Türkiye üç tuzaktan kurtulamıyor
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, Türkiye'nin dünya ekonomisinden aldığı payı artırmak ve katma değeri yüksek bir ekonomiye geçmek için 3 önemli tuzaktan yani "orta gelir, orta demokrasi ve orta eğitim" tuzaklarından kurtulması gerektiğini vurguladı.
27.04.2021 18:24:00





YENİ MESAJ / DETAY HABER
TÜSİAD başta olmak üzere 30 federasyon ve 274 derneği bünyesinde barındıran Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu'nun (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, TÜRKONFED'in 'Dönüşüm Zamanı' ana temasıyla online düzenlediği 23. Girişim ve İş Dünyası Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, içinden geçilen zor dönemde ekonomik olarak kalkınmada yeni bir kaldıraç arayışının yaşandığını belirtti. Turan, Türkiye'nin dünya ekonomisinden aldığı payı artırmak, toplam faktör verimliliğine odaklanmak, katma değeri yüksek bir ekonomiye geçmek için 3 önemli tuzaktan yani "orta gelir, orta demokrasi ve orta eğitim" tuzaklarından kurtulması gerektiğini aktardı.
Orta gelir tuzağından sıyrılmak zor!
Düşük gelir grubundan orta gelir grubuna çıkan çok sayıda ülke görmenin mümkün olduğunu ancak son 50 yılda orta gelir tuzağından, gerçekleştirdiği dönüşüm hamleleri ile Güney Kore ve Tayvan'ın kurtulduğunu ifade eden Turan, "Güney Kore ile 1980'li yıllarda, yarışa aynı kulvardan başladığımız düşünülürse, ülke olarak topyekun bir atılım yapmaktan başka çözüm yolu görünmüyor" dedi. Tüm bu yaşananların, sorununun nasıl tanımlandığı doğrudan ilişkili olduğunu anlatan Turan, "Yanlış tanımladığımız sürece çözüme ulaşmamız zor görünüyor. Riskleri düşürmek istiyorsak, hatalardan önemli dersler çıkartmakla işe başlamakta fayda görünüyor. Ülkemiz son 40 yılda risklerini düşürmeye değil faizi düşürmeye odaklandığı için enflasyon dahil pek çok kronik sorununu çözemedi. Şimdi bu dönüşüm dünyasında, geçici çözümler değil kalıcı reformların zamanıdır diye düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Kısa çalışma sene sonuna kadar uzatılsın
Turan, 2020 yılında kredi maliyetlerinin düşüklüğü ve bolluğu ile bir genişleme yaşandığını, bu yıl ise kredi maliyetlerindeki artış ve finansmana ulaşımda KOBİ'lerin sıkıntılarının devam ettiğini belirterek, şunları kaydetti: "Ülkemiz ekonomisinin stratejik sektörleri ile KOBİ'lerinin, finansmana erişim kanallarının açık tutulması kadar desteklerin etkin bir şekilde sahaya yansıması da önem kazanıyor. KGF'nin yatırım ve ihracat odaklı sektörlerimize yönelik acil olarak yeniden devreye girmesi, 3 ay uzatılan Kısa Çalışma Ödeneği'nin yıl sonuna kadar genişletilmesi, reel sektörün yani sahanın beklentileri arasında yer alıyor. Pandemiden en çok etkilenen turizm ve hizmet başta olmak üzere küçük işletmelerimizin karşılıksız hibe desteğinden daha fazla faydalanması, ekonomimizin bağışıklık sistemini güçlendirecek adımlar olacaktır. Doğru bir adım olarak değerlendirdiğimiz 3 haftalık tam kapanma kararı ile toplum olarak, sosyal devlete böyle dönemlerde daha fazla ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz."
KOBİ'lerin durumu kritik
KOBİ'lerin nakit akışı ve finansmana erişim sorunlarına yönelik 2011 yılından bugüne "Önce Küçüğü Düşün" dediklerini, çünkü KOBİ'lerin, ekonominin en kırılgan yapı taşı olduğunu ifade eden Turan, "Her türlü belirsizlik, ekonomik kriz, afet ve Covid-19 gibi salgınlar, bulundukları sektöre göre farklı düzeyde olmakla birlikte büyük ölçüde KOBİ'leri etkiliyor. Ülkemizde 7 bin büyük şirkete karşılık 3.2 milyon KOBİ bulunuyor ve yüzde 92'sini küçük ölçekli işletmeler oluşturuyor. Büyük şirketlerin tedarik zincirinin önemli bir halkası olan KOBİ'ler, ihracatın da yüzde 40'ını gerçekleştiriyor" şeklinde konuştu.
Türkiye kavşak noktada
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, salgın sürecinin ham madde ve tedarik zincirinde, bugüne kadar alışık olunmayan riskler yaratırken, hızlı aksiyon alan ülkeler açısından da önemli fırsatlar da barındırdığını anlatarak, "Almanya'nın doğusu ile Çin'in batısı arasında kalan bölgede Türkiye ile üretim ve tedarikte rekabet edecek bir ülke yok. AB ve Orta Doğu pazarına yakınlığımızı avantaja dönüştürmek istiyorsak, işletmelerimizin tedarikleri karşılayacak ölçeklere ulaşmasını sağlayıp, lojistik altyapı dahil hızlı ve etkin operasyonları hayata geçirecek kapasitelere ulaşmak önceliğimiz olmalı" değerlendirmesinde bulundu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.



















































































