(Kaldığımız yerden devam ediyoruz)
Şöyle bir soru soralım:
ABD yenilmez mi?
Amerika yenilmez değil? Amerika yenilir! Yenebilirsiniz! Amerika'nın yenilebileceğini Firavun Musa hikâyesinden, aslında tüm peygamberlerin hayatlarından biliyoruz. Yenilir Amerika ama bunun için önce tertemiz olmanız, akıl ve iman sahibi olmanız gerekiyor.
Atatürk yüzyılın başında bunu yapmadı mı? Savaşmaktan yorulmuş, bitap düşmüş bir toplum, İngiliz gemisine binmeye fit olmuş padişah ve yedi düvele karşı Atatürk, bağımsız, bağlantısız bir Türkiye Cumhuriyeti inşa etmeyi başarmadı mı?
Daha mı zor koşullardayız? Yoksa daha mı kirliyiz?
Sorunu doğru tarif edelim ve cevabı da doğru verelim!
Zaman Prof. Dr. Haydar Baş'ı anlama zamanıdır. Bu coğrafya bu mücadeleyi yapabilecek O'ndan başka bir akıl üretmedi! O'ndaki kodları okumdan bu belayı def edemezsiniz! Hatırlayalım son seçimlerden zaferle çıktığınız gün ne demişti:
"Ey hükümet zifiri karanlık bir döneme
girdiniz!"
Onun için bırakın züppe akıllıları, menfaatperestleri, kişiliksiz ve kimyasızları! Prof. Dr. Haydar Baş'a olan ihtiyaç yakıcıdır ve bu ihtiyaç her geçen gün artmaktadır!
Zamanın ruhu budur, Zamanın ruhu Prof. Dr. Haydar Baş'ı anlamaktır!
Hatırlatalım ki bugün Amerika ile müttefik olanlar kazanmıyor. Amerika ile aynı yatağa girenler kaybediyor! Bunu herkes ajandasının en başına kaydetsin! Onun için diyoruz ki Amerika'dan korkmayın. Onlar sizden daha akıllı değiller. Yeter ki cesur akıllı ve imanlı olun!
Gelin şimdi ne yapacağını bil-e-meyen Zarrab ve Kılıçdaroğlu paraleline mahkum olmuş hükümete, uçurumdan önce son çıkış noktasında bazı önerilerde bulunalım.
Ey hükümet bu oyunu parçalamak istiyorsan;
1) Nato'dan çıkacaksın!
2) Gizli açık Amerikan-İsrail üslerini bu topraklardan söküp atacaksın!
3) AB faslını sonsuza kadar kapatacaksın!
4) AB sürecinde mer'iileştirdiğin bir milyon sayfa müktesebatı çöpe atacaksın!
5) Tavize hazır mesajı taşıyan Yunanistan ziyaretini iptal edeceksin!
6) Bağımsız bir yargı, hepimizin "Ankara'da hâkimler var" diyeceği gerçekten bağımsız bir yargı sistemi kuracaksın!
7) Esad ile koşulsuz ve derhal barışacaksın!
8) Dolar ile ticaretini sonlandıracaksın!
9) Kapitalizme kapılarını kapatacak, Milli Ekonomi Modeli'ne kucak açacaksın!
10) Hayreddin Karaman, Cübbeli ve Deli Fesliyi saraydan kovacak, Ehli Beyt'e ve Onların İslam anlayışına teslim olacaksın!
11) Hatıralarını yazacaksın, kurduğun ilişkileri, yaşadıklarını, Batı'nın siyasetçiyi nasıl devşirip, sonra da nasıl sattığını anlatacaksın!
Bakın o zaman neler oluyor?
Yoksa dışarıda Zarrab, eş zamanlı olarak içerde Kılıçdaroğlu 8 şiddetinde bir depreme sebebiyet verecekler.
Hükümet işin özüne bakalım başı kesilmiş tavuk gibi şaşkın! Zarrab'ın aklı kabul edelim ki hükümetin önünde! Adam çaldı, Buna çaldı da denmez, çok büyük bir soygun yaptı, ardından futbol dili ile söylemek icap ederse herkesi ipe dizdi ve en sonunda da soluğu Amerika'da alıp ötmeye başladı.
Başbakan Zarrab'dan hala umutlu. İnşallah yanlıştan döner diyor. Biz de bu performansı dilimiz tutulmuş izliyoruz. Bizi kimler yönetiyor diye de endişelerimiz ikiye katlanıyor!
Arkadaşlar bakın 1990 da Saddam'a önce "Kuveyt'e saldır" dediler sonra da "Senin Kuveyt'te ne işin var" diye adamı kuyuya attılar! Saddam Kuveyt'e girmese idi başına gelenleri yaşar mıydı? Yaşamayabilirdi!
Saddam "benim ne işim var Kuveyt'te, ben Müslüman kanı akıtmam" dese idi iş değişirdi! Saddam başka bir hikâye yazabilirdi.
Sonuç: Batı ile mücadele de samimi isek yollar açılır, değilse, konjonktürel ABD karşıtı isek tüm yollar kapalıdır.
