Yunan halkı çaresiz ve öfkeli
Yunan Parlamentosu'nun hafta sonu onayladığı acı tasarruf paketi, piyasaları rahatlattı ancak çaresizlik içindeki Yunan halkının da belini büktü
16.02.2012 00:00:00
YENİ MESAJ - ATİNA
Yunan Parlamentosu'nun hafta sonu onayladığı acı tasarruf paketi, piyasaları rahatlattı ancak çaresizlik içindeki Yunan halkının da belini büktü. Başkent Atina'nın merkezinde bir kozmetik mağazasının 45 yaşındaki işletmecisi, “Bu politikacılar, böyle bir tasarruf paketini onaylama yetkisini nereden alıyor?” diye yakınıyor. Sosyalist PASOK partisine oy verdiğini söyleyen dükkan sahibi, “Çünkü Papandreu, bize ekonomik anlamda umut verdi. Bize bu radikal tassarruf önlemlerini değil bambaşka bir programı göstermişti. Zaten iflas etmişiz. Ayda 600 Euro kazanıp, 500 Euro elektrik faturası ödedikten sonra, tüm bunların ne anlamı var.”
Kozmetik mağazasının da bulunduğu cadde üzerindeki iki dükkân, hafta sonu kontrolden çıkan protestolarda ateşe verilmiş. Dükkân çalışanları geriye kalanları toparlayıp kırılan dükkân camlarını temizliyor. Dükkân sahipleri ise çaresiz ve umutsuzluk içinde başlarında bekliyor ve yaşanan karmaşadan politikacıları sorumlu tutuyor. Atina sokaklarının savaş alanına döndüğü pazar günü tam 45 bina yandı. Çıkan kargaşa, 2008 yılında bir polisin 15 yaşındaki bir genci vurmasının ardından yaşanan olaylardan sonraki en büyük arbedeydi. Acı tasarruf reçetesini protesto eden göstericiler şehri birbirine kattı. Polisle göstericiler arasındaki çatışmalarda birçok kişi yaralandı, 35 sivil ve 68 güvenlik görevlisi hastaneye kaldırıldı. 142 gösterici gözaltına alındı. Çatışmalardan iki gün sonra bile Atina yanık kokuyor ve ortam hâlâ çok gergin. 50 yaşlarında bir Yunan, gazetecilere içini şöyle döküyor: “Demokrasi diye bir şey kalmadı. Parlamenterler kendilerine dikte edileni yerine getirdi. Bizler, Almanlar ve Fransızların bizden istediklerini yapıyoruz. Tabii ki Avrupalıların bize verdiği borcu geri ödemek zorundayız. ”
Yunan Parlamentosu'nun hafta sonu onayladığı acı tasarruf paketi, piyasaları rahatlattı ancak çaresizlik içindeki Yunan halkının da belini büktü. Başkent Atina'nın merkezinde bir kozmetik mağazasının 45 yaşındaki işletmecisi, “Bu politikacılar, böyle bir tasarruf paketini onaylama yetkisini nereden alıyor?” diye yakınıyor. Sosyalist PASOK partisine oy verdiğini söyleyen dükkan sahibi, “Çünkü Papandreu, bize ekonomik anlamda umut verdi. Bize bu radikal tassarruf önlemlerini değil bambaşka bir programı göstermişti. Zaten iflas etmişiz. Ayda 600 Euro kazanıp, 500 Euro elektrik faturası ödedikten sonra, tüm bunların ne anlamı var.”
Kozmetik mağazasının da bulunduğu cadde üzerindeki iki dükkân, hafta sonu kontrolden çıkan protestolarda ateşe verilmiş. Dükkân çalışanları geriye kalanları toparlayıp kırılan dükkân camlarını temizliyor. Dükkân sahipleri ise çaresiz ve umutsuzluk içinde başlarında bekliyor ve yaşanan karmaşadan politikacıları sorumlu tutuyor. Atina sokaklarının savaş alanına döndüğü pazar günü tam 45 bina yandı. Çıkan kargaşa, 2008 yılında bir polisin 15 yaşındaki bir genci vurmasının ardından yaşanan olaylardan sonraki en büyük arbedeydi. Acı tasarruf reçetesini protesto eden göstericiler şehri birbirine kattı. Polisle göstericiler arasındaki çatışmalarda birçok kişi yaralandı, 35 sivil ve 68 güvenlik görevlisi hastaneye kaldırıldı. 142 gösterici gözaltına alındı. Çatışmalardan iki gün sonra bile Atina yanık kokuyor ve ortam hâlâ çok gergin. 50 yaşlarında bir Yunan, gazetecilere içini şöyle döküyor: “Demokrasi diye bir şey kalmadı. Parlamenterler kendilerine dikte edileni yerine getirdi. Bizler, Almanlar ve Fransızların bizden istediklerini yapıyoruz. Tabii ki Avrupalıların bize verdiği borcu geri ödemek zorundayız. ”
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.