Acelecilik şeytandan, ağırlık Allah’tandır’
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: “Acelecilik şeytandan, ağır davranmak ise Allah’tandır.” Çünkü insan aceleye kapılınca, şeytan ona, hiç ummadığı taraftan kötülüğünü benimsetir
11.02.2024 08:08:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
![Acelecilik şeytandan, ağırlık Allah’tandır’](resimler/haberler/39/acelecilik-seytandan-agirlik-allahtandir-H1517898-11.webp)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![Acelecilik şeytandan, ağırlık Allah’tandır’](resimler/haberler/39/acelecilik-seytandan-agirlik-allahtandir-H1517898-12.webp)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![](temalar/resimler/bos.gif)
İmam Gazali Hazretleri şöyle anlatıyor:
Şeytanın kalbe girmek için kullanacağı yollar ve sızma yerleri kulun birtakım sıfatlarıdır. Onlardan bazıları şunlardır:
Bu huylardan biri acelecilik ve sebatsızlıktır.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Acelecilik şeytandan, ağır davranmak ise Allah'tandır." Çünkü insan aceleye kapılınca, şeytan ona, hiç ummadığı taraftan kötülüğünü benimsetir.
Rivayete göre Hz. İsa (a.s.) doğduğu zaman, yandaşları derhal İblis'e koşup derler ki: "Yeryüzünde bütün putların başı eğildi." Şeytan onlara, "Olan oldu, siz yerinizde kalın" diyerek hemen harekete geçer. Yeryüzünün altını üstüne getirir, putların boyun eğmesine sebep olan olayı öğrenemez. Sonunda Hz. İsa'nın (a.s.) doğduğunu tespit eder, çevresini bütün meleklerin kuşattığını görür. Bunun üzerine hemen yandaşlarının yanına döner ve onlara şöyle der: "Dün gece dünyaya bir peygamber geldi, bu çocuk hariç, hiç bir gebelik ve doğum hadisesi olmamıştır ki, ben yanında bulunmayayım. Bu geceden sonra artık putlara tapılmaz, bundan ümidinizi kesin. Bundan sonra ademoğullarına acelecilik ve densizlik yolu ile sokulmaya bakın."
Bu huylardan biri para ve mal düşkünlüğüdür.
Yiyecek-içecek ile diğer zarurî ihtiyaçların ötesinde kalan bütün varlık, hayvanat ve akabat şeytanın konağıdır.
Sabitü'l-Bünananî der ki: "Peygamberimize (s.a.v.), peygamberlik görevi verildiği zaman iblis, şeytanlarına şunu söyledi: 'Bir şey oldu ama nedir bilmiyorum, gidin iyice öğrenin.'
İblis'in adamları her tarafı araştırdılar fakat ne olduğunu öğrenemeyerek geri döndüler, 'Bir şey öğrenemedik' dediler. Bunun üzerine İblis, 'Ben size şimdi haber getiririm' diyerek kayboldu.
Bir müddet sonra çıkageldi ve adamlarına, 'Allah, Hz. Muhammed'i peygamber olarak görevlendirmiştir' dedi.
Bundan sonra İblis, adamlarını Peygamberimizin sahabilerine (Allah onlardan razı olsun) göndermeye başladı fakat hepsi her seferinde eli boş ve hayal kırıklığı içinde dönüyorlardı, dönüşte sözleri şunlar oluyordu: 'Hayatımızda bir gün böyle adamlarla karşılaşmadık, tam yanlarına sokuluyoruz, namaza kalkıyorlar, böylece bütün gayretlerimiz boşa çıkıyor.'
Bu sözleri dinleyen İblis, adamlarına, 'Onları bir müddet kendi hallerine bırakın, Allah'ın izni ile yakında bütün dünyayı fethedeceklerdir, o zaman biz de onlardan istediklerimizi sızdırırız' dedi."
