2 flaş görüşme! Suriye'de İsrail fitnesi
Son dönemde Rusya ile İsrail'in yakınlaşması, Suriye'de farklı senaryoları gündeme getiriyor. Batı'da kimi yayın organlarında yer alan haber ve analizlerde Rusya ve İran'ın Suriye'de birbirinden uzaklaştığı ve Moskova'nın Tel Aviv ile ittifak kurarak Tahran'ı denklemden çıkarmaya çalıştığı ileri sürülüyor. Ancak sahadaki gerçekler bu iddiaları yalanlıyor
31.01.2019 00:00:00





RECEP BAHAR/DETAY HABER
ABD'nin Suriye'den çekileceğini açıklaması, Suriye'de farklı senaryoların gündeme gelmesini yol açıyor. Bu aşamada İsrail'in Suriye denklemine daha güçlü bir şekilde dahil olması dikkat çekiyor.
Nitekim İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 29 Ocak'ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev ve Rusya Dışişleri Bakanı Yardımcısı Sergey Verşinin ile Batı Kudüs'teki başbakanlık ofisinde görüştü. Başbakanlık ofiisnden yapılan açıklamaya göre görüşmede İran ve Suriye'nin durumu ele alındı.
Başbakanlık açıklamasında ayrıca Rus yetkililerin İsrail'in ulusal güvenliğinin korunmasına ilişkin Moskova'nın verdiği taahhüdü yeniden dile getirdikleri ifade edildi. İsrail ile Rusya ordusunun Suriye'de karşı karşıya gelmesini önlemek amacıyla iki ülke arasında 2015'te koordinasyon mekanizması kurulmuştu.
Öte yandan Eski İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı Amir Eşel'in 28 Ocak'ta yaptığı "İran'ı Suriye'den yalnızca diplomatik yolla çıkarabilirsiniz. Bunu yapabilecek diplomatik girişimin tek adresi var, o da Rusya" açıklaması da dikkat çekmişti.
Gizli anlaşma mı var?
Şu sıralar Suriye'de dikkat çeken bir gelişme yaşanıyor: Beşşar Esad yönetimi saflarında savaşan Moskova ile Tahran'ın desteklediği iki grup birbiriyle çatışıyor.
Rusya destekli Kaplan Güçleri ile İran destekli ve Beşşar Esad'ın kardeşi Mahir Esad komutasındaki 4. Fırka arasındaki çatışmalar yerel maddi çıkarlar neticesinde çıktı. Söz konusu çatışmalar, "Suriye'de Rusya ve İran arasında gizli bir gerginlik mi var?" sorusunu gündeme getirdi.
Değişik basın yayın organlarında yer alan haber ve analizlerde, iki ülkenin çıkar ortaklığının bittiği, şimdi ise Rusya'nın İsrail ile İran'ı Suriye'den çıkarmak için çalışacağı değerlendirmesi yapılıyor.
Bu konuya ilişkin Alman Deutsche Welle'de Çarşamba günü yayınlanan bir makalede, "Rusya ve İran, Suriye konusunda birbirinden uzaklaşırken yeni bir ikili güçleniyor: Rusya ile İsrail. İki ülkeyi İran'ın Suriye'deki varlığının azaltılması hedefi birleştiriyor. Tahran gittikçe yalnızlaşıyor" ifadesi kullanıldı.
Makalede, İsrail İmar ve İskan Bakanı Yoav Galant'ın 26 Ocak'taki "Moskova'nın Tahran ve Hizbullah'ı müttefik olarak görmek zorunda kaldığı dönemin bittiği, İran'ı Suriye'den çıkarmanın Rusya ve İsrail'in ortak çıkarı olduğu" yönündeki sözleri yer verildi.
Son dönemde Moskova-Tel Aviv hattında diplomasi trafiğinin de yoğunlaştığı hatırlatılan makalede, "İsrail, sınırındaki Şii devletini kabul edilemez bir tehdit olarak görüyor. Rusya da İran'ın Suriye'deki varlığını, sekiz yıllık savaşın ardından Moskova'nın ateşkes çabalarını boşa çıkaracak bir huzursuzluk faktörü olarak görüyor" ifadelerine yer verildi.
Rekabet etmeye mi başladılar?
ABD menşeli İngilizce yayın yapan Al-Monitor haber sitesinde analizine yer verilen Rus uzman Anton Mardasov da Moskova ve Tahran arasındaki anlaşmazlığın, Suriye iç savaşının her zaman bir parçası olageldiğini ifade etti.
"Ancak iki ülke arasındaki çatışma, Suriye ordusunun ve diğer askeri unsurların geleceğini etkiler şekilde daha siyasi hale geldi" değerlendirmesi yapılan analizde, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov'un CNN'e 25 Ocak'ta verdiği röportajda "Rusya ve İran'ı müttefik olarak tanımlamaktan kaçınmasının iyi olacağı" yönündeki ifadesine dikkat çekildi.
