İslam Coğrafyası kaynıyor. Kardeş, kardeşi katlediyor. Kan akmayan ülkelerde ise Müslümanları birbirlerine düşürmek için büyük bir çaba harcanıyor.
Siyasi kanattan olsun, akademisyen, medya ve din adına öne çıkmış isimlerden olsun hemen her ülkede bu kardeş katliamları için birileri ya tetikçilik yapıyor ya da zemin hazırlıyor.
Bu bahsettiğin güruh kimin için ne uğruna böyle bir istikamette gidiyor?
Sorularla cevaba gidelim. Müslümanların birbirini katletmesi kimin işine geliyor, kimi mutlu ediyor? Cevabı sahibinden dinleyelim;
Haçlı Seferlerinin mimarı Papa İkinci Urbanus, ne kadar sapık, vahşi, katil, ölüme mahkum edilmiş kişilerden bir ordu hazırlamış ve bu orduya (Haçlı ordusu) şu emri vermişti; "Gidin mukaddes beldeleri Müslümanların ellerinden kurtarın? Gidin ellerinizi, Müslümanların kanlarıyla yıkayın."
Bu zihniyetin 21. yüzyıldaki emir eri ABD Başkanı George W. Bush, 2001'de Irak vahşetinden önce; "Bu bir Haçlı Seferidir. Bu savaş zaman alacaktır. Amerikalılar sabırlı olmalıdır." derken aynı cümleyi Libya işgali öncesi Fransız Cumhurbaşkanı da ifade etmişti.
Şimdilerde çağdaş, uygar, medeni denilen bu zihniyet yüz yıllardır milyarlarca masumun kanını akıttı.
Şu da bir gerçek ki, Müslümanlar bir oldukları zaman Haçlı zihniyeti hep kaybetti. Müslümanlar birbirine düştüğü zaman Haçlı zihniyeti kazandı.
Şimdilerde ise dünya değişti. Hıristiyanlar artık papaların, papazların söylemleri ile gaza gelip, savaşlara gitmiyorlar. Devletler de artık askerlerini riske atmak istemiyor. Çünkü Afganistan ve Irak'ta milyonlarca Müslüman'ı katlederken ölen 5, 6 bin civarındaki ABD askerleri için kamuoyu ayaklandı. Halkın tepkisinden çekinen Haçlı devletleri sıcak bölgelere artık asker göndermiyor.
Ne yapıyorlar? Ya o bölgede kendilerine göbekten bağladıkları iktidarlar üzerinden planlarını devreye sokuyorlar ya da kendi elleriyle kurdukları terör örgütleri üzerinden savaşıyorlar.
Ortaya çıkan tablo şu ki, Haçlı, Ortadoğu'da kaybetti, kaybediyor. Bu iddia benim değil, bir CIA ajanının itirafları.
İngiliz yayın kuruluşu Channel 4'te soruları yanıtlayan ABD'nin İstihbarat Teşkilatı CIA'in eski yetkilisi Michael Scheuer, AB ve ABD'nin Ortadoğu'da, Afrika'da yenildiğini, tokatlandığını açıkça itiraf etti.
Haçlının kazanmak için tek umudu var.
Kazanmak için tek umutları olduğunu ifade eden Scheuer, bu umutlarını tek cümle ile açıkladı.
"Şu an en büyük umudumuz Şiiler ile Sünnileri kanları kuruyuncaya kadar birbiriyle savaştırmaktır."
Maalesef Ortadoğu'da Haçlının bu umuduna odun taşıyan siyasi, dini, akademik kişiler ve medya organları var.
İlginçtir! Bir süre önce yandaş medyanın önemli gazetelerinden Yeni Şafak'ta Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç'ın gözlemlerine yer verildi.
Sayın Kılıç özetle işi gereği İran'a sık sık gittiğini ve Türkiye'deki medya kanalarında nasıl Şii düşmanlığı pompalanıyorsa aynı tablonun tersi olarak İran medyasında da Sünni düşmanlığının pompalandığını ifade etti.
Bize düşen,
Sakın ha sakın! Şii, Alevi, Caferi aleyhinde söylemlerde bulunan siyasetçilere, medyaya, din adına söz eden cübbelilere, feslilere, akademisyenlere, cemaat, tarikat adı altındaki yapılanmalara vs. meyletmeyin. Yoksa Allah'ın (c.c) ve Resulünün (s.a.a) tehdidine muhatap olursunuz.
"Ve zalimlere (kâfirlere) meyletmeyin ki, size de ateş dokunmasın. Allah'tan başka yardımcılarınız da yoktur. Sonra yardım da göremezsiniz." (Hud Suresi 113)
"Kim, yarım sözcükle de olsa bir Müslüman'ın öldürülmesine yardım ederse; kıyamet gününde Yüce Allah'ın huzurunda, alnına "Bunun Allah'ın rahmetinden nasibi yoktur" diye yazılmış olarak getirilir." (İbn Mâce, Diyât 1)
"Kim bir mümini kasten öldürürse, onun cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır." (Nisa 93)
Unutmayın!
"Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki rahmete eresiniz."
(Hucurat Suresi 10)
Siyasi kanattan olsun, akademisyen, medya ve din adına öne çıkmış isimlerden olsun hemen her ülkede bu kardeş katliamları için birileri ya tetikçilik yapıyor ya da zemin hazırlıyor.
Bu bahsettiğin güruh kimin için ne uğruna böyle bir istikamette gidiyor?
Sorularla cevaba gidelim. Müslümanların birbirini katletmesi kimin işine geliyor, kimi mutlu ediyor? Cevabı sahibinden dinleyelim;
Haçlı Seferlerinin mimarı Papa İkinci Urbanus, ne kadar sapık, vahşi, katil, ölüme mahkum edilmiş kişilerden bir ordu hazırlamış ve bu orduya (Haçlı ordusu) şu emri vermişti; "Gidin mukaddes beldeleri Müslümanların ellerinden kurtarın? Gidin ellerinizi, Müslümanların kanlarıyla yıkayın."
Bu zihniyetin 21. yüzyıldaki emir eri ABD Başkanı George W. Bush, 2001'de Irak vahşetinden önce; "Bu bir Haçlı Seferidir. Bu savaş zaman alacaktır. Amerikalılar sabırlı olmalıdır." derken aynı cümleyi Libya işgali öncesi Fransız Cumhurbaşkanı da ifade etmişti.
Şimdilerde çağdaş, uygar, medeni denilen bu zihniyet yüz yıllardır milyarlarca masumun kanını akıttı.
Şu da bir gerçek ki, Müslümanlar bir oldukları zaman Haçlı zihniyeti hep kaybetti. Müslümanlar birbirine düştüğü zaman Haçlı zihniyeti kazandı.
Şimdilerde ise dünya değişti. Hıristiyanlar artık papaların, papazların söylemleri ile gaza gelip, savaşlara gitmiyorlar. Devletler de artık askerlerini riske atmak istemiyor. Çünkü Afganistan ve Irak'ta milyonlarca Müslüman'ı katlederken ölen 5, 6 bin civarındaki ABD askerleri için kamuoyu ayaklandı. Halkın tepkisinden çekinen Haçlı devletleri sıcak bölgelere artık asker göndermiyor.
Ne yapıyorlar? Ya o bölgede kendilerine göbekten bağladıkları iktidarlar üzerinden planlarını devreye sokuyorlar ya da kendi elleriyle kurdukları terör örgütleri üzerinden savaşıyorlar.
Ortaya çıkan tablo şu ki, Haçlı, Ortadoğu'da kaybetti, kaybediyor. Bu iddia benim değil, bir CIA ajanının itirafları.
İngiliz yayın kuruluşu Channel 4'te soruları yanıtlayan ABD'nin İstihbarat Teşkilatı CIA'in eski yetkilisi Michael Scheuer, AB ve ABD'nin Ortadoğu'da, Afrika'da yenildiğini, tokatlandığını açıkça itiraf etti.
Haçlının kazanmak için tek umudu var.
Kazanmak için tek umutları olduğunu ifade eden Scheuer, bu umutlarını tek cümle ile açıkladı.
"Şu an en büyük umudumuz Şiiler ile Sünnileri kanları kuruyuncaya kadar birbiriyle savaştırmaktır."
Maalesef Ortadoğu'da Haçlının bu umuduna odun taşıyan siyasi, dini, akademik kişiler ve medya organları var.
İlginçtir! Bir süre önce yandaş medyanın önemli gazetelerinden Yeni Şafak'ta Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç'ın gözlemlerine yer verildi.
Sayın Kılıç özetle işi gereği İran'a sık sık gittiğini ve Türkiye'deki medya kanalarında nasıl Şii düşmanlığı pompalanıyorsa aynı tablonun tersi olarak İran medyasında da Sünni düşmanlığının pompalandığını ifade etti.
Bize düşen,
Sakın ha sakın! Şii, Alevi, Caferi aleyhinde söylemlerde bulunan siyasetçilere, medyaya, din adına söz eden cübbelilere, feslilere, akademisyenlere, cemaat, tarikat adı altındaki yapılanmalara vs. meyletmeyin. Yoksa Allah'ın (c.c) ve Resulünün (s.a.a) tehdidine muhatap olursunuz.
"Ve zalimlere (kâfirlere) meyletmeyin ki, size de ateş dokunmasın. Allah'tan başka yardımcılarınız da yoktur. Sonra yardım da göremezsiniz." (Hud Suresi 113)
"Kim, yarım sözcükle de olsa bir Müslüman'ın öldürülmesine yardım ederse; kıyamet gününde Yüce Allah'ın huzurunda, alnına "Bunun Allah'ın rahmetinden nasibi yoktur" diye yazılmış olarak getirilir." (İbn Mâce, Diyât 1)
"Kim bir mümini kasten öldürürse, onun cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır." (Nisa 93)
Unutmayın!
"Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki rahmete eresiniz."
(Hucurat Suresi 10)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025