Rivayete göre Hz. İsa (a.s.) bir gün bir taş parçasını yastık edinerek yere yaslanıp bu sırada yanına gelen şeytan, ona, "Ya İsa! Galiba dünyadan hoşlanıyorsun" der.
Bunun üzerine Hz. İsa (a.s.) taşı başının altından kaldırıp atar ve şeytana, "Dünya ile birlikte bu da senin olsun" der.
(Mükaşefetü'l-Kulüb'den…)
Şeytanın kalbe girmek için kullanacağı yollar ve sızma yerleri kulun birtakım sıfatlarıdır. Onlardan bazıları şunlardır:
Bu huylardan biri acelecilik ve sebatsızlıktır.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Acelecilik şeytandan, ağır davranmak ise Allah'tandır." Çünkü insan aceleye kapılınca, şeytan ona, hiç ummadığı taraftan kötülüğünü benimsetir.
Rivayete göre Hz. İsa (a.s.) doğduğu zaman, yandaşları derhal İblis'e koşup derler ki: "Yeryüzünde bütün putların başı eğildi." Şeytan onlara, "Olan oldu, siz yerinizde kalın" diyerek hemen harekete geçer. Yeryüzünün altını üstüne getirir, putların boyun eğmesine sebep olan olayı öğrenemez. Sonunda Hz. İsa'nın (a.s.) doğduğunu tespit eder, çevresini bütün meleklerin kuşattığını görür. Bunun üzerine hemen yandaşlarının yanına döner ve onlara şöyle der: "Dün gece dünyaya bir peygamber geldi, bu çocuk hariç, hiç bir gebelik ve doğum hadisesi olmamıştır ki, ben yanında bulunmayayım. Bu geceden sonra artık putlara tapılmaz, bundan ümidinizi kesin. Bundan sonra ademoğullarına acelecilik ve densizlik yolu ile sokulmaya bakın."
Bu huylardan biri para ve mal düşkünlüğüdür.
Yiyecek-içecek ile diğer zarurî ihtiyaçların ötesinde kalan bütün varlık, hayvanat ve akabat şeytanın konağıdır.
Sabitü'l-Bünananî der ki: "Peygamberimize (s.a.v.), peygamberlik görevi verildiği zaman iblis, şeytanlarına şunu söyledi: 'Bir şey oldu ama nedir bilmiyorum, gidin iyice öğrenin.'
İblis'in adamları her tarafı araştırdılar fakat ne olduğunu öğrenemeyerek geri döndüler, 'Bir şey öğrenemedik' dediler. Bunun üzerine İblis, 'Ben size şimdi haber getiririm' diyerek kayboldu.
Bir müddet sonra çıkageldi ve adamlarına, 'Allah, Hz. Muhammed'i peygamber olarak görevlendirmiştir' dedi.
Bundan sonra İblis, adamlarını Peygamberimizin sahabilerine (Allah onlardan razı olsun) göndermeye başladı fakat hepsi her seferinde eli boş ve hayal kırıklığı içinde dönüyorlardı, dönüşte sözleri şunlar oluyordu: 'Hayatımızda bir gün böyle adamlarla karşılaşmadık, tam yanlarına sokuluyoruz, namaza kalkıyorlar, böylece bütün gayretlerimiz boşa çıkıyor.'
Bu sözleri dinleyen İblis, adamlarına, 'Onları bir müddet kendi hallerine bırakın, Allah'ın izni ile yakında bütün dünyayı fethedeceklerdir, o zaman biz de onlardan istediklerimizi sızdırırız' dedi."
Rivayete göre Hz. İsa (a.s.) bir gün bir taş parçasını yastık edinerek yere yaslanıp bu sırada yanına gelen şeytan, ona, "Ya İsa! Galiba dünyadan hoşlanıyorsun" der.
Bunun üzerine Hz. İsa (a.s.) taşı başının altından kaldırıp atar ve şeytana, "Dünya ile birlikte bu da senin olsun" der.
(Mükaşefetü'l-Kulüb'den…)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.