Şöyle bir soru soralım:
ABD yenilmez mi?
Amerika yenilmez değil? Amerika yenilir! Yenebilirsiniz! Amerika'nın yenilebileceğini Firavun Musa hikâyesinden, aslında tüm peygamberlerin hayatlarından biliyoruz. Yenilir Amerika ama bunun için önce tertemiz olmanız, akıl ve iman sahibi olmanız gerekiyor.
Atatürk yüzyılın başında bunu yapmadı mı? Savaşmaktan yorulmuş, bitap düşmüş bir toplum, İngiliz gemisine binmeye fit olmuş padişah ve yedi düvele karşı Atatürk, bağımsız, bağlantısız bir Türkiye Cumhuriyeti inşa etmeyi başarmadı mı?
Daha mı zor koşullardayız? Yoksa daha mı kirliyiz?
Sorunu doğru tarif edelim ve cevabı da doğru verelim!
Zaman Prof. Dr. Haydar Baş'ı anlama zamanıdır. Bu coğrafya bu mücadeleyi yapabilecek O'ndan başka bir akıl üretmedi! O'ndaki kodları okumdan bu belayı def edemezsiniz! Hatırlayalım son seçimlerden zaferle çıktığınız gün ne demişti:
"Ey hükümet zifiri karanlık bir döneme
girdiniz!"
Onun için bırakın züppe akıllıları, menfaatperestleri, kişiliksiz ve kimyasızları! Prof. Dr. Haydar Baş'a olan ihtiyaç yakıcıdır ve bu ihtiyaç her geçen gün artmaktadır!
Zamanın ruhu budur, Zamanın ruhu Prof. Dr. Haydar Baş'ı anlamaktır!
Hatırlatalım ki bugün Amerika ile müttefik olanlar kazanmıyor. Amerika ile aynı yatağa girenler kaybediyor! Bunu herkes ajandasının en başına kaydetsin! Onun için diyoruz ki Amerika'dan korkmayın. Onlar sizden daha akıllı değiller. Yeter ki cesur akıllı ve imanlı olun!
Gelin şimdi ne yapacağını bil-e-meyen Zarrab ve Kılıçdaroğlu paraleline mahkum olmuş hükümete, uçurumdan önce son çıkış noktasında bazı önerilerde bulunalım.
Ey hükümet bu oyunu parçalamak istiyorsan;
1) Nato'dan çıkacaksın!
2) Gizli açık Amerikan-İsrail üslerini bu topraklardan söküp atacaksın!
3) AB faslını sonsuza kadar kapatacaksın!
4) AB sürecinde mer'iileştirdiğin bir milyon sayfa müktesebatı çöpe atacaksın!
5) Tavize hazır mesajı taşıyan Yunanistan ziyaretini iptal edeceksin!
6) Bağımsız bir yargı, hepimizin "Ankara'da hâkimler var" diyeceği gerçekten bağımsız bir yargı sistemi kuracaksın!
7) Esad ile koşulsuz ve derhal barışacaksın!
8) Dolar ile ticaretini sonlandıracaksın!
9) Kapitalizme kapılarını kapatacak, Milli Ekonomi Modeli'ne kucak açacaksın!
10) Hayreddin Karaman, Cübbeli ve Deli Fesliyi saraydan kovacak, Ehli Beyt'e ve Onların İslam anlayışına teslim olacaksın!
11) Hatıralarını yazacaksın, kurduğun ilişkileri, yaşadıklarını, Batı'nın siyasetçiyi nasıl devşirip, sonra da nasıl sattığını anlatacaksın!
Bakın o zaman neler oluyor?
Yoksa dışarıda Zarrab, eş zamanlı olarak içerde Kılıçdaroğlu 8 şiddetinde bir depreme sebebiyet verecekler.
Hükümet işin özüne bakalım başı kesilmiş tavuk gibi şaşkın! Zarrab'ın aklı kabul edelim ki hükümetin önünde! Adam çaldı, Buna çaldı da denmez, çok büyük bir soygun yaptı, ardından futbol dili ile söylemek icap ederse herkesi ipe dizdi ve en sonunda da soluğu Amerika'da alıp ötmeye başladı.
Başbakan Zarrab'dan hala umutlu. İnşallah yanlıştan döner diyor. Biz de bu performansı dilimiz tutulmuş izliyoruz. Bizi kimler yönetiyor diye de endişelerimiz ikiye katlanıyor!
Arkadaşlar bakın 1990 da Saddam'a önce "Kuveyt'e saldır" dediler sonra da "Senin Kuveyt'te ne işin var" diye adamı kuyuya attılar! Saddam Kuveyt'e girmese idi başına gelenleri yaşar mıydı? Yaşamayabilirdi!
Saddam "benim ne işim var Kuveyt'te, ben Müslüman kanı akıtmam" dese idi iş değişirdi! Saddam başka bir hikâye yazabilirdi.
Sonuç: Batı ile mücadele de samimi isek yollar açılır, değilse, konjonktürel ABD karşıtı isek tüm yollar kapalıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
- Sahili olmayan umman / 14.04.2022
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021