Ekranlarda Rus uçağının düşürülmesinin ardından gerilen Türkiye-Rusya ilişkileri konuşuluyor.
Rusya'nın uygulamaya koyduğu yaptırımların neticesinde uğrayacağı zarar gündem ediliyor.
Oysa durum ülkemiz açısından Rusya'nın zararlarının çok ötesinde?
Türk siyasetinin devletlerarası ilişkilerde bizi getirdiği nokta maalesef 'derin bir yalnızlık' oldu. Adeta Türk siyaseti, "Büyük ülke, komşuları ile ilişkilerini sıfırlayan ülke demektir" gibi hareket ediyor.
Yazılarımızda ülkemiz üzerinde hesabı olmayan coğrafyalarla işbirliğine gidilmesi konusuna yıllardır temas ediyoruz.
Bugün yaşanan kriz haklılığımızı göstermiştir.
Türkiye ABD ve AB politikalarını hayata geçirdikçe geri planda İsrail'e hizmet etmekten öteye gidememiştir.
Rus uçağının düşürülmesi, bu ülkenin Türkiye'den yaş meyve-sebze alımını durdurdu, turizm seferlerini iptal ettirdi. Doğalgaz kesintisi konuşuluyor, vizesiz seyahat kalkıyor...
Bunların yanı sıra, Rusya'nın bölgedeki Müslüman dünya ile anlaşmalara gitmesi ve ABD'ye karşı müttefik olarak birleşmesi, uçak krizinde Rusya'nın yanında yer almalarına neden oldu.
Yani komşumuz olan Müslüman devletler, Sünni dünyanın başı kabul ettikleri Türkiye'yi bırakarak Rusya liderliğinde yeni bir blok oluşturuyor.
Rusya'nın müttefiki İran, doğalgaz kullanımındaki artışı bahane ederek bize verdiği gazı yarı yarıya kesti. Diğer sınır komşumuz Irak da uçak krizinden sonra Türkiye'ye karşı tavrını değiştirdi.
2.5 yıldır Musul yakınlarındaki Başika Kampı'nda Peşmerge'ye ve bazen de Irak askerlerine eğitim veren Türkiye'ye Başbakan İbadi tarafından 'askerlerini çek' çağrısı yapıldı.
Medet umulan Barzani, 'meseleyi Bağdat ile halledin' dedi. Türkiye'nin bu meselede de stratejik ortak ABD tarafından yalnız bırakıldı.
Irak ve İran'daki çark edişte, Rusya'nın Irak ve İran ile ortak istihbarat anlaşması imzalamasının elbette etkisi vardır.
Suriye ile halimize ne demeli?
Her şeye rağmen koltuğunda kalmayı başaran Esad, Rusya ile müttefik oldu ve ABD tarafından muhatap kabul ediliyor.
Suriye, ABD ve Rusya ile beraber PYD'ye sahip çıkıyor.
Rus uçağını vuruş esasen bugüne kadar bölgede izlediği siyasetle başrole geçen Rusya'yı hiçe sayma girişimidir ki, bu ayağımıza kurşun sıkmak manasına geliyor.
Putin, Rus uçağının düşürülmesini prestij kaybı olarak değerlendirdiklerini açıklasa da gelinen nokta da yaşananlar esasen Türkiye'nin hatırının geçtiği tek bir dostunun kalmadığını göstermiyor mu?
Rusya'nın uygulamaya koyduğu yaptırımların neticesinde uğrayacağı zarar gündem ediliyor.
Oysa durum ülkemiz açısından Rusya'nın zararlarının çok ötesinde?
Türk siyasetinin devletlerarası ilişkilerde bizi getirdiği nokta maalesef 'derin bir yalnızlık' oldu. Adeta Türk siyaseti, "Büyük ülke, komşuları ile ilişkilerini sıfırlayan ülke demektir" gibi hareket ediyor.
Yazılarımızda ülkemiz üzerinde hesabı olmayan coğrafyalarla işbirliğine gidilmesi konusuna yıllardır temas ediyoruz.
