Antalya Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (AYSİB) Başkanı Mustafa Satıcı da, meyve sebzede kalıntı limitleri konusunda AB ülkelerinin Türkiye'ye çifte standart uyguladığını öne sürdü. İhracatta bazı sıkıntılar yaşandığına dikkati çeken Satıcı, şunları kaydetti:"İhracatta AB'ye giriş fiyat uygulaması var. Telafi edici vergi ödüyoruz. AB, giriş fiyat uygulamasında Fas'a fazla taviz veriyor. AB'ye aday olan Türkiye'ye daha fazla taviz verilmeli. Kalıntı (ilaç kalıntısı) sıkıntımız var. AB ülkeleri kendi içinde bazı aktif maddelere farklı limit uyguluyor. Kalıntı limitleri konusunda 2002 yılında uyum uygulamasına geçilecekti, ancak bu 2008 yılına kaldı. Kalıntı limitlerinde AB ile uyum sağlanırsa ihracatımız daha çok artar. AB, Türkiye'den talep ettikleriyle tamamen organik ürün istiyor. Yani hiç ilaçsız ürün talep ediyor. Böyle olunca imkansız bir tablo ortaya çıkıyor.'' Satıcı, AB ülkelerinde ihracatta yaşanan sorunlara karşı Balkan ülkeleri ile Rusya'ya yaş meyve sebze ihracatının arttığını kaydetti.Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim Genel Müdürü Hüseyin Velioğlu, AB müzakere sürecinde en büyük sıkıntının tarım sektöründe yaşanacağını bildirdi.Tarım sektöründe değişiklikleri yapabilmek için kamu ve özel sektörün işbirliği yapması gerektiğini anlatan Velioğlu, "Türkiye artık kendi tarım modelini değiştirmek zorundadır. AB ile müzakere sürecinde bu zorlukları biz kendi insanımıza anlatamıyoruz. Halen sokak sütçüsünden süt alanlar, kaçak et alanlar var. Önce kendi evimizi temizleyeceğiz. AB'ye uyum sürecinde bazı dezavantajlarımızın yanında çok büyük avantajlarımız bulunuyor'' diye konuştu.Toplantıda, Hollanda Fahri Konsolosu ve iş adamı Savaş Titiz "Uluslararası pazarların yaş sebze ve meyve taleplerinin kış sezonunda karşılanmasında Türkiye'nin gelecekteki rolü'', Antalya'da da faaliyette bulunan Türk-Hollanda sermayeli Rijk Zwaan şirketi yöneticisi Jurg Werner "Meyve ve sebzelerde yeni çeşit trendleri, Avrupalı tüketicilerin beklentilerin karşılanması'' konularında bilgi verdi.Uyuyan bir devTürkiye'nin İyi Gıda Üretimi Uygulamaları ve modern sera üretim tekniklerini yaygınlaştırması ve tarımda yapısal değişikliği gerçekleştirmesi halinde, Avrupa Birliği'nin (AB) yaş meyve sebze üretim üssü olabileceği bildirildi.Hollanda'nın Türkiye Büyükelçiliği ile Hollanda Tarım, Doğa ve Gıda Kalite Bakanlığı tarafından düzenlenen, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Antalya Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliğince de desteklenen "Yeni Çeşitlerin Tanıtımı ve Yaş Meyve Sebzeler İçin Paketleme Metotları: Gelişmeler, Fırsatlar ve Hedefler'' konulu toplantı Antalya'da yapıldı.Toplantıda, Türkiye'nin AB'ye giriş süreci ve tarım politikalarında meydana gelebilecek değişikler ile modern sera ve tarım uygulamaları ile ihracat konuları ele alındı.Hollandalı tarım sektör temsilcileri, Türkiye'nin İyi Gıda Üretimi Uygulamaları ve modern sera tekniklerin yaygınlaştırılması ile tarım sektöründe gerçekleştirilecek yapısal değişikliklerin uygulanması halinde, AB'nin yaş meyve sebze üretim üssü olabileceğini belirttiler.Hollanda Greenery Üretici Birlikleri Başkanı Hans van Es de, Hollanda'nın da AB'ye giriş sürecinde tarım sektöründe çok büyük sıkıntılar çektiğini, Türkiye'nin AB müzakere sürecinde daha çok sıkıntı yaşayacağını söyledi. Hollanda'da AB'ye üye olmadan önce sera çiftçisi sayısının 90 binden 15 bine, domates üreticisinin 5 bine düştüğünü, bu sayının 2010 yılında 50'ye düşeceğini belirten Es, AB'ye üyelik öncesi çiftçi başına üretim yapılan alan 1,5 hektar iken şimdi bu miktarın 100 hektara ulaştığını kaydetti.Türkiye'de de AB üyelik sürecinde tarım sektöründe çok büyük ve çılgınca değişiklikler olacağını öne süren Es, şöyle konuştu:"Türkiye uyuyan bir dev. Lütfen uyanın artık. Ülkenizde çok şeyler değişecek. Dünyada ve AB'de bu değişimi çok iyi takip ederseniz özellikle Avrupa'da çok iyi yere geleceksiniz. Bizim ülkemizde çiftçi değişime direndi. Biz de çok inatçı çiftçi var. Türkiye'de inatçı çiftçi yok. Fransa ve İspanya da aynı sıkıntıları yaşadı. Değişikliğin parçası olmalısınız. Gelecekte artık ülkeden ülkeye değişen sistem olmayacak.Hollanda'da modern sera üreticileri güneş enerjisinden elektrik üretiyor. İhtiyacından fazlasını ise ulusal elektrik üretim şirketine satıyor. Amsterdam'da domates ve salatalık üreticileri elektrik üretim şirketinin ortakları. Güneş enerjisi kullanılarak seralarda maliyetler düşürülüyor ve rekabet şansı artırılıyor.''Perakende dünyasında değişiklikPerakende dünyasının çok değiştiğini, bu değişikliğin daha da artacağını belirten Es, şöyle devam etti:"Bu değişime ayak uydurun. Büyük perakende şirketlerine ürün teslimatı yapmaya hazırlanın. Lojistik hizmetlere, paketleme ve iyi tarım uygulamalarına uyun ve bunları iyi takip edin. Çılgın değişiklikler olacak. Buna hazır olun. Değişimi durdurmaya çalışırsanız kaybedersiniz. Tüketiciler artık rahat ürün istiyor. Batı Avrupa hane halkı değişiyor. Yüzde 50'si tek kişilik haneden oluşuyor. Bu nedenle farklı talepler ortaya çıkıyor. Türkiye'de genç, Avrupa'da yaşlı nüfus var. Yaşlı Avrupalıda da para var, bu nedenle kaliteli ve sağlıklı gıda istiyor. Dünya ticaret kurallarına uymamız lazım. Toplum artık gıda güvencesi istiyor. Takip ve izleyebilirlik istiyor. Euregap olmaz ise satamayacaksınız bile.'' Tüketicinin taze ve entegre üretimi olan gıda istediğini, kalıntı oranlarının en düşük seviyede olmasını, ürünlerdeki kalıntının doğada çabuk çözünürlüğü olmasını istediğini ifade eden Es, sözlerini şöyle tamamladı:"25 AB ülkesi içinde Fransa ve İspanya'yı dikkatle izlemeliyiz. Artık ülkeler arasında sınır yok. Tek birlik var. Lojistik hizmetleri, paketlemeyi ve kaliteli ve güvenli gıda üretirseniz siz kazanırsınız. Önümüzdeki 5-10 yıl içinde dünya perakendeciliğinde Carrefour, Metro gibi 10 perakendeci kalacak. Kuzey Afrika'ya dikkat edin. O ülkeler kış döneminde Avrupa'nın gıdada arka bahçesi olmayı istiyorlar. Nil Vadisi'nde çok büyük tesisler kuruyorlar. Türkiye'nin potansiyel rakipleri bunlar.Türkiye'nin tarım sektöründeki yapılanması 24 saat içinde mümkün değil. Türkiye'deki değişim acısız, sancısız olmayacak ama bu değişim gerçekleştiğinde Türkiye büyük perakende şirketlerinin ihtiyacını karşılayabilecek duruma gelecek. Türkiye'nin geleceği çok parlak.''
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.