimine, üremelerine neden olduğunu bildiren Yrd. Doç. Dr. Nevcihan Gürsoy, şu bilgileri verdi: "İnsan sağlığı, riske edilemeyen bir ögedir. Bu nedenle konu ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının yasal yaptırımlarını ciddi bir şekilde uygulamaları, denetleme işlemlerinin arttırılması ve rutin olarak yapılması, her üründen alınan örneklerin mutlaka kapsamlı bir laboratuvarda risk taşıyan mikroorganizmalara karşı periyodik analizlerinin yapılması zorunluluktur. Aslında gıda konusundaki en önemli yaptırım mekanizması tüketicilerdir. Tüketicilerin özellikle açıkta satılan gıdaları almaması üreticilerin bir süre sonra zorunlu olarak ürünlerini paketleyerek satışa sunmalarını sağlayacaktır."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.