Türkiye'nin Rusya'dan S300 füzesi alması gündemde
Bu hafta gerçekleşen Erdoğan-Putin zirvesinde NATO sistemlerine bağımlı olan Türkiye'nin hava savunmasının Rus füze sistemleriyle güçlendirilmesi konusunun da masaya yatırıldığının ortaya çıkması iki ülke arasında askeri işbirliğini gündeme getirdi. Kremlin Sözcüsü Peskov da 'Türkiye'ye hava savunma sistemleri verebiliriz' dedi.
15.10.2016 00:00:00
YENİ MESAJ/ANALİZ
ABD'yi fazlasıyla rahatsız eden Türkiye'nin Rusya'yla yakınlaşması askeri işbirliğine doğru gidiyor. 10 Ekim'de gerçekleşen Erdoğan-Putin zirvesinde Türkiye'nin hava savunmasının Rus füze sistemleriyle güçlendirilmesi konusunun da görüşüldüğünün ortaya çıkması, iki ülkenin askeri işbirliğine gidebileceği ihtimalini gündeme getirdi. Bu bağlamda Rusya'dan kritik bir açıklşama geldi.
Krizin ardından askeri işbirliği
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya'nın Türkiye'ye çeşitli hava savunma sistemleri sevk etmeyi değerlendirebileceğini söyledi. Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 Ekim'de İstanbul'da gerçekleştirdiği görüşmede Rusya'nın, Türkiye'ye çeşitli hava savunma sistemi sevk etme konusunun da ele alındığını açıkladı.
Peskov, Rusya'nın Türkiye'ye hava savunma sistemi sevk etmesi ihtimali hakkında "Bu tamamen ticari bir konu ve işbirliğinin çok hassas bir alanı" ifadelerini de kullandı. Daha önce Putin-Erdoğan zirvesinde 'iki ülke arasında ortak savunma sistemi kurulması konusunun ele alınmadığı' Kremlin'den açıklanmıştı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise önceki gün yaptığı basın toplantısında, Rusya ile savunma sanayi alanında işbirliği yapılması konusunda mutabık kalındığını belirtmişti.
Türkiye NATO'ya esir
Türkiye ile Rusya arasındaki askeri işbirliğinin geliştirilmesinin önündeki en büyük engel ise her zaman olduğu gibi Türkiye'nin NATO üyeliği görülüyor. Türkiye'nin halihazırdaki tüm savunma sistemleri NATO sistemlerine uyumlu durumda.
Bu sistemlere uyumlu olmayan bir silah satın alınması durumunda bu silahların NATO sistemine entegrasyonu sorun oluşturuyor. Üstelik böyle bir duruma başta ABD olmak üzere diğer NATO üyeleri de olumsuz bakıyor.
Bu bakışta NATO sistemlerine uyumlu silahları bu devletlerin üretiyor olmasının büyük etkisi var. Türkiye ise savunma sistemlerini NATO üyesi devletlerden satın almaya devam ederse bu defa teknoloji transferinde sorun yaşanıyor. NATO'daki ortakları Türkiye'ye teknoloji transferine yanaşmıyor.
Oysa Türkiye'ye savunma sistemleri konusunda çok daha geniş bir teknoloji transferine NATO üyesi devletlerin aksine Rusya ve Çin gibi ülkeler 'evet' diyor. Türkiye aslında iki arada bir derede kalmış durumda.
Teknolojisi NATO'daki ortakları tarafından Türkiye'den gizlenen silah sistemlerinden mi, yoksa NATO sistemlerine entegrasyonda sorun çıkabilecek Rusya gibi ülkelerin ürettiği başka sistemlerden mi satın alınacak? Türkiye şimdi bu ikilemi yaşıyor.
Konjonktür Türkiye'yi zorluyor
Her ne kadar NATO üyesi olmanın getirdiği kısıtlamalar Türkiye'yi bazı gerekli hamleleri yapmakta dizginlese de bölgesel gelişmeler ve savunma sistemleri konusunda teknolojik gelişim, Türkiye'yi Rusya gibi ülkelerle askeri işbirliği yapmaya adeta mecbur bırakmış durumda.
Türk savunma sanayisinin NATO ülkelerine bağımlılıktan kurtulmasının da tek yolu tedarikçi ülkeler bağlamında seçenekleri çoğaltmak. Üstelik NATO ülkelerinin silahlarından daha etkili olan Rus S300'ler aynı zamanda çok daha ekonomik. Türkiye'nin hem ekonomisi hem de güvenliği Rusya'yla gündeme gelen bu işbirliğinden vazgeçilmemesini gerekli kılıyor.
