Dünü, yaşamakta oldukları günü ve yarınları basiretle çok iyi okuyan Prof. Dr. Haydar Baş ve arkadaşları tam 23 yıl evvel Bağımsız Türkiye Partisi'ni (BTP) kurmasaydılar, bugün bu partinin teşkilatlarında görev alan ve oy veren yüz binler, dağların boyunu aşmış olan veballerin ve cürümlerin ortakları arasında olacaklardı.
Ya, ülkeyi bu hale sokan mevcut iktidar partisini destekleyenler arasında ya da, adım adım yaşanan bu yıkımlar karşısında susmayı tercih eden muhalefet partilerinden birinin destekçisi olacaklardı.
Bir ülkenin yalana teslim edilmesinde ve her çeşit talana maruz kalmasında alkışçılar arasında olmakla susanlar arasında olmak hemen hemen aynı cürümlere ortak olmak demektir.
Meclis'te bulunan, Meclis'te gurubu bulunan muhalefet partilerinin, '…muş gibi' muhalefet yapmalarından destek ve cesaret alan iktidar ve ortakları, doludizgin yıkım faaliyetlerini sürdürüyor.
En son yaşadığımız, Yunan askerleri tarafından ihlal edilen karasularımız, Yunan botlarının sahil kasabalarımızın plajlarına kadar sokulması karşısında, ne iktidardan ne de muhalefetten bir ses çıktı, olması gereken sert tepkiyi gösteren yine ve sadece BTP lideri sayın Hüseyin Baş oldu:
"Ey Lozan'ı eleştirenler, adaları verdik edebiyatı yapanlar, Yunan öyle bir gece ansızın değil, baya güpegündüz Datça'ya gelmiş! Nerde sahil güvenlik?"
Bu gelişme dahi, tek başına nice istifalar gerektiren çok vahim bir olay olduğu halde, iktidar çevrelerinde haber bile olmuyor ne yazık ki.
23 yıl önce BTP kurulmasaydı, düşünüyorum da, yaklaşık çeyrek asır boyunca iktidar ve ortaklarının ve dahi sözde muhalefet partilerinin el birliği ile oluşturdukları mevcut günahların, dağlar gibi veballerin altında halimiz nice olurdu?
Her iki dünya açısından da düşündüğümüzde gerçekten uykuları kaçıracak, dudakları uçuklatacak ağır veballer listesi…
Akın Aydın kardeşimiz dünkü yazısında bu veballerin, bu yıkımların sadece bir kısmının dökümünü yapmış:
"22 yıl sonunda ekonomimiz artık tam işgal altında. Cumhuriyet kazanımlarımız yok pahasına satıldı. Yeraltı ve yerüstü zenginliklerimiz ve de topraklarımız, ormanlarımız, koylarımız, limanlarımız yabancılara satıldı.
Artık insanımız, alın terinin karşılığını bile alamıyor. Yukarıdan takdir edilen ücrete mahkûm yaşıyor.
Haçlı işgali (BOP) Irak, Libya, Tunus, Mısır, Yemen ve Suriye'yi yaktı. Milyonlarca Müslüman katledildi, zenginlikleri pay edildi. Bu süreçte AKP ise Haçlı ittifakının yanında yer aldı.
Aynı AKP şimdi İsrail'in, Filistin'de başlattığı son soykırımın ve işgalin hedeflerinden birisinin de Türkiye olduğundan bahsediyor."
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025