Ve, Feth-i Mübin artık çok yaklaşıyor...

Hudeybiye Antlaşması, yakın zamandaki Mekke fethinin müjdelendiği bir hadise olması bakımından da önem taşımaktadır. Bu anlaşma iki bakımdan bir fetih müjdesidir: Maddi ve manevi... Cenabı Hak, Fetih Suresi'nde; "Allah, Resulü'nün rüyasını doğru çıkardı. İnşallah, Mescidi Haram'a emniyet içinde, başlarınızı tıraş etmiş ve kısaltmış olarak korkmaksızın gireceksiniz. Fakat; Allah sizin bilmediklerinizi bildi de, Mekke fethinden önce yakın bir fetih yaptı" buyurarak, Mekke'nin Müslümanlar tarafından fethedileceğini Resulullah'a haber vermektedir. Bu, Müslümanların zulüm ve işkenceler yüzünden bırakmak zorunda kaldıkları yurtlarına dönmekle kalmayıp, oranın hakimi olacaklarının da bir müjdesidir.Bir manevi fetih de vardır ki, bu, gönüllerin fethidir... Hudeybiye'den sonra insanların kitleler halinde İslam'ı kabul ettiğini gören Kureyş'in İslamiyete karşı direnecek gücü kalmamıştı. Kureyş ulularının çoğu öldürülmüştü. Geride kalanlardan akıl sahibi olanları da yavaş yavaş doğruyu görüyor, Müslümanlığı kabul ediyorlardı. Halid b. Velid ile Amr b. As bunlardan sadece ikisidir. İnsanlar, Resulullah'ın ve getirdiği düzenin üstünlüğünü, kusursuzluğunu bu barış devresinde farketmiş, kurtuluşun İslamiyette olduğunu anlamışlardı. Netice olarak Müslümanlar da İslam'ın kesin bir zafere ulaştığını, Feth-i Mübin'in yaklaştığını anlamışlardı.Müslümanların ehl-i küfür ile ilk antlaşması olan Hudeybiye muahedesi büyük bir tarihi değer taşımaktadır. Bu anlaşma ile Kureyş müşrikleri, küfür öncülüğü statüsünü kaybetmişlerdir. Daha evvel büyük Arap kabileleri, Müslümanlara karşı hareketlerinde Kureyş'i örnek alıyorlardı. Kureyş müşrikleri ise, Müslümanlara karşı çok katı bir husumet içindeydiler. Burada, şer güçlerinin birliğinin dağıtılmasının İslam için bir rahmet olduğunu görüyoruz...