Son birkaç yılda yaşadığımız en üzücü olaylardan bir tanesi hiç şüphesiz ki Soma faciasıdır. Alınmayan tedbirler 301 cana mal olmuştur. Gerek yetersiz denetimler gerek insanların iş güvenliğinin yetersizlikleri bu olayın zeminini hazırlamıştır. Dünyada yaklaşık olarak 30 milyon kişi madenlerde çalışmaktadır. Bunların 1/3'ü kömür ocaklarında görev almaktadır. Madencilik kaza ve ölüm risklerinin en yüksek olduğu sektörlerdendir. Bugün dünyada insanların %1'i madenlerde çalışırken oluşan ciddi kazaların %8'ini de madencilik sektörü üstlenir. Çalışanların bir tek ölüm tehlikesi yoktur. Yaşam süreçlerince akciğer kanseri, artrit, artroz (kireçlenme), bronşit gibi daha birçok hastalıkla karşılaşma olasılıkları oldukça yüksektir. Maden sektöründe ABD ve Çin Türkiye'den ileridedir. Fakat Türkiye ölüm oranlarıyla bu iki ülkeyi de sollamıştır. Çin'in başarısının temelinde sorunların tespit edilerek hızlı çözüm üretmeleri yatar. İllegal ve lisanssız madenlerin kapattırılması, eğitimsiz insanları eğitmek, havalandırma sistemlerinde yeterlilik zorunluluklarını getirerek ölüm oranlarını yıldan yıla düşürmüştür. Alınan kararlara göre hükümetin 2020'ye kadar bu azalmanın devam edeceğini vurgular.Peki nasıl önlemler alınmalı?İnsanları bu işte çalışma mecburiyetinde bırakmak yerine cazip gelen maaşlar işçilere verilmelidir. Gelişmiş ülkelerde işçi sınıfı içerisinde en çok maaşı madenciler almaktadır. Avustralya'da madencilerin kazancı yıllık 100 bin dolardır. Bu ülkede özel sektörde çalışan işçilerin ortalama kazancı 66 bin dolara tekabül etmektedir. Yine ABD'de ortalama olarak madenciler 81 bin dolar alırken özel sektörde olan işçilerin yıllık kazancı 50 bin dolardır. Fakat bizim ülkemizde maden işçilerimizin aylık aldığı ortalama maaş 1600 TL'dir.Ayrıca yaşam odaları, yedek gaz maskeleri, havalandırma sistemleri, işçi eğitimleri ve şaibesiz denetimler önlemlerin temelini oluşturan unsurlar olmalıdır. Bu yaşam odaları taşınabilir ve günler geçirecek kadar ihtiyacı karşılayabilecek yeterli donanıma sahip olmalıdır.Madencilerin bir kısmı kömür çıkarma işlemlerindeyken bir kısmı da bakım ve onarım ile ilgilenmelidir. Olası bir kazada önceden kazayı anlayabilmek ve işçilerin yerlerini belirleyebilmek için başlıklarına GPS takılmalıdır. Bütün bu önlemler alındığında hiç şüphesiz ölüm oranları düşecektir. Evet sayın okurlar, olan Soma'da 301 cana, ailelerine, eşlerine, dostlarına oldu. Bizler de evlerimizden o insanlar için dualar ettik. Fakat alınmayan tedbirler ister istemez bizde tepki gösterme eğilimine sebep olmuştur. Bu durumda haksız da sayılmayız. Şimdi, üzüleceğimiz şey alınmayan önlemlerden dolayi giden 301 cana mı, eşsiz kalan kadınlara mı, babasız kalan çocuklara mı yoksa evlatsız kalan ana babalara mı olmalı? Yoksa bu olay üzerine Sayın Cumhurbaşkanımızın vaat ettiği ev sözünde durmamasına mı? Ya da oy zamanında dağıtılan bedava kömürler için yüzlerce hayatın hiçe sayılıp, karartılmasına mı?
Zeynep Türker / diğer yazıları
- Kömür karası / 17.05.2015
- Kalbiniz kemikleşmesin / 12.05.2015
- Diriliş / 15.02.2015
- Düşünün, beyniniz acımaz / 08.02.2015
- Devlete 'baş' olmak / 26.01.2015
- İslam'a darbe / 08.01.2015
- 'Zinde Bad (Yaşasın) Mustafa Kemal!' / 20.11.2014
- Kalbiniz kemikleşmesin / 12.05.2015
- Diriliş / 15.02.2015
- Düşünün, beyniniz acımaz / 08.02.2015
- Devlete 'baş' olmak / 26.01.2015
- İslam'a darbe / 08.01.2015
- 'Zinde Bad (Yaşasın) Mustafa Kemal!' / 20.11.2014