Türk alfabesine Q, W ve X gibi yeni harfler eklenmeye çalışıldığı, özellikle X harfinin alfabenin 30'uncu harfi gibi kullanıldığı belertirek,İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema bölümü araştırma görevlisi Cenk Demirkıran, Türk alfabesine Q, W ve X gibi yeni harfler eklenmeye çalışıldığını, özellikle X harfinin alfabenin 30'uncu harfi gibi kullanıldığını, belertirek, Türkçe'deki kirlenmesi önlemek için yasa çıkartılmasını istedi.
Türkçe kelimeler
göz ardı ediliyor
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema bölümü araştırma görevlisi Cenk Demirkıran, İ.Ü Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Araştırma Görevlisi Korhan Mavnacıoğlu ile hazırladığı "Kitle İletişim Araçlarında Türkçe'nin Kullanımı Mevcut Uygulamalar ve Fransa Örneği" konulu araştırmayı, 5. Türk Dili Kurultayı'nda sundu.
Son yıllarda televizyonlarda, TDK'nın önerdiği Türkçe karşılıklar göz ardı edilerek yabancı kelimelerin aynen kullanıldığını anlatan Demirkıran, ayrıca bu televizyonlardaki program adlarının çoğunluğununda İngilizce olduğunu söyledi. Demirkıran, "Jet Set", "Cafe Plaza", "Life Star", "First Class", "Pack Shot", "Special Weekend", "Eko Styl", "Animax", "Speed", "Life Style Racing",''Non-Stop Hits", "Expo Info", "Hi-End", "Adrenal-In", "Beach Party", "Dream World", "Dream Hits"in, Türk televizyonlarında yayınlanan programlardan bazılarının adı olduğunu söyledi.
Turizm bahane edilerek Türkçe çarpıtılıyor
Son dönemlerde ülkenin her yerinde tabelalardan medyaya, marka isimlerine hatta bilimsel toplantılara kadar bir çok alanda yurttaşların, özellikle İngilizce kullanmayı tercih ettiğini anlatan Demirkıran, işletmelerin de adlarını yabancı dillerden seçtiklerini söyledi.
Demirkıran, Türkiye'de düzenlenen uluslararası bilimsel toplantılarda toplantının uluslararası olmasını gerekçe olarak gösteren bir çok bilim adamının bildirilerini yabancı dille sunduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Bir çok çevrelerce Türkçe utanılan, yetersiz, bir yerel dil durumuna sokulmaya çalışılmaktadır. Sokaktaki durum ise daha çarpıcıdır. Türkçe tabelaların azlığı, çoğu yerde Türkçe'nin yanında yabancı dildeki karşılıklarının da yazılması, turizm bahane edilerek hiçbir şeyin Türkçe yazılmaması, Türkiye'yi Batı'nın eski sömürgelerinin bugünkü haline dönüştürmektedir. Bir çok turistik şehrimiz toprak olarak bize ait olsa da taşıdığı ruh haliyle artık bizim değildir."
Kitle iletişim
araçları denetilmeli
Öte yandan Türk alfabesine yeni harfler eklenmeye çalışıldığına dikkati çeken Demirkıran, "Ş yerine SH yazılması, Ç yerine CH yazılması, KS yerine X kullanılması gibi yaklaşımlar çoğalmıştır. Özellikle X harfinin alfabenin 30'uncu harfi gibi kullanıldığı görülmektedir" dedi.
Demirkan, dilin korunması konusunda kitle iletişim araçlarının önemli görevler üstlenmesi gerektiğini, kitle iletişim araçlarından özellikle televizyonun toplumun kullandığı dili biçimlendirmede büyük güç sahibi olduğunu vurgulayarak, "Televizyonda kullanılan dil unsurları sanıldığından çok daha kısa sürede konuşulan dile girmekte ve yerleşmektedir" dedi.
Fransa örneği
Dilin korunması için alınan önlemler konusunda Fransa'yı örnek veren Demirkıran, Fransa'da 1635 yılında çıkarılan ve 1994 yılında da pekiştirilen bir yasayla Fransız Dili'nin, "Fransa'nın kişiliğini ve ata mirasını gösteren temel unsur" olarak tanımlandığını söyledi.
Yürürlükteki yasanın reklam panolarından film adlarına varıncaya kadar kamuya yönelik bütün metinlerde ve medya dilinde Fransızca kullanılmasını öngördüğünü anlatan Demirkıran, söz konusu yasada İngilizce ya da başka bir yabancı dil kullananların 600 ila 600 bin Frank para cezasına çarptırılması hükmünün bulunduğunu kaydetti.
Demirkıran, yasanın yürürlüğe girmesinin ardından Fransız dilindeki kirlenmenin önüne geçildiğini belirterek, Türkiye'de de Türkçe'nin korunması için bir yasa çıkarılarak, bu yasaya sahip çıkılması gerektiğini savundu. Türkçe'deki kirlenmenin mutlaka önüne geçilmesi gerektiği vurgulanıyor
Türkçe kelimeler
göz ardı ediliyor
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema bölümü araştırma görevlisi Cenk Demirkıran, İ.Ü Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Araştırma Görevlisi Korhan Mavnacıoğlu ile hazırladığı "Kitle İletişim Araçlarında Türkçe'nin Kullanımı Mevcut Uygulamalar ve Fransa Örneği" konulu araştırmayı, 5. Türk Dili Kurultayı'nda sundu.
Son yıllarda televizyonlarda, TDK'nın önerdiği Türkçe karşılıklar göz ardı edilerek yabancı kelimelerin aynen kullanıldığını anlatan Demirkıran, ayrıca bu televizyonlardaki program adlarının çoğunluğununda İngilizce olduğunu söyledi. Demirkıran, "Jet Set", "Cafe Plaza", "Life Star", "First Class", "Pack Shot", "Special Weekend", "Eko Styl", "Animax", "Speed", "Life Style Racing",''Non-Stop Hits", "Expo Info", "Hi-End", "Adrenal-In", "Beach Party", "Dream World", "Dream Hits"in, Türk televizyonlarında yayınlanan programlardan bazılarının adı olduğunu söyledi.
Turizm bahane edilerek Türkçe çarpıtılıyor
Son dönemlerde ülkenin her yerinde tabelalardan medyaya, marka isimlerine hatta bilimsel toplantılara kadar bir çok alanda yurttaşların, özellikle İngilizce kullanmayı tercih ettiğini anlatan Demirkıran, işletmelerin de adlarını yabancı dillerden seçtiklerini söyledi.
Demirkıran, Türkiye'de düzenlenen uluslararası bilimsel toplantılarda toplantının uluslararası olmasını gerekçe olarak gösteren bir çok bilim adamının bildirilerini yabancı dille sunduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Bir çok çevrelerce Türkçe utanılan, yetersiz, bir yerel dil durumuna sokulmaya çalışılmaktadır. Sokaktaki durum ise daha çarpıcıdır. Türkçe tabelaların azlığı, çoğu yerde Türkçe'nin yanında yabancı dildeki karşılıklarının da yazılması, turizm bahane edilerek hiçbir şeyin Türkçe yazılmaması, Türkiye'yi Batı'nın eski sömürgelerinin bugünkü haline dönüştürmektedir. Bir çok turistik şehrimiz toprak olarak bize ait olsa da taşıdığı ruh haliyle artık bizim değildir."
Kitle iletişim
araçları denetilmeli
Öte yandan Türk alfabesine yeni harfler eklenmeye çalışıldığına dikkati çeken Demirkıran, "Ş yerine SH yazılması, Ç yerine CH yazılması, KS yerine X kullanılması gibi yaklaşımlar çoğalmıştır. Özellikle X harfinin alfabenin 30'uncu harfi gibi kullanıldığı görülmektedir" dedi.
Demirkan, dilin korunması konusunda kitle iletişim araçlarının önemli görevler üstlenmesi gerektiğini, kitle iletişim araçlarından özellikle televizyonun toplumun kullandığı dili biçimlendirmede büyük güç sahibi olduğunu vurgulayarak, "Televizyonda kullanılan dil unsurları sanıldığından çok daha kısa sürede konuşulan dile girmekte ve yerleşmektedir" dedi.
Fransa örneği
Dilin korunması için alınan önlemler konusunda Fransa'yı örnek veren Demirkıran, Fransa'da 1635 yılında çıkarılan ve 1994 yılında da pekiştirilen bir yasayla Fransