Ukrayna'yı işgale başlamak Rusya penceresinden bakıldığında gerekli bir hamle olarak nitelense de başta Finlandiya ve İsveç olmak üzere birçok ülkenin NATO'ya katılmak için arzularını kamçıladı.
Türkiye'nin onayından sonra Finlandiya artık resmen NATO üyesi. Rusya ile sadece denizden sınırdaş olan ve Finlandiya'nın arkasına saklanmış İsveç ise Türkiye'yi ikna edene kadar bir nebze olsun rahat nefes almış görünüyor.
Soru şu, diyelim ki İsveç'in NATO'ya katılımı da gerçekleşti. Bu katılım NATO'yu tatmin edecek ve genişleme iştahı bitecek mi?
Ben NATO'nun genişleme iştahının her katılan ülkeyle azalacağına daha da arttığını düşünüyorum.
Zira NATO aslında bir savunma paktı olarak lanse edilse de aslında 'ittifakın efendileri' için dünya hâkimiyetinin sağlanması için kullanılan bir araçtan başka bir şey değil.
Dolayısıyla da ileriye doğru atılan her hamle, ittifakın efendilerinin ihtirasını kamçılamakta ve hep daha fazlasını istemektedirler.
Bu bağlamda kriz sadece Ukrayna ve bu iki ülkenin çevresinde yaşanmıyor. Ukrayna'daki savaş yapılan kasıtlı yanlışlarla adım adım davet edildiği gibi tohumları çoktan ekilmiş benzer krizler Uzak Doğu'da da filizleniyor.
Rusya'yı Avrupa'dan adım adım geriletmek isteyen ve bu konuda NATO'ya başrol tanımlayan devletler diğer coğrafyalarda da yeni cepheler açma peşindeler.
Bunlardan biri de Uzak Doğu ülkesi Japonya. Bu ülkenin ardından üç ülke daha sırada bekliyor.
İspanya'da Haziran 2022'de yapılan NATO zirvesine katılan Japonya Başbakanı Fumio Kişida, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşından sonra Japonya'nın NATO ile ortaklığını önemli ölçüde yükseltmeyi planladığını açıklamıştı.
NATO'nun İspanya zirvesinde İttifakın önümüzdeki on yıl için yol gösterici belgesi olan ve ilk kez Çin'den bahseden yeni bir Stratejik Belde de kabul edilmişti.
Hem Çin hem de Rusya açısından kendisini güvende hissetmeyen Japonya ise sırtını bu iki ülkeyi düşman ilan eden NATO'ya yaslamak istiyor.
Bu yılın Ocak ayı sonunda Japonya Hava Kuvvetleri'nin Tokyo'nun kuzeyindeki Sayama'daki Iruma Hava Üssü'nde Japonya başbakanı Kişida ile görüşen NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de Çin ile askeri işbirliğini artıran Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en gergin güvenlik ortamını yarattığını söyleyerek NATO ile Japonya arasındaki bağların daha da güçlendirileceğini açıklamıştı.
İspanya zirvesine davet edilen tek ülke Japonya değildi.
İttifak'ın Asya-Pasifik ortak ülkeleri olarak gördüğü Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda liderlerini de toplantıya davet edilmişlerdi.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, bir sonraki potansiyel askeri kriz noktasının
Asya-Pasifik bölgesinde olabileceğine dair endişeleri artırdığı için NATO bu dört ülkeyle bağlarını hızla güçlendirmeyi hedefliyor.
Bütün bu gerçekler NATO'nun Finlandiya ve İsveç'le yetinmeyeceğini ve Asya-Pasifik üzerinden de hem Rusya hem De Çin'e karşı hamle yapabileceğini göstermektedir. Bu durum da dünyanın huzurlu yıllar görmesinin daha uzun zaman mümkün olmadığını ortaya koymaktadır. Kanaatim o ki, eğer üçüncü dünya savaşı çıkacaksa –ki çıkması çok da uzak değil- bu savaşı çıkaran görünen o ki NATO olacak.
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024


















































