Bugün yaşanan kriz haklılığımızı göstermiştir.
Türkiye ABD ve AB politikalarını hayata geçirdikçe geri planda İsrail'e hizmet etmekten öteye gidememiştir.
Rus uçağının düşürülmesi, bu ülkenin Türkiye'den yaş meyve-sebze alımını durdurdu, turizm seferlerini iptal ettirdi. Doğalgaz kesintisi konuşuluyor, vizesiz seyahat kalkıyor...
Bunların yanı sıra, Rusya'nın bölgedeki Müslüman dünya ile anlaşmalara gitmesi ve ABD'ye karşı müttefik olarak birleşmesi, uçak krizinde Rusya'nın yanında yer almalarına neden oldu.
Yani komşumuz olan Müslüman devletler, Sünni dünyanın başı kabul ettikleri Türkiye'yi bırakarak Rusya liderliğinde yeni bir blok oluşturuyor.
Rusya'nın müttefiki İran, doğalgaz kullanımındaki artışı bahane ederek bize verdiği gazı yarı yarıya kesti. Diğer sınır komşumuz Irak da uçak krizinden sonra Türkiye'ye karşı tavrını değiştirdi.
2.5 yıldır Musul yakınlarındaki Başika Kampı'nda Peşmerge'ye ve bazen de Irak askerlerine eğitim veren Türkiye'ye Başbakan İbadi tarafından 'askerlerini çek' çağrısı yapıldı.
Medet umulan Barzani, 'meseleyi Bağdat ile halledin' dedi. Türkiye'nin bu meselede de stratejik ortak ABD tarafından yalnız bırakıldı.
Irak ve İran'daki çark edişte, Rusya'nın Irak ve İran ile ortak istihbarat anlaşması imzalamasının elbette etkisi vardır.
Suriye ile halimize ne demeli?
Her şeye rağmen koltuğunda kalmayı başaran Esad, Rusya ile müttefik oldu ve ABD tarafından muhatap kabul ediliyor.
Suriye, ABD ve Rusya ile beraber PYD'ye sahip çıkıyor.
Rus uçağını vuruş esasen bugüne kadar bölgede izlediği siyasetle başrole geçen Rusya'yı hiçe sayma girişimidir ki, bu ayağımıza kurşun sıkmak manasına geliyor.
Putin, Rus uçağının düşürülmesini prestij kaybı olarak değerlendirdiklerini açıklasa da gelinen nokta da yaşananlar esasen Türkiye'nin hatırının geçtiği tek bir dostunun kalmadığını göstermiyor mu?
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
- İyi dinle ve denileni tut / 22.12.2024
- İslam’a davet mektuplarındaki hikmetler / 21.12.2024
- Peygamber Efendimizin mucizeleri / 20.12.2024
- Peygamberimizin hilm ve cömertliği / 19.12.2024
- Peygamber sabrı miskinliği içermezdi / 18.12.2024
- Sünnet, Kuran’ın kendisidir / 17.12.2024
- Risaletin gayesi güzel ahlaktır / 16.12.2024
- Ölçü O’nun ahlakıdır / 15.12.2024
- Örnek insan zarureti / 14.12.2024
- Müslümanlar aleyhine casusluk yapanların durumu / 13.12.2024
- İslam’a davet mektuplarındaki hikmetler / 21.12.2024
- Peygamber Efendimizin mucizeleri / 20.12.2024
- Peygamberimizin hilm ve cömertliği / 19.12.2024
- Peygamber sabrı miskinliği içermezdi / 18.12.2024
- Sünnet, Kuran’ın kendisidir / 17.12.2024
- Risaletin gayesi güzel ahlaktır / 16.12.2024
- Ölçü O’nun ahlakıdır / 15.12.2024
- Örnek insan zarureti / 14.12.2024
- Müslümanlar aleyhine casusluk yapanların durumu / 13.12.2024