Türkiye'nin Rusya'dan S300 füzesi alması gündemde
NATO bunun yerine Türkiye'nin Amerikan Patriot ya da Fransız-İtalyan-İngiliz ortak yapımı Aster 30 füzelerini almasını tavsiye ediyor. Patriot ve Aster 30 füzeleri ile karşılaştırıldığında Rus S300 füzeleri diğerlerine göre çok daha etkili bir silah. Çin'in üretiği HQ-9'u füzeleri de Rus S300'ün bir taklidi.
ABD'yi fazlasıyla rahatsız eden Türkiye'nin Rusya'yla yakınlaşması askeri işbirliğine doğru gidiyor. 10 Ekim'de gerçekleşen Erdoğan-Putin zirvesinde Türkiye'nin hava savunmasının Rus füze sistemleriyle güçlendirilmesi konusunun da görüşüldüğünün ortaya çıkması, iki ülkenin askeri işbirliğine gidebileceği ihtimalini gündeme getirdi. Bu bağlamda Rusya'dan kritik bir açıklşama geldi.
Krizin ardından askeri işbirliği
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya'nın Türkiye'ye çeşitli hava savunma sistemleri sevk etmeyi değerlendirebileceğini söyledi. Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 Ekim'de İstanbul'da gerçekleştirdiği görüşmede Rusya'nın, Türkiye'ye çeşitli hava savunma sistemi sevk etme konusunun da ele alındığını açıkladı.
Peskov, Rusya'nın Türkiye'ye hava savunma sistemi sevk etmesi ihtimali hakkında "Bu tamamen ticari bir konu ve işbirliğinin çok hassas bir alanı" ifadelerini de kullandı. Daha önce Putin-Erdoğan zirvesinde 'iki ülke arasında ortak savunma sistemi kurulması konusunun ele alınmadığı' Kremlin'den açıklanmıştı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise önceki gün yaptığı basın toplantısında, Rusya ile savunma sanayi alanında işbirliği yapılması konusunda mutabık kalındığını belirtmişti.
Türkiye NATO'ya esir
Türkiye ile Rusya arasındaki askeri işbirliğinin geliştirilmesinin önündeki en büyük engel ise her zaman olduğu gibi Türkiye'nin NATO üyeliği görülüyor. Türkiye'nin halihazırdaki tüm savunma sistemleri NATO sistemlerine uyumlu durumda.
Bu sistemlere uyumlu olmayan bir silah satın alınması durumunda bu silahların NATO sistemine entegrasyonu sorun oluşturuyor. Üstelik böyle bir duruma başta ABD olmak üzere diğer NATO üyeleri de olumsuz bakıyor.
Bu bakışta NATO sistemlerine uyumlu silahları bu devletlerin üretiyor olmasının büyük etkisi var. Türkiye ise savunma sistemlerini NATO üyesi devletlerden satın almaya devam ederse bu defa teknoloji transferinde sorun yaşanıyor. NATO'daki ortakları Türkiye'ye teknoloji transferine yanaşmıyor.
Oysa Türkiye'ye savunma sistemleri konusunda çok daha geniş bir teknoloji transferine NATO üyesi devletlerin aksine Rusya ve Çin gibi ülkeler 'evet' diyor. Türkiye aslında iki arada bir derede kalmış durumda.
Teknolojisi NATO'daki ortakları tarafından Türkiye'den gizlenen silah sistemlerinden mi, yoksa NATO sistemlerine entegrasyonda sorun çıkabilecek Rusya gibi ülkelerin ürettiği başka sistemlerden mi satın alınacak? Türkiye şimdi bu ikilemi yaşıyor.
Konjonktür Türkiye'yi zorluyor
Her ne kadar NATO üyesi olmanın getirdiği kısıtlamalar Türkiye'yi bazı gerekli hamleleri yapmakta dizginlese de bölgesel gelişmeler ve savunma sistemleri konusunda teknolojik gelişim, Türkiye'yi Rusya gibi ülkelerle askeri işbirliği yapmaya adeta mecbur bırakmış durumda.
Türk savunma sanayisinin NATO ülkelerine bağımlılıktan kurtulmasının da tek yolu tedarikçi ülkeler bağlamında seçenekleri çoğaltmak. Üstelik NATO ülkelerinin silahlarından daha etkili olan Rus S300'ler aynı zamanda çok daha ekonomik. Türkiye'nin hem ekonomisi hem de güvenliği Rusya'yla gündeme gelen bu işbirliğinden vazgeçilmemesini gerekli kılıyor.
Türkiye'nin Rusya'dan S300 füzesi alması gündemde
NATO bunun yerine Türkiye'nin Amerikan Patriot ya da Fransız-İtalyan-İngiliz ortak yapımı Aster 30 füzelerini almasını tavsiye ediyor. Patriot ve Aster 30 füzeleri ile karşılaştırıldığında Rus S300 füzeleri diğerlerine göre çok daha etkili bir silah. Çin'in üretiği HQ-9'u füzeleri de Rus S300'ün bir taklidi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.