Türkiye NATO’nun Truva atı mı?

ABD Savunma Bakanı Leon Panetta Patriot gündemli olarak Türkiye’ye geldi ve yaptığı açıklamada, ABD’nin Türkiye’ye iki Patriot sistemi gönderilmesini onayladığını, ayrıca 400 askerin bu görev için Türkiye’ye gönderileceğini belirtti.
Almanya Devlet Bakanı Michael Link, Patriot sistemlerinin muhtemelen Kahramanmaraş kenti yakınlarında konuşlandırılacağını açıkladı.
ABD Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada bu Patriotların Suriye’den gelecek olan bir saldırıya karşı Türkiye’yi koruma amaçlı olduğu kaydedildi.
ABD bu açıklamalarla sol vurabilmek için sağ göstermeye devam ediyor.
Bu füzelerin asıl hedefinin Suriye olmadığını birçok defa ifade ettik. Rusya’dan gelen açıklamalar da bu ifadelerimizi doğruladı.
Rusya Jeopolitik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı General Leonid İvaşov, Türkiye’ye yerleştirilen Patriot füzelerinin gerçek maksadının İran’a karşı bir tedbir olduğu görüşüne katıldığını belirtti ve şunları söyledi:
“Bu sistemin gerçek maksadının İran balistik füzelerini etkisiz hale getirmek olduğuna ilişkin görüşlere katılıyorum. Patriot füzelerinin Suriye füzelerine karşı savunma maksadına yönelik olmadığından kesinlikle eminim.”
Jeopolitik uzmanı Vladimir Anohin, “En çağdaş silahlarla donatılmış 700 bin kişilik bir orduya sahip Türkiye’ye Suriye’nin saldıracağını düşünmek mantık dışı bir şey. Türkiye’de konuşlandırılacak “Patriot” sisteminin ABD, Hollanda ve Alman uzmanların kontrolü altında tutulacak olması ise her hangi provokasyon durumunda batılı ülkelerin bu sistemi savunma bahanesiyle bölgeye müdahalede bulunmasına olanak sağlıyor” dedi.
Ortadoğu uzmanlarından Boris Dolgov ise “Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesi Orta Doğu’da büyük bir patlamaya yol açabilir. Bu durumda İran’ın da bu savaşa katılması kaçınılmazdır” ifadelerini kullandı.
Evet, bölgede, müdahale ve neticesinde çatışma amaçlı bir provokasyon projesi devreye sokuluyor ve Türkiye bu noktada figüran olarak kullanılıyor.
İşgal güçleri NATO kılıfıyla,Türkiye maskesiyle coğrafyayı mesken tutuyor ve bölge Irak ve Afganistan benzeri bir işgal sürecine doğru hızla hazırlanıyor.
Daveti de görünüşte Türkiye’ye yaptırıyorlar ve savunma kılıfını da buna ilave ediyorlar; böylece işgal meşru bir zemin kazanmış oluyor.
ABD, 400 asker göndereceğini ifade ediyor ama emin olun ki bu ilk adımdır. ABD Vietnam hariç adım attığı hiçbir yerden adımını geri çekmemiştir, aksine kurdurduğu kukla hükümetlerin sözde talepleriyle gücünü sürekli artırmaya devam etmiştir.
Bu 400 asker yarın 4000 ya da 40 bin askere dönüştüğü zaman Türkiye’de hangi irade buna hayır diyebilecek. Bırakın hayır demeyi bunu denetleyebilecek mi ya da sayının bu kadar arttığından hiç haberi dahi olacak mı?
İncirlik üssü ile ilgili sözleşme defalarca bitmesine rağmen sürekli yenilendi ve ne hikmetse sözleşme yenileme tarihi tam da sözde Ermeni soykırımı ile ilgili iddiaların yoğunlaştığı dönemlerde oldu.
Sözde soykırım gibi bahanelerin mevcut siyasi iradenin zayıflığı sebebiyle ayyuka çıktığını dikkate aldığımızda, yeni açılan İncirliklerin aynen İncirlik üssünün kaderini yaşayacağını görmemek mümkün değil.
Türkiye, arzı mevut hedefli Kürdistan projesine Irak’ta destek verdi; Suriye’de destek veriyor; İran ve Türkiye coğrafyasında da oluşması için her türlü provokasyonlara kapı aralıyor. Unutmayalım ki bu proje hayata geçtiği zaman hedef sadece güneydoğumuz değildir; tüm Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milletinin tamamıdır.
Türkiye, İsrail ve ABD güdümlü NATO’nun Truva atı vazifesini görüyor ama tarihtekinden bir farkla, bu işten neticede asıl zararı Truva atı görecek.