DPT koordinatörlüğünde AB'ye gönderilmek için hazırlanan Sanayi Stratejisi, Türkiye'nin sanayi politikasının genel çerçevesini vermek üzere şekillendirildi.
Stratejide yer alan beklentileri göre, GSYİH büyüme oranı bu yıl için yüzde 5.1, gelecek yıl için yüzde 5, 2005 yılı için de yüzde 5.1 olacak.
2005 yılında 47 milyar dolarlık ihracat, 67 milyar dolarlık da ithalat planlanırken, 2005'te 1 milyar 954 milyon dolar tutarında net doğrudan yabancı yatırım öngörülüyor.
Sanayinin yapısı
Strateji göre, Türk sanayi esas olarak özel sektör faaliyetlerinden oluşuyor. Nitekim imalat sanayi üretiminin yüzde 80'inden fazlası ve brüt sabit yatırımların yaklaşık yüzde 95'i özel sektör tarafından gerçekleştiriliyor.
Kamu sektörünün sanayi içindeki payı son yıllardaki özelleştirmeler neticesinde azalıyor.
İmalat sanayiinin sektörel yapısı çeşitlilik arzederken, 2000 yılı itibariyle gıda imalat sektöründe en büyük paya sahip bulunuyor. Bunu giyim, kimya ve otomotiv takip ediyor.
Gümrük Birliği
Stratejiye göre, Gümrük Birliği ile sanayinin rekabet edilebilirliği geliştirildi.
Dış ticaret, gümrükler, malların serbest dolaşımı ve sınai mülkiyet hakları gibi pek çok alanda mevzuat uyumu gerçekleştirildi.
Sübvansiyon sistemi basitleştirilerek, AB ve Dünya Ticaret Örgütü kuralları gibi uluslararası yükümlülüklerle uyumlaştırıldı.
Türk sanayisinin artıları eksileri
Yetersiz sermaye birikiminin dışında, makroekonomik istikrarı sağlamadaki güçlükler, yüksek enflasyon oranları, yüksek vergiler, sermayenin ve temel sınai girdilerin yüksek maliyetleri Türk sanayisinin rekabet edebilirliğinin olumsuz etkileyen unsurlar olarak belirlendi.
Stratejiye göre, son yıllarda, Türkiye'de makroekonomik istikrarsızlığın temelinde yapısal sorunlar yatıyor.
Kamu finansmanındaki sorunların yanı sıra sürekli yüksek enflasyon da ekonomi üzerinde olumsuz etki yaptı ve büyüme oranlarının potansiyelinin altında kalmasına neden oldu.
Kim, nereye yatırım yapacak?
Kamu sektörü yatırımları, öncelikle ekonomik ve sosyal altyapı üzerinde yoğunlaştırılacak. Özel sektör ise faaliyetlerini sürdürmesi ve artan bir şekilde devletin çekildiği alanlara yatırım yapması yönünde teşvik edilecek.İhracatın artırılması amacıyla, rekabet gücünün artırılmasına ve dünya ticaret eğilimleri doğrultusunda ihracat yapısının değişimine önem verilecek. Teknoloji geliştirme bölgeleri ile orta ölçekli işletmeleri geliştirmek amacıyla özel organize sanayi bölgeleri kurulacak.
Stratejide yer alan beklentileri göre, GSYİH büyüme oranı bu yıl için yüzde 5.1, gelecek yıl için yüzde 5, 2005 yılı için de yüzde 5.1 olacak.
2005 yılında 47 milyar dolarlık ihracat, 67 milyar dolarlık da ithalat planlanırken, 2005'te 1 milyar 954 milyon dolar tutarında net doğrudan yabancı yatırım öngörülüyor.
Sanayinin yapısı
Strateji göre, Türk sanayi esas olarak özel sektör faaliyetlerinden oluşuyor. Nitekim imalat sanayi üretiminin yüzde 80'inden fazlası ve brüt sabit yatırımların yaklaşık yüzde 95'i özel sektör tarafından gerçekleştiriliyor.
Kamu sektörünün sanayi içindeki payı son yıllardaki özelleştirmeler neticesinde azalıyor.
İmalat sanayiinin sektörel yapısı çeşitlilik arzederken, 2000 yılı itibariyle gıda imalat sektöründe en büyük paya sahip bulunuyor. Bunu giyim, kimya ve otomotiv takip ediyor.
Gümrük Birliği
Stratejiye göre, Gümrük Birliği ile sanayinin rekabet edilebilirliği geliştirildi.
Dış ticaret, gümrükler, malların serbest dolaşımı ve sınai mülkiyet hakları gibi pek çok alanda mevzuat uyumu gerçekleştirildi.
Sübvansiyon sistemi basitleştirilerek, AB ve Dünya Ticaret Örgütü kuralları gibi uluslararası yükümlülüklerle uyumlaştırıldı.
Türk sanayisinin artıları eksileri
Yetersiz sermaye birikiminin dışında, makroekonomik istikrarı sağlamadaki güçlükler, yüksek enflasyon oranları, yüksek vergiler, sermayenin ve temel sınai girdilerin yüksek maliyetleri Türk sanayisinin rekabet edebilirliğinin olumsuz etkileyen unsurlar olarak belirlendi.
Stratejiye göre, son yıllarda, Türkiye'de makroekonomik istikrarsızlığın temelinde yapısal sorunlar yatıyor.
Kamu finansmanındaki sorunların yanı sıra sürekli yüksek enflasyon da ekonomi üzerinde olumsuz etki yaptı ve büyüme oranlarının potansiyelinin altında kalmasına neden oldu.
Kim, nereye yatırım yapacak?
Kamu sektörü yatırımları, öncelikle ekonomik ve sosyal altyapı üzerinde yoğunlaştırılacak. Özel sektör ise faaliyetlerini sürdürmesi ve artan bir şekilde devletin çekildiği alanlara yatırım yapması yönünde teşvik edilecek.İhracatın artırılması amacıyla, rekabet gücünün artırılmasına ve dünya ticaret eğilimleri doğrultusunda ihracat yapısının değişimine önem verilecek. Teknoloji geliştirme bölgeleri ile orta ölçekli işletmeleri geliştirmek amacıyla özel organize sanayi bölgeleri kurulacak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.