YÖK tarafından hazırlanıp Cumhurbaşkanı Sezer'e sunulan 'strateji raporu'nda, imam-hatiplerin sayılarının azaltılması ve başörtüsü yasağının devam ettirilmesi istendi. Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Türk milletinin bin bir sıkıntıya göğüs gererek inşa ettirdiği imam-hatip liselerinin sayılarının azaltılmasını ve dünyada sadece Türkiye'deki üniversitelerde uygulanan başörtüsü yasağının devam ettirilmesini talep etti. YÖK'ün "Türkiye'nin Yükseköğretim Staratejisi" başlıklı raporu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e sunuldu. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç başkanlığında oluşturulan Strateji Komisyonunca hazırlanan rapor, kitap haline getirildi.251 sayfadan oluşan raporda, Türkiye'nin Yükseköğretim Stratejisi, "Yükseköğretim Sistemlerinden Beklentiler: Dünya ve Türkiye'deki Yeni Eğilimler", "Türkiye'de Yükseköğretim Sisteminin Bugünkü Yapısı ve Performansı", "Türkiye İçin Yükseköğretim Stratejisi" başlıkları ile ele alındı.YÖK'ten başörtüye hakaret!Son yıllarda, üniversitelerle ilgili tartışmaların öncelikli konularının "başörtüsü" ve "katsayı" konuları olduğu kaydedilerek, şöyle denildi: "Türban diye adlandırılan ve 'İslami simge' haline getirilen, genç kızların örtünme biçiminin, kamusal alanda kullanılmasının yasaklanması ile ilgili bir ön tespit yapmakta yarar vardır. Zira bu örtünme biçiminin, kamusal alanda yasaklanması, önce ulusal yargı organlarımızın, ardından da uluslar arası mahkemelerin bağlayıcı kararlarına dayanmaktadır. Üniversiteler de diğer bütün kurumlar gibi, bu kararlara uymakla yükümlüdür. Hemen ekleyelim, bu tür yasaklamalardan hoşnut olmayanlar, bunların değiştirilmesinin hukuki yollarını hiç kuşkusuz kullanabilirler. Ancak, bir hukuk devletinde, kurallara ve mahkeme kararlarına uymak bir yurttaşlık görevi olduğu gibi, aksi yöndeki tutum ve davranışlar karşısında uygulanacak yaptırımlara katlanma sorumluluğu da vardır. Bu açıklamalar dikkate alınmadan YÖK'ü ve üniversiteleri sürekli olarak töhmet altında bırakmak isabetli olmamaktadır." Raporda meslek liselilere uygulanan katsayı adaletsizliğinin de aynen devam edeceğine işaret edildi. İmam hatipler sınırlandırılsın!Raporun ek bölümünde, imam hatip okullarına da değinildi. Bu okulların sayısının arttırılmasına, halkın çocuklarına dini bilgi aldırma talebinin gerekçe olarak gösterildiği belirtilen raporda, "Oysa Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nda öngörülen imam hatip okulları, ailelerin çocuklarına dinini öğretmek için açılan okullar olmayıp, din hizmetlerinde görev alacakları yetiştirme amacıyla açılabilecek okullardır" denildi.Okullarda din eğtimi verilmesin!Anayasa'nın dini konuların öğretilmesinde iki ayrı alanı öngördüğü hatırlatılan raporda, şunlar kaydedildi. "Birincisi, Laik Cumhuriyetin ilk ve ortaöğretim kurumlarında, bütün öğrenciler için herhangi bir ayırım söz konusu olmaksızın, din kültürü ve ahlak öğretiminin zorunlu dersler arasında yer almasıdır. Bu alan, salt bilgilendirme ya da öğretimle ilgili olup din eğitimini içermemektedir. İkincisi ise din eğitimi ve öğretimidir. Bu husus zorunlu olmayıp kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır. Bu alandaki 'eğitim', okulların çatısı altında değil, Diyanet İşleri Başkanlığının belirleyeceği mekanlarda ya da ibadet yerlerinde yapılabilir."Selim AYANO?LU / ANKARA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.