Zikirden gaflet kalbi katılaştırır -2-
Allah’ı zikirden gâfil olan kul, Allah’a vuslat, mârifetullah ve yakîn kazançlarından ebediyyen mahrum kalacaktır. Bundan daha büyük bir ceza olamaz
20.11.2024 18:17:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
Allah'ı zikirden gâfil olan kul, Allah'a vuslat, mârifetullah ve yakîn kazançlarından ebediyyen mahrum kalacaktır. Bundan daha büyük bir ceza olamaz.
Kul, zikrullahtan gâfil olunca, mârifetullahı, yakîni de elde etmesi mümkün değildir. Bu durumda ibâdetten ve zikrullahtan gâfil olan için bildikleri fayda değil zarar verir. Böylelerinin işleri-güçleri bildiklerini bâtıl yolda kullanmaktır.
Böylelerini Cenâb-ı Hakk Kur'ân-ı Kerim'de "kitap yüklenmiş eşekler olarak" nitelendirir:
"Kendilerine Tevrat yükletilmiş, sonra onu yüklenmemiş olanların durumu, ciltlerle kitap taşıyan eşeğin duruma gibidir. Allah'ın âyetlerini tekzîb eden kavmin durumu, ne kadar fenâdır ve Allah, zâlimler olan kavmi doğru yola iletmez."
Allah'a kavuşmayı umanlar ve zikredenler için en güzel örnek olan Peygamber Efendimizin, zikirden gâfil olmanın tehlikeli sonuçları konusundaki hadisleri de, O'na ümmet olma derdinde olanlar için birer hazinedir:
"Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Kim, bir mecliste Allah'ı zikretmeden oturup kalkarsa Allah'tan nasibini alamamış, Allah'ın lutfuna nâil olamamıştır.
Kim, yattığı yerde Allah'ı zikretmezse Allah'tan nasibini alamamış, Allah'ın lutfuna nâil olamamıştır.
Kim, yürüdüğü bir yerde Allah'ı anmazsa Allah'tan nasibini alamamış, Allah'ın lutfuna nâil olamamıştır."
Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve âlihi) buyurdu: "Bir yerde oturup da orada Allah'ı anmayan kimse, Allah'ın intikamına uğrar. Bir yerde yatan kimse orada Allah'ı anmazsa Allah onu sorguya çeker."
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Herhangi bir topluluk oturdukları meclisten Allah'ı zikretmeden kalkarlarsa, eşek leşi bulunan bir meclisten kalkmış gibi olurlar, kazançları da pişmanlık olur."
Ebû Vâkıd el-Leysî'den, "Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve âlihi), mescidde otururlarken üç kişi geldi. İkisi Allah Resûlü'nün (sallallahu aleyhi ve âlihi) yanında durdu; sonra biri halkada bir açıklık bulup oturdu. Diğeri de onun arkasına oturdu. Üçüncüsü ise arkasını dönüp gitti. Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve âlihi) (işini) bitirince, şöyle buyurdu:
Size bu üç kişinin durumunu bildireyim mi? Biri, Allah'a iltica etti ve Allah onu barındırdı. Diğeri utandı, Allah da ondan hayâ etti. Ötekisi ise Allah'tan yüz çevirdi, Allah da ondan yüz çevirdi."
Enes, Allah Resûlü'nden (sallallahu aleyhi ve âlihi) merfû olarak şöyle rivâyet etmiştir:
"'Hepsine yaptıklarından mutlaka soracağız' meâlindeki âyeti hakkında, 'Yani lâ ilâhe illallah sözünden dolayı (onu söylemedikleri için) sorguya çekeceğiz, demektir' buyurdu."
Ümmü Habîbe, Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "İyiliği emredip kötülükten alıkoyması ve Allah'ı zikretmesi dışında, Âdemoğlunun her konuştuğu aleyhinedir."
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Kim, Bana salât ü selâmı getirmeyi unutup ihmal ederse Cennet yolunu şaşırır."
Ebû Bâsir rivâyet eder: "Ebû Abdullah (İmam Ca'fer es-Sâdık aleyhisselâm) şöyle buyurdu:
Nebi (sallallahu aleyhi ve âlihi) anıldığı zaman O'na çok salât getirin. Çünkü bir kimse Nebi'ye bir kere salât getirdiği zaman, Allah ve meleklerden bin saf içerisinde ona bin melek salât getirir. Bunu istemeyen kimse mağrur aldanmış bir cahildir. Allah ve Resûlü ve Ehl-i Beyt'i ondan beridir."
Zikirden gâfil olmanın bu kadar çok tehlikeli sonucunu anlattıktan sonra, Peygamber Efendimizin, gâfiller içinde Allah'ı zikredenlerin faziletini müjdelediği hadisi O'nun yolundan gidenler için ne büyük bir müjdedir:
Mâlik'den, "Peygamber'in (sallallahu aleyhi ve âlihi) şöyle buyurduğu bana ulaştı:
Gâfiller arasında Allah'ı zikreden kişi, harpten kaçanların arkasında savaşan kimse gibidir.
Gâfiller içinde Allah'ı hatırlayıp zikreden kişi, kuru ağaçtaki yeşil bir dal gibidir.
Gâfiller içinde Allah'ı zikreden, karanlık evdeki lamba gibidir.
Gâfiller içinde Allah'ı zikredene Allah, daha ölmeden Cennet'teki yerini gösterir.
Gâfiller içinde Allah'ı zikreden her fasih ve a'cem sayısınca Allah onu bağışlar."
Fasih: Âdemoğulları demektir. A'cem ise, hayvanlardır." (Prof. Dr. Haydar Baş Dua ve Zikir eserinden)
Kul, zikrullahtan gâfil olunca, mârifetullahı, yakîni de elde etmesi mümkün değildir. Bu durumda ibâdetten ve zikrullahtan gâfil olan için bildikleri fayda değil zarar verir. Böylelerinin işleri-güçleri bildiklerini bâtıl yolda kullanmaktır.
Böylelerini Cenâb-ı Hakk Kur'ân-ı Kerim'de "kitap yüklenmiş eşekler olarak" nitelendirir:
"Kendilerine Tevrat yükletilmiş, sonra onu yüklenmemiş olanların durumu, ciltlerle kitap taşıyan eşeğin duruma gibidir. Allah'ın âyetlerini tekzîb eden kavmin durumu, ne kadar fenâdır ve Allah, zâlimler olan kavmi doğru yola iletmez."
Allah'a kavuşmayı umanlar ve zikredenler için en güzel örnek olan Peygamber Efendimizin, zikirden gâfil olmanın tehlikeli sonuçları konusundaki hadisleri de, O'na ümmet olma derdinde olanlar için birer hazinedir:
"Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Kim, bir mecliste Allah'ı zikretmeden oturup kalkarsa Allah'tan nasibini alamamış, Allah'ın lutfuna nâil olamamıştır.
Kim, yattığı yerde Allah'ı zikretmezse Allah'tan nasibini alamamış, Allah'ın lutfuna nâil olamamıştır.
Kim, yürüdüğü bir yerde Allah'ı anmazsa Allah'tan nasibini alamamış, Allah'ın lutfuna nâil olamamıştır."
Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve âlihi) buyurdu: "Bir yerde oturup da orada Allah'ı anmayan kimse, Allah'ın intikamına uğrar. Bir yerde yatan kimse orada Allah'ı anmazsa Allah onu sorguya çeker."
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Herhangi bir topluluk oturdukları meclisten Allah'ı zikretmeden kalkarlarsa, eşek leşi bulunan bir meclisten kalkmış gibi olurlar, kazançları da pişmanlık olur."
Ebû Vâkıd el-Leysî'den, "Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve âlihi), mescidde otururlarken üç kişi geldi. İkisi Allah Resûlü'nün (sallallahu aleyhi ve âlihi) yanında durdu; sonra biri halkada bir açıklık bulup oturdu. Diğeri de onun arkasına oturdu. Üçüncüsü ise arkasını dönüp gitti. Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve âlihi) (işini) bitirince, şöyle buyurdu:
Size bu üç kişinin durumunu bildireyim mi? Biri, Allah'a iltica etti ve Allah onu barındırdı. Diğeri utandı, Allah da ondan hayâ etti. Ötekisi ise Allah'tan yüz çevirdi, Allah da ondan yüz çevirdi."
Enes, Allah Resûlü'nden (sallallahu aleyhi ve âlihi) merfû olarak şöyle rivâyet etmiştir:
"'Hepsine yaptıklarından mutlaka soracağız' meâlindeki âyeti hakkında, 'Yani lâ ilâhe illallah sözünden dolayı (onu söylemedikleri için) sorguya çekeceğiz, demektir' buyurdu."
Ümmü Habîbe, Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "İyiliği emredip kötülükten alıkoyması ve Allah'ı zikretmesi dışında, Âdemoğlunun her konuştuğu aleyhinedir."
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Kim, Bana salât ü selâmı getirmeyi unutup ihmal ederse Cennet yolunu şaşırır."
Ebû Bâsir rivâyet eder: "Ebû Abdullah (İmam Ca'fer es-Sâdık aleyhisselâm) şöyle buyurdu:
Nebi (sallallahu aleyhi ve âlihi) anıldığı zaman O'na çok salât getirin. Çünkü bir kimse Nebi'ye bir kere salât getirdiği zaman, Allah ve meleklerden bin saf içerisinde ona bin melek salât getirir. Bunu istemeyen kimse mağrur aldanmış bir cahildir. Allah ve Resûlü ve Ehl-i Beyt'i ondan beridir."
Zikirden gâfil olmanın bu kadar çok tehlikeli sonucunu anlattıktan sonra, Peygamber Efendimizin, gâfiller içinde Allah'ı zikredenlerin faziletini müjdelediği hadisi O'nun yolundan gidenler için ne büyük bir müjdedir:
Mâlik'den, "Peygamber'in (sallallahu aleyhi ve âlihi) şöyle buyurduğu bana ulaştı:
Gâfiller arasında Allah'ı zikreden kişi, harpten kaçanların arkasında savaşan kimse gibidir.
Gâfiller içinde Allah'ı hatırlayıp zikreden kişi, kuru ağaçtaki yeşil bir dal gibidir.
Gâfiller içinde Allah'ı zikreden, karanlık evdeki lamba gibidir.
Gâfiller içinde Allah'ı zikredene Allah, daha ölmeden Cennet'teki yerini gösterir.
Gâfiller içinde Allah'ı zikreden her fasih ve a'cem sayısınca Allah onu bağışlar."
Fasih: Âdemoğulları demektir. A'cem ise, hayvanlardır." (Prof. Dr. Haydar Baş Dua ve Zikir eserinden)