Analizde Ryablov'un, İsrail'in güvenliğini korumayı önemsediklerini söylediği de anımsatıldı. Bu gelişmelerin sahada Kaplan Güçleri ve 4. Fırka arasındaki çatışmadan da okunabileceği kaydedilen analizde, Rusya'nın önde gelen gazetelerinden Novaya Gazeta'da çıkan bir haberde, "Rusya ve İran Orta Doğu'nun tümünde tekelleşme için açıkça rekabet etmeye başladı" değerlendirmesinin yapıldığı belirtildi.
Astana süreci biter
Rusya ile İran'ın arasının açılması Türkiye-Rusya ve İran'ın ortaklaşa yürüttüğü Astana Süreci'ni de bitirir. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un açıklamasına göre, her üç ülkenin lideri Şubat ayı içinde bir kez daha zirvede buluşacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da, 23 Ocak'ta Moskova'da Rus Lider Putin ile yaptığı görüşmede, "Astana süreciyle başlatmış olduğumuz üçlü zirveler gerek Soçi, gerek Ankara, gerek Tahran bunlarda gerçekten dünyanın ilgisini çeken görüşmelerimiz oldu. Yine bu görüşmemizle birlikte bu sürecin devamının ben çok faydalı olacağına ayrıca inanıyorum" diye konuşmuştu.
İsrail, Hızbullah'ı hedef alıyor
Nitekim Suriye'de bir süredir Rusya ve İran arasında gizli bir gerginlik bulunuyor. Rusya ve İran arasındaki gizli savaşın en açık göstergesi, İsrail'in İran'a karşı kullanılması olduğu değerlendiriliyor. Zira İsrail, Suriye hava sahasına girişleri Rusya ile koordine ediyor. Rusya'nın rızası ve kolaylaştırıcılığı sayesinde İsrail, son dönemde Hizbullah güçlerini rahatlıkla ve sık sık hedef alabiliyor.
İran Esad için vazgeçilmez
Beşşar Esad yönetimi, uzun süredir Suriye'de muhaliflere karşı operasyonlarını kendi ordusu vasıtasıyla değil esas olarak İran destekli askeri güçlerle yürütüyor. Bu gruplar halihazırda en yoğun İdlib, Şam, Humus, Deyrizor kırsalı ve özellikle Lübnan sınırında konuşlu bulunuyor.
Rusya ise Esad'ın kara güçlerine eğitim ve danışmanlık desteği veriyor. Humus'un Tedmur ilçesini (Palmira) terör örgütü DEAŞ'tan temizleme operasyonunda aktif rol alan Rusya destekli kara güçleri, Dera ve Doğu Guta'da güvenliği sağlıyor.
Bu arada İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı İshak Cihangiri'nin 29 Ocak'ta Şam'da Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile görüştüğünü de not edelim. Cihangiri, görüşmede Ankara, Tahran ve Moskova arasında sürdürülen Astana sürecinin Suriye'deki çatışmanın sona ermesi için yol açıcı olduğunu kaydetmişti.
ABD'nin Suriye'den çekileceğini açıklaması, Suriye'de farklı senaryoların gündeme gelmesini yol açıyor. Bu aşamada İsrail'in Suriye denklemine daha güçlü bir şekilde dahil olması dikkat çekiyor.
Nitekim İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 29 Ocak'ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev ve Rusya Dışişleri Bakanı Yardımcısı Sergey Verşinin ile Batı Kudüs'teki başbakanlık ofisinde görüştü. Başbakanlık ofiisnden yapılan açıklamaya göre görüşmede İran ve Suriye'nin durumu ele alındı.
Başbakanlık açıklamasında ayrıca Rus yetkililerin İsrail'in ulusal güvenliğinin korunmasına ilişkin Moskova'nın verdiği taahhüdü yeniden dile getirdikleri ifade edildi. İsrail ile Rusya ordusunun Suriye'de karşı karşıya gelmesini önlemek amacıyla iki ülke arasında 2015'te koordinasyon mekanizması kurulmuştu.
Öte yandan Eski İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı Amir Eşel'in 28 Ocak'ta yaptığı "İran'ı Suriye'den yalnızca diplomatik yolla çıkarabilirsiniz. Bunu yapabilecek diplomatik girişimin tek adresi var, o da Rusya" açıklaması da dikkat çekmişti.
Gizli anlaşma mı var?
Şu sıralar Suriye'de dikkat çeken bir gelişme yaşanıyor: Beşşar Esad yönetimi saflarında savaşan Moskova ile Tahran'ın desteklediği iki grup birbiriyle çatışıyor.
Rusya destekli Kaplan Güçleri ile İran destekli ve Beşşar Esad'ın kardeşi Mahir Esad komutasındaki 4. Fırka arasındaki çatışmalar yerel maddi çıkarlar neticesinde çıktı. Söz konusu çatışmalar, "Suriye'de Rusya ve İran arasında gizli bir gerginlik mi var?" sorusunu gündeme getirdi.
Değişik basın yayın organlarında yer alan haber ve analizlerde, iki ülkenin çıkar ortaklığının bittiği, şimdi ise Rusya'nın İsrail ile İran'ı Suriye'den çıkarmak için çalışacağı değerlendirmesi yapılıyor.
