Ukrayna krizinde 'Finlandiya formülü' umudu
Ukrayna krizine çözüm bulabilmek için Moskova'da Rusya lideri Putin'le görüşen Fransa lideri Macron, Ukraynalı mevkidaşı Zelenskiy'le görüşmek için bugün Kiev'e geçti. Barış umutlarının henüz tükenmediği Ukrayna krizinde çözüm için 'Finlandiya formülü' gündemde
08.02.2022 16:36:00





Ukrayna krizinde Rusya'yla savaşın eşiğine gelen başını ABD'nin çektiği NATO ve Avrupa Birliği ülkeleri, hem savaş çıkmasına engel olmak hem de pozisyonlarından geri adım atmamak için siyasi manevralar yapıyor. Bu kapsamda Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Moskova'ya giderek Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü. Putin ve Macron, beş saatten fazla süren Moskova zirvesinde Ukrayna krizini masaya yatırdı. Görüşmenin ardından yapılan basın toplantısında Rusya lideri Putin, NATO'yu sert bir üslupla eleştirdi. Verilen sözlerin tutulmadığını, Ukrayna'nın NATO'ya girmesinin ittifakı Rusya ile savaşı eşiğine getireceğini, bir savaştan kazanan çıkmayacağını söyleyen Putin, "Rusya'nın bir nükleer güç olduğunu" bir kez daha hatırlattı. Rusya Devlet Başkanı Putin, basın toplantısında Ukrayna NATO'ya katılır ve Kırım'ı zorla geri almaya çalışırsa, ittifakın katılımıyla askeri bir çatışma başlayabileceğini, Avrupa'nın savaşa sürüklenebileceğini söyledi. Putin, "Ukrayna NATO'ya katılır ve Kırım'ı döndürmeye çalışırsa, Avrupa ülkeleri otomatik olarak savaşa sürüklenecek ve bunun kazananı olmayacak" uyarısını yaptı.
Mevcut Kiev yönetiminin Minsk anlaşmalarını feshetmek için bir yol izlediği kanaatini taşıdığını bildiren Putin, bu anlaşmaların dışında bir alternatif olmadığını vurguladı. Kiev yönetiminin Donetsk ve Lugansk ile doğrudan diyalog yoluyla ülkenin toprak bütünlüğünün sağlanması yönündeki barış imkanlarının tamamını yok saydığını söyleyen Putin, Macron'un bu konuları Kiev ziyaretinde detaylı bir şekilde ele almayı umduğunu dile getirdi ve ziyaret sonrası tekrar telefonda Macron ile görüşeceklerini aktardı. Putin, Macron'un bir dizi fikirlerinin Ukrayna konusunda atılacak adımlar için olumlu olduğunu kaydetti.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise basın toplantısında bir yandan NATO'nun geri adım atmayacağı mesajını verdi, diğer yandan 'dengeli bir çözüm arayışının süreceğini' vurguladı. Macron, "Avrupa için barışçıl bir yol bulmak hala mümkün. Rusya ile Avrupa Birliği'nin, durumun istikrara kavuşturulması ve gerilimin azaltılması için özel tedbirler üzerinde anlaşması gerekiyor. Putin ile Ukrayna'ya yönelik tutumda ortaklaştığımız noktalar oldu. Önümüzdeki günlerde Putin ile Ukrayna konusunda telefonla bir görüşme yapma imkanım daha olacak" dedi. Minsk anlaşmalarının Ukrayna'daki krizin çözümünde ilerleme sağlamaya neden olacağını, bunu Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy'e de söyleyeceğini bildiren Macron, "Ukrayna meselesinin çözümü ancak siyasi olabilir ve bu çözümün temeli Minsk anlaşmalarıdır" dedi. Fransa'ya dönmeyip geceyi Moskova'da geçiren Macron, bugün Kiev'e geçerek, Ukraynalı mevkidaşı Vladimir Zelenskiy'le görüştü. Macron'un ülkesine dönmek yerine Kiev'e geçmesi köprülerin tamamen atılmadığı ve iyimserlik için hâlâ umudun varlığına işaret olarak yorumlandı.
Fransız basını, Macron'un planının 'Ukrayna'yı NATO üyesi olmadan, Soğuk Savaş yıllarındaki Finlandiya pozisyonunda tarafsız ülke yapacak bir statü arayışı' olduğu iddiasında. Birinci Dünya Savaşı'nın sonlarında, Finlandiya Parlamentosu 6 Aralık 1917 tarihinde bağımsızlık bildirgesini onayladı ve Finlandiya Rusya'dan resmen ayrıldı. Bu tarih Finlandiya'nın bağımsızlık günü kabul ediliyor. Bu tarihten sonra pek çok kez karşı karşıya gelen ve bazen de savaşan Finlandiya ile Sovyetler Birliği arasında 1948 yılında Dostluk, İşbirliği ve Karşılıklı Yardımlaşma Antlaşması imzaladı. Söz konusu Antlaşma, Soğuk Savaş döneminde Finlandiya dış politikasının temelini oluşturmuştur. Bu kapsamda Finlandiya, Doğu ve Batı bloklarına katılmayarak bağlantısızlık politikası izlemiş ve Batı ile ilişkilerini sınırlı tutmuştur. Soğuk Savaşın son dönemlerinden başlayarak, Batı dünyası ile ilişkileri geliştirmeye hız veren Finlandiya bu çerçevede, 1986'da EFTA'ya (Avrupa Serbest Ticaret Birliği) ve 1989'da Avrupa Konseyi'ne üye olmuştur. Soğuk Savaşın ardından 1995 yılında AB'ye katılan Finlandiya, askeri tarafsızlık politikasını devam ettirmiştir.
Putin ile Macron görüşmesinin yapıldığı gün ABD Başkanı Joe Biden ile Almanya Başbakanı Olaf Scholz da Washington'da görüştü. Biden, görüşme sonrasında yapılan basın açıklamasında Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi durumunda Rusya'dan Almanya'ya uzanan Kuzey Akım 2 boru hattını "sonlandıracağını" yineledi. Scholz ise ABD ve Almanya'nın Rusya'ya karşı olası yaptırımlar konusunda "tam fikir birliği içinde" olduğunu belirtti, "Rusya'ya karşı yaptırımların çok sert olacağını" ekledi. İngiltere Başbakanı Boris Johnson da yaptırımları desteklediğini belirtti. Ukrayna kriziyle ilgili ABD'den dikkat çeken bir geri adım geldi. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, 6 Şubat'ta yaptığı açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasının an meselesi olduğunu ifade etmişti. Bu açıklama ABD Dışişleri Sözcüsü Ned Price'a soruldu. Price, şu ifadeleri kullandı: "Hiçbir zaman saldırının an meselesi olduğunu söylemedik. Yani oradaki 'an meselesi' kaçınılmaz son anlamına geliyor."
Ukrayna sınırlarına 100 binden fazla asker yığdığı belirtilen Rusya, Belarus'ta tatbikat yaparken benzer bir adım da Kiev yönetiminden geldi. Ukrayna, 10 ve 20 Şubat tarihleri arasında, Türkiye'den aldığı Bayraktar SİHA'larını da kullanacağı bir askeri tatbikat yapacağını açıkladı. Ukrayna Savunma Bakanı Oleksii Reznikov, Ukrayna ordusunun eğitim çalışmalarına devam ettiğini söyledi. Ukraynalı bakan, 10 Şubat'ta başlayacak tatbikatta Türkiye'den satın alınan Bayraktar SİHA'lar ile birlikte tanksavar füzeleri Javelin NLAW'ın da kullanılacağını kaydetti.
Minsk anlaşmaları tek alternatif
Mevcut Kiev yönetiminin Minsk anlaşmalarını feshetmek için bir yol izlediği kanaatini taşıdığını bildiren Putin, bu anlaşmaların dışında bir alternatif olmadığını vurguladı. Kiev yönetiminin Donetsk ve Lugansk ile doğrudan diyalog yoluyla ülkenin toprak bütünlüğünün sağlanması yönündeki barış imkanlarının tamamını yok saydığını söyleyen Putin, Macron'un bu konuları Kiev ziyaretinde detaylı bir şekilde ele almayı umduğunu dile getirdi ve ziyaret sonrası tekrar telefonda Macron ile görüşeceklerini aktardı. Putin, Macron'un bir dizi fikirlerinin Ukrayna konusunda atılacak adımlar için olumlu olduğunu kaydetti.
Barış için hâlâ bir umut var
Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise basın toplantısında bir yandan NATO'nun geri adım atmayacağı mesajını verdi, diğer yandan 'dengeli bir çözüm arayışının süreceğini' vurguladı. Macron, "Avrupa için barışçıl bir yol bulmak hala mümkün. Rusya ile Avrupa Birliği'nin, durumun istikrara kavuşturulması ve gerilimin azaltılması için özel tedbirler üzerinde anlaşması gerekiyor. Putin ile Ukrayna'ya yönelik tutumda ortaklaştığımız noktalar oldu. Önümüzdeki günlerde Putin ile Ukrayna konusunda telefonla bir görüşme yapma imkanım daha olacak" dedi. Minsk anlaşmalarının Ukrayna'daki krizin çözümünde ilerleme sağlamaya neden olacağını, bunu Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy'e de söyleyeceğini bildiren Macron, "Ukrayna meselesinin çözümü ancak siyasi olabilir ve bu çözümün temeli Minsk anlaşmalarıdır" dedi. Fransa'ya dönmeyip geceyi Moskova'da geçiren Macron, bugün Kiev'e geçerek, Ukraynalı mevkidaşı Vladimir Zelenskiy'le görüştü. Macron'un ülkesine dönmek yerine Kiev'e geçmesi köprülerin tamamen atılmadığı ve iyimserlik için hâlâ umudun varlığına işaret olarak yorumlandı.
Ukrayna için Finlandiya formülü
Fransız basını, Macron'un planının 'Ukrayna'yı NATO üyesi olmadan, Soğuk Savaş yıllarındaki Finlandiya pozisyonunda tarafsız ülke yapacak bir statü arayışı' olduğu iddiasında. Birinci Dünya Savaşı'nın sonlarında, Finlandiya Parlamentosu 6 Aralık 1917 tarihinde bağımsızlık bildirgesini onayladı ve Finlandiya Rusya'dan resmen ayrıldı. Bu tarih Finlandiya'nın bağımsızlık günü kabul ediliyor. Bu tarihten sonra pek çok kez karşı karşıya gelen ve bazen de savaşan Finlandiya ile Sovyetler Birliği arasında 1948 yılında Dostluk, İşbirliği ve Karşılıklı Yardımlaşma Antlaşması imzaladı. Söz konusu Antlaşma, Soğuk Savaş döneminde Finlandiya dış politikasının temelini oluşturmuştur. Bu kapsamda Finlandiya, Doğu ve Batı bloklarına katılmayarak bağlantısızlık politikası izlemiş ve Batı ile ilişkilerini sınırlı tutmuştur. Soğuk Savaşın son dönemlerinden başlayarak, Batı dünyası ile ilişkileri geliştirmeye hız veren Finlandiya bu çerçevede, 1986'da EFTA'ya (Avrupa Serbest Ticaret Birliği) ve 1989'da Avrupa Konseyi'ne üye olmuştur. Soğuk Savaşın ardından 1995 yılında AB'ye katılan Finlandiya, askeri tarafsızlık politikasını devam ettirmiştir.
Biden ve Olaf Scholz da Washington'da görüştü
Putin ile Macron görüşmesinin yapıldığı gün ABD Başkanı Joe Biden ile Almanya Başbakanı Olaf Scholz da Washington'da görüştü. Biden, görüşme sonrasında yapılan basın açıklamasında Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi durumunda Rusya'dan Almanya'ya uzanan Kuzey Akım 2 boru hattını "sonlandıracağını" yineledi. Scholz ise ABD ve Almanya'nın Rusya'ya karşı olası yaptırımlar konusunda "tam fikir birliği içinde" olduğunu belirtti, "Rusya'ya karşı yaptırımların çok sert olacağını" ekledi. İngiltere Başbakanı Boris Johnson da yaptırımları desteklediğini belirtti. Ukrayna kriziyle ilgili ABD'den dikkat çeken bir geri adım geldi. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, 6 Şubat'ta yaptığı açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasının an meselesi olduğunu ifade etmişti. Bu açıklama ABD Dışişleri Sözcüsü Ned Price'a soruldu. Price, şu ifadeleri kullandı: "Hiçbir zaman saldırının an meselesi olduğunu söylemedik. Yani oradaki 'an meselesi' kaçınılmaz son anlamına geliyor."
Karşılıklı tehlikeli tatbikatlar
Ukrayna sınırlarına 100 binden fazla asker yığdığı belirtilen Rusya, Belarus'ta tatbikat yaparken benzer bir adım da Kiev yönetiminden geldi. Ukrayna, 10 ve 20 Şubat tarihleri arasında, Türkiye'den aldığı Bayraktar SİHA'larını da kullanacağı bir askeri tatbikat yapacağını açıkladı. Ukrayna Savunma Bakanı Oleksii Reznikov, Ukrayna ordusunun eğitim çalışmalarına devam ettiğini söyledi. Ukraynalı bakan, 10 Şubat'ta başlayacak tatbikatta Türkiye'den satın alınan Bayraktar SİHA'lar ile birlikte tanksavar füzeleri Javelin NLAW'ın da kullanılacağını kaydetti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.