Uyku apnesinde ilk adım, doğru tanı
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş-Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Fatma Tülin Kayhan, "Uyku apnesi sendromu pek çok hastalığın karışık ve birlikte olması durumudur. Apneye ne sebep oluyorsa onun uzmanı tarafından tedavi edilmelidir" dedi
23.03.2017 00:00:00
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş-Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Fatma Tülin Kayhan, uyku apnesi sendromunu anlamak ve doğru tanı koymanın tedavinin başarısında önem taşıdığını vurguladı.
Kayhan, aşırı horlama ve uykuda solunum durması olarak adlandırılan "uyku apnesi sendromu"nun, sanıldığı gibi masum bir horlama olmadığını, horlamayla birlikte görülebilen uykuda solunum durmasının, hayatı tehdit ettiğini anlattı.
Her 100 kişiden 5'inde uyku apnesi sendromu olduğunu kaydeden Kayhan, şu bilgileri paylaştı:
"Hastalık, uyku sırasında solunumun 10 saniyeden fazla bir süre için durması şeklinde ortaya çıkar. Bu solunum durması durumunun 1 saatlik uykuda 5 defadan fazla olması ciddi bir problemin varlığına işarettir ve uykuda kan oksijeninin düşmesiyle ilerleyen yıllarda kalp ritim bozukluğu, yüksek tansiyon, kalp büyümesi, kalp yetmezliği, kalp krizi ve felç gibi ciddi hastalıkları beraberinde getirir."
Kayhan, uyku apnesi tedavisinde apnenin şiddetine göre tedavinin planlanabileceğine değinerek, hafif şiddetli apnede öncelikli olarak hastanın kilo vermesi ve vücut kitle indeksinin 25'in altına düşürülmesi gerektiğine dikkati çekti.
Hastalığın bazı durumlarda kilo vermeyi engelleyebileceğinin altını çizen Kayhan, alkol kullanımının da hastalığın şiddetini artırabileceğini ve hatta ani ölüme yol açabileceğini, uyku ilaçlarının da alkol benzeri etki göstermesi nedeniyle sakıncalı olabileceğini kaydetti.
Yüzde 80 üzerinde başarıyı yakalıyoruz
Prof. Dr. Fatma Tülin Kayhan, sürekli basınç tedavisini, "
Tanının doğru konulmasının tedavinin uygun yapılabilmesi için son derece önemli olduğunu vurgulayarak şunları anlattı: "Hastalığı anlamak ve doğru tanı koymak tedavi başarısında son derece önemlidir. Horlama, uyku apnesi varlığı, hastalığın şiddeti, ek hastalık varlığı, kilo ve alışkanlıklar gibi etkenler hastalığın anlaşılmasında en belirgin özelliklerdir. Uyku apnesi sendromu pek çok hastalığın karışık ve birlikte olması durumudur. Bu nedenle, nörolojik sebepli uyku apnelerinin tedavisi nöroloji uzmanı tarafından, göğüs (akciğer) hastalıklarının neden olduğu apnelerin tedavisi göğüs hastalıkları uzmanı tarafından, tıkayıcı (obstrüktif) uyku apnesinde ise cerrahi tedavi, kulak burun boğaz uzmanı tarafından yapılmalıdır. Bunun yanında her apne hastasının ek patolojilerin tespiti için mutlaka KBB muayenesi yapılmalıdır. Horlama ve tıkayıcı uyku apnesinde en bilinen cerrahi tedavi, klasik küçük dil, yumuşak damak ve bademciklere yönelik yapılan cerrahi işlemlerdir. Bunun yanı sıra başarısı kanıtlanmayan birçok yöntem zamanla terk edilmiş, son yıllarda ise robotik cerrahi uyku apnesi cerrahi tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır." AA
Kayhan, aşırı horlama ve uykuda solunum durması olarak adlandırılan "uyku apnesi sendromu"nun, sanıldığı gibi masum bir horlama olmadığını, horlamayla birlikte görülebilen uykuda solunum durmasının, hayatı tehdit ettiğini anlattı.
Her 100 kişiden 5'inde uyku apnesi sendromu olduğunu kaydeden Kayhan, şu bilgileri paylaştı:
"Hastalık, uyku sırasında solunumun 10 saniyeden fazla bir süre için durması şeklinde ortaya çıkar. Bu solunum durması durumunun 1 saatlik uykuda 5 defadan fazla olması ciddi bir problemin varlığına işarettir ve uykuda kan oksijeninin düşmesiyle ilerleyen yıllarda kalp ritim bozukluğu, yüksek tansiyon, kalp büyümesi, kalp yetmezliği, kalp krizi ve felç gibi ciddi hastalıkları beraberinde getirir."
Kayhan, uyku apnesi tedavisinde apnenin şiddetine göre tedavinin planlanabileceğine değinerek, hafif şiddetli apnede öncelikli olarak hastanın kilo vermesi ve vücut kitle indeksinin 25'in altına düşürülmesi gerektiğine dikkati çekti.
Hastalığın bazı durumlarda kilo vermeyi engelleyebileceğinin altını çizen Kayhan, alkol kullanımının da hastalığın şiddetini artırabileceğini ve hatta ani ölüme yol açabileceğini, uyku ilaçlarının da alkol benzeri etki göstermesi nedeniyle sakıncalı olabileceğini kaydetti.
Yüzde 80 üzerinde başarıyı yakalıyoruz
Prof. Dr. Fatma Tülin Kayhan, sürekli basınç tedavisini, "
Tanının doğru konulmasının tedavinin uygun yapılabilmesi için son derece önemli olduğunu vurgulayarak şunları anlattı: "Hastalığı anlamak ve doğru tanı koymak tedavi başarısında son derece önemlidir. Horlama, uyku apnesi varlığı, hastalığın şiddeti, ek hastalık varlığı, kilo ve alışkanlıklar gibi etkenler hastalığın anlaşılmasında en belirgin özelliklerdir. Uyku apnesi sendromu pek çok hastalığın karışık ve birlikte olması durumudur. Bu nedenle, nörolojik sebepli uyku apnelerinin tedavisi nöroloji uzmanı tarafından, göğüs (akciğer) hastalıklarının neden olduğu apnelerin tedavisi göğüs hastalıkları uzmanı tarafından, tıkayıcı (obstrüktif) uyku apnesinde ise cerrahi tedavi, kulak burun boğaz uzmanı tarafından yapılmalıdır. Bunun yanında her apne hastasının ek patolojilerin tespiti için mutlaka KBB muayenesi yapılmalıdır. Horlama ve tıkayıcı uyku apnesinde en bilinen cerrahi tedavi, klasik küçük dil, yumuşak damak ve bademciklere yönelik yapılan cerrahi işlemlerdir. Bunun yanı sıra başarısı kanıtlanmayan birçok yöntem zamanla terk edilmiş, son yıllarda ise robotik cerrahi uyku apnesi cerrahi tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır." AA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.