Bu konuya ilişkin Alman Deutsche Welle'de Çarşamba günü yayınlanan bir makalede, "Rusya ve İran, Suriye konusunda birbirinden uzaklaşırken yeni bir ikili güçleniyor: Rusya ile İsrail. İki ülkeyi İran'ın Suriye'deki varlığının azaltılması hedefi birleştiriyor. Tahran gittikçe yalnızlaşıyor" ifadesi kullanıldı.
Makalede, İsrail İmar ve İskan Bakanı Yoav Galant'ın 26 Ocak'taki "Moskova'nın Tahran ve Hizbullah'ı müttefik olarak görmek zorunda kaldığı dönemin bittiği, İran'ı Suriye'den çıkarmanın Rusya ve İsrail'in ortak çıkarı olduğu" yönündeki sözleri yer verildi.
Son dönemde Moskova-Tel Aviv hattında diplomasi trafiğinin de yoğunlaştığı hatırlatılan makalede, "İsrail, sınırındaki Şii devletini kabul edilemez bir tehdit olarak görüyor. Rusya da İran'ın Suriye'deki varlığını, sekiz yıllık savaşın ardından Moskova'nın ateşkes çabalarını boşa çıkaracak bir huzursuzluk faktörü olarak görüyor" ifadelerine yer verildi.
Rekabet etmeye mi başladılar?
ABD menşeli İngilizce yayın yapan Al-Monitor haber sitesinde analizine yer verilen Rus uzman Anton Mardasov da Moskova ve Tahran arasındaki anlaşmazlığın, Suriye iç savaşının her zaman bir parçası olageldiğini ifade etti.
"Ancak iki ülke arasındaki çatışma, Suriye ordusunun ve diğer askeri unsurların geleceğini etkiler şekilde daha siyasi hale geldi" değerlendirmesi yapılan analizde, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov'un CNN'e 25 Ocak'ta verdiği röportajda "Rusya ve İran'ı müttefik olarak tanımlamaktan kaçınmasının iyi olacağı" yönündeki ifadesine dikkat çekildi.
Analizde Ryablov'un, İsrail'in güvenliğini korumayı önemsediklerini söylediği de anımsatıldı. Bu gelişmelerin sahada Kaplan Güçleri ve 4. Fırka arasındaki çatışmadan da okunabileceği kaydedilen analizde, Rusya'nın önde gelen gazetelerinden Novaya Gazeta'da çıkan bir haberde, "Rusya ve İran Orta Doğu'nun tümünde tekelleşme için açıkça rekabet etmeye başladı" değerlendirmesinin yapıldığı belirtildi.
Astana süreci biter
Rusya ile İran'ın arasının açılması Türkiye-Rusya ve İran'ın ortaklaşa yürüttüğü Astana Süreci'ni de bitirir. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un açıklamasına göre, her üç ülkenin lideri Şubat ayı içinde bir kez daha zirvede buluşacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da, 23 Ocak'ta Moskova'da Rus Lider Putin ile yaptığı görüşmede, "Astana süreciyle başlatmış olduğumuz üçlü zirveler gerek Soçi, gerek Ankara, gerek Tahran bunlarda gerçekten dünyanın ilgisini çeken görüşmelerimiz oldu. Yine bu görüşmemizle birlikte bu sürecin devamının ben çok faydalı olacağına ayrıca inanıyorum" diye konuşmuştu.
İsrail, Hızbullah'ı hedef alıyor
Nitekim Suriye'de bir süredir Rusya ve İran arasında gizli bir gerginlik bulunuyor. Rusya ve İran arasındaki gizli savaşın en açık göstergesi, İsrail'in İran'a karşı kullanılması olduğu değerlendiriliyor. Zira İsrail, Suriye hava sahasına girişleri Rusya ile koordine ediyor. Rusya'nın rızası ve kolaylaştırıcılığı sayesinde İsrail, son dönemde Hizbullah güçlerini rahatlıkla ve sık sık hedef alabiliyor.
İran Esad için vazgeçilmez
Beşşar Esad yönetimi, uzun süredir Suriye'de muhaliflere karşı operasyonlarını kendi ordusu vasıtasıyla değil esas olarak İran destekli askeri güçlerle yürütüyor. Bu gruplar halihazırda en yoğun İdlib, Şam, Humus, Deyrizor kırsalı ve özellikle Lübnan sınırında konuşlu bulunuyor.
Rusya ise Esad'ın kara güçlerine eğitim ve danışmanlık desteği veriyor. Humus'un Tedmur ilçesini (Palmira) terör örgütü DEAŞ'tan temizleme operasyonunda aktif rol alan Rusya destekli kara güçleri, Dera ve Doğu Guta'da güvenliği sağlıyor.
Bu arada İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı İshak Cihangiri'nin 29 Ocak'ta Şam'da Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile görüştüğünü de not edelim. Cihangiri, görüşmede Ankara, Tahran ve Moskova arasında sürdürülen Astana sürecinin Suriye'deki çatışmanın sona ermesi için yol açıcı olduğunu kaydetmişti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.