2007 yılını geride bırakırken, 2008 yılının bu ilk gününde herkese "merhaba" diyerek, hayır dua ve niyazında bulunarak yazıma başlamak istiyorum. Türk milleti, asırlar boyunca kendi inanç, fikir ve kültürüne değer vererek yaşamış; onunla varolmuş ve onunla yükselmiş bir millettir. Milli kimliğimize yaraşır tavırlar sergilediğimiz zamanlarda tarihe ve olaylara daima yön vermişizdir. Fakat, ne zaman batılılaşma hastalığına tutulduk, işte o zamandan beri kendi köklerimizden koptuk ve taklitçi bir toplum haline geldik? Günlerdir yılbaşı gecesinin nasıl çılgınca kutlanacağının planları konuşuldu, tartışıldı. Yine her sene olduğu gibi bu yılbaşında da batılılaşmanın bir milleti israfa, çılgınlığa, seviyesizliğe nasıl sürüklediğini, taklitte ne noktaya geldiğimizi hep birlikte göreceğiz. (Herşeye rağmen kimliğini, inancını koruyabilenler dışında tabii ki!)?
* * *
Noel kutlamaları olarak adlandırılan ve şüphesiz Hıristiyan aleminin inancını temsil eden bu kutlamalarda basit bir taklidin de ötesine giderek, adeta o inanca sahip insanlarla yarışır olduk... Halbuki yüce Peygamberimiz; "Kim, kime benzerse ondan olur" (Sünen-i Tirmizi) hadis şerifi ile müminleri asırlar öncesinden uyarmamış mıydı? Alemlere Rahmet Hazreti Muhammed (sav) taklit konusunda ne kadar ileri gideceğimizi şu hadisi şerifte de şöylece haber vermiştir;
- "Hiç şüphesiz siz, kendinizden önceki milletlerin yoluna adım adım, karış karış, tıpatıp uyacaksınız. Öyle ki onlar keler deliğine girseler, siz de girmeye kalkışacaksınız." Bunun üzerine sahabe Rasulullah'a Hıristiyan veya Yahudileri ima edip etmediğini sorunca, Rasulullah (s) da sesini yükselterek ya kim olacaktı? diye cevap vermiştir.( Buhari.Tecrid 9/1410)
* * *
İslam akaidi, gayri müslimlerin dinî inanç ve kutlamalarına iştirak etmeyi caiz görmediği gibi, İslam dışı fiil ve davranışları da ciddi biçimde yasaklar. Bu kural kaynaklarda şöyle belirtilir: "Müslümanların İslam dışı diğer bayramları kutlaması, bunlara iştirak etmesi ve Allah'ın bildirdiği gerçekleri yalanlayan veya onlara uymayan düşüncelerin ürünü olan fiillerin kutlama günlerini Müslümanların da bayram olarak kabul etmesi, küfre destek olmaktan başka bir manâ ifade etmez. İslâm dışı tek ve çok ilahlı dinlerin törenlerine iştirak etmenin, dinî merasimlerinden bir şeye uygunluk göstermenin imanı bozan boyuttan arz edeceği haber verilir" (el-Fetâva el-Hindiye, IV. s. 342; XIV, s. 407).(Şamil İslam Ansiklopedisi)
* * *
"Rabb olarak Allah'tan, din olarak İslâm'dan, peygamber olarak da Muhammed (s.a.s)'den razıyız" (Buhârî, İlim, 29) dedikten, inandıktan sonra bu çılgınlıklar da neyin nesidir?
Bir düşünsenize...
U?UR KEPEKÇİ
www.ugurkepekci.com
* * *
Noel kutlamaları olarak adlandırılan ve şüphesiz Hıristiyan aleminin inancını temsil eden bu kutlamalarda basit bir taklidin de ötesine giderek, adeta o inanca sahip insanlarla yarışır olduk... Halbuki yüce Peygamberimiz; "Kim, kime benzerse ondan olur" (Sünen-i Tirmizi) hadis şerifi ile müminleri asırlar öncesinden uyarmamış mıydı? Alemlere Rahmet Hazreti Muhammed (sav) taklit konusunda ne kadar ileri gideceğimizi şu hadisi şerifte de şöylece haber vermiştir;
- "Hiç şüphesiz siz, kendinizden önceki milletlerin yoluna adım adım, karış karış, tıpatıp uyacaksınız. Öyle ki onlar keler deliğine girseler, siz de girmeye kalkışacaksınız." Bunun üzerine sahabe Rasulullah'a Hıristiyan veya Yahudileri ima edip etmediğini sorunca, Rasulullah (s) da sesini yükselterek ya kim olacaktı? diye cevap vermiştir.( Buhari.Tecrid 9/1410)
* * *
İslam akaidi, gayri müslimlerin dinî inanç ve kutlamalarına iştirak etmeyi caiz görmediği gibi, İslam dışı fiil ve davranışları da ciddi biçimde yasaklar. Bu kural kaynaklarda şöyle belirtilir: "Müslümanların İslam dışı diğer bayramları kutlaması, bunlara iştirak etmesi ve Allah'ın bildirdiği gerçekleri yalanlayan veya onlara uymayan düşüncelerin ürünü olan fiillerin kutlama günlerini Müslümanların da bayram olarak kabul etmesi, küfre destek olmaktan başka bir manâ ifade etmez. İslâm dışı tek ve çok ilahlı dinlerin törenlerine iştirak etmenin, dinî merasimlerinden bir şeye uygunluk göstermenin imanı bozan boyuttan arz edeceği haber verilir" (el-Fetâva el-Hindiye, IV. s. 342; XIV, s. 407).(Şamil İslam Ansiklopedisi)
* * *
"Rabb olarak Allah'tan, din olarak İslâm'dan, peygamber olarak da Muhammed (s.a.s)'den razıyız" (Buhârî, İlim, 29) dedikten, inandıktan sonra bu çılgınlıklar da neyin nesidir?
Bir düşünsenize...
U?UR KEPEKÇİ
www.ugurkepekci.com
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025