ABD'yi Çin korkusu kuşattı
Pentagon'un ABD Kongresi'ne sunduğu rapor, Trump'ın Türkiye, Almanya, İran gibi ülkeleri hedef alan hezeyanlarının hem Washington'un resmi politikasının bir parçasını teşkil ettiğine hem de bu hezeyanların kaynağının Çin Halk Cumhuriyeti olduğuna işaret ediyor
27.08.2018 00:00:00
Uluslararası toplumun liderleri, kanaat önderleri ve Trump'ın Twitter saldırılarına hedef olan ülkelerin vatandaşları, bugünlerde tek bir soruya odaklanmış durumda: "Trump ne yapmak istiyor, bu adamdan kurtulabilecek miyiz?" Beyaz Saray'da ikinci yılını tamamlamaya yaklaşan Trump, bugüne kadar her an görevden alınmanın eşiğinde bir 'eksantrik' olarak takdim edildi.
Fakat ticaret savaşlarına ilişkin söylemlerine, ABD'nin yönetim kademelerinden cılız bir muhalefetle mukabele edilmesi ve müttefiklerine karşı hoyrat tavırlarının Amerikan siyasetinin ve bürokrasisinin sınırlı bir kesiminin eleştirilerine konu olması, Trump'ın eylem ve söylemlerinin şahsi değil, 'Yeni ABD'nin benimsediği politikanın ürünü olduğu kanaatini güçlendiriyor. Kanada'daki G7 zirvesinin ve Brüksel'deki NATO zirvesinin ardından, hem müttefikleri hem de rakipleri, meselenin Donald Trump değil, karşı karşıya kalınan 'Yeni ABD' olduğu konusunda fikir birliği içinde.
ABD yeni bir küresel güçle yüzleşiyor
Ağustos'un üçüncü haftasında ABD Savunma Bakanlığı Pentagon tarafından ABD Kongresi'ne Çin'in askeri kapasitesi ve hedefleri üzerine kritik bir rapor sunuldu. Bu raporun satır araları dikkatle incelendiğinde, Trump'ın ve 'Yeni ABD'nin içerisine yuvarlandığı 'hezeyan çukuru'nun temelinde, Çin Halk Cumhuriyeti'nin tesis etmekte olduğu ekonomik üstünlüğün, askeri gücüyle eşgüdümlü hale gelmesinin yattığı görülüyor.
Bu hezeyan çukurunda, Amerikan yönetimi, küresel liderliğin elden gitmekte olduğuna dair paranoyalarını üretmekle meşgul...
1991 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği dağılmış, ABD tek küresel hakim güç haline gelmişken, karşısına artık kimsenin çıkamayacağı inancı geniş kitlelere egemendi. Ancak Rusya'nın 2008 yılında Gürcistan'a askeri müdahalesi, 2014 yılında Kırım'ı ilhakı ve 2015 yılından itibaren Suriye'deki savaşta aktif olarak yer almasıyla, ABD'nin yegane küresel güç olma iddiası sarsıntıya uğradı.
Buna bir de Çin Halk Cumhuriyeti ekonomisinin ortaya koyduğu yüksek performans ile "Kuşak ve Yol İnisiyatifi Projesi" eklenince, Washington yönetiminde nüfuz alanlarının tehdit altında olduğu inancı pekişti. Pentagon'un Çin Halk Cumhuriyeti'nin artan askeri kapasitesine dair yer alan son verileri içeren raporu ise ABD'nin küresel liderliğinin yalnızca ekonomi boyutunda değil, askeri boyutta da tehdit altında olduğuna işaret ediyor.
Çin savunma harcamalarını artırıyor
Çin, 5 Mart 2018'de savunma bütçesini 175 milyar dolar olarak açıkladı. Pekin yönetimi bu bütçeyle, savunmaya en fazla bütçe ayıran ülkeler arasında ABD'nin ardından ikinci sırada yer aldı. Ancak son Pentagon raporu, Çin'in 2017 yılında yaptığı harcamaların 190 milyar doları aştığına işaret ediyor. Dahası, Pekin yönetiminin mali yapısının yeterince şeffaf olmaması nedeniyle, bu savunma bütçesinin uluslararası kamuoyuna açıklananın çok ötesine ulaşmış olabileceği ifade ediliyor.
Çin'in savunma bütçesine ayıracağı payın 2021 yılında 240 milyar dolara ulaşacağı da Pentagon'un tahminleri arasında. Çin ordusunun deniz aşırı operasyonlar yürütecek kapasiteye gelmesinin ABD yönetiminde oluşturduğu bir başka etki ise 'Pasifik Komutanlığı'nın isminin Mayıs ayında 'Hint-Pasifik Komutanlığı' şeklinde değiştirilmesi oldu.
Mehmet A. Kancı/AA
Fakat ticaret savaşlarına ilişkin söylemlerine, ABD'nin yönetim kademelerinden cılız bir muhalefetle mukabele edilmesi ve müttefiklerine karşı hoyrat tavırlarının Amerikan siyasetinin ve bürokrasisinin sınırlı bir kesiminin eleştirilerine konu olması, Trump'ın eylem ve söylemlerinin şahsi değil, 'Yeni ABD'nin benimsediği politikanın ürünü olduğu kanaatini güçlendiriyor. Kanada'daki G7 zirvesinin ve Brüksel'deki NATO zirvesinin ardından, hem müttefikleri hem de rakipleri, meselenin Donald Trump değil, karşı karşıya kalınan 'Yeni ABD' olduğu konusunda fikir birliği içinde.
ABD yeni bir küresel güçle yüzleşiyor
Ağustos'un üçüncü haftasında ABD Savunma Bakanlığı Pentagon tarafından ABD Kongresi'ne Çin'in askeri kapasitesi ve hedefleri üzerine kritik bir rapor sunuldu. Bu raporun satır araları dikkatle incelendiğinde, Trump'ın ve 'Yeni ABD'nin içerisine yuvarlandığı 'hezeyan çukuru'nun temelinde, Çin Halk Cumhuriyeti'nin tesis etmekte olduğu ekonomik üstünlüğün, askeri gücüyle eşgüdümlü hale gelmesinin yattığı görülüyor.
Bu hezeyan çukurunda, Amerikan yönetimi, küresel liderliğin elden gitmekte olduğuna dair paranoyalarını üretmekle meşgul...
1991 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği dağılmış, ABD tek küresel hakim güç haline gelmişken, karşısına artık kimsenin çıkamayacağı inancı geniş kitlelere egemendi. Ancak Rusya'nın 2008 yılında Gürcistan'a askeri müdahalesi, 2014 yılında Kırım'ı ilhakı ve 2015 yılından itibaren Suriye'deki savaşta aktif olarak yer almasıyla, ABD'nin yegane küresel güç olma iddiası sarsıntıya uğradı.
Buna bir de Çin Halk Cumhuriyeti ekonomisinin ortaya koyduğu yüksek performans ile "Kuşak ve Yol İnisiyatifi Projesi" eklenince, Washington yönetiminde nüfuz alanlarının tehdit altında olduğu inancı pekişti. Pentagon'un Çin Halk Cumhuriyeti'nin artan askeri kapasitesine dair yer alan son verileri içeren raporu ise ABD'nin küresel liderliğinin yalnızca ekonomi boyutunda değil, askeri boyutta da tehdit altında olduğuna işaret ediyor.
Çin savunma harcamalarını artırıyor
Çin, 5 Mart 2018'de savunma bütçesini 175 milyar dolar olarak açıkladı. Pekin yönetimi bu bütçeyle, savunmaya en fazla bütçe ayıran ülkeler arasında ABD'nin ardından ikinci sırada yer aldı. Ancak son Pentagon raporu, Çin'in 2017 yılında yaptığı harcamaların 190 milyar doları aştığına işaret ediyor. Dahası, Pekin yönetiminin mali yapısının yeterince şeffaf olmaması nedeniyle, bu savunma bütçesinin uluslararası kamuoyuna açıklananın çok ötesine ulaşmış olabileceği ifade ediliyor.
Çin'in savunma bütçesine ayıracağı payın 2021 yılında 240 milyar dolara ulaşacağı da Pentagon'un tahminleri arasında. Çin ordusunun deniz aşırı operasyonlar yürütecek kapasiteye gelmesinin ABD yönetiminde oluşturduğu bir başka etki ise 'Pasifik Komutanlığı'nın isminin Mayıs ayında 'Hint-Pasifik Komutanlığı' şeklinde değiştirilmesi oldu.
Mehmet A. Kancı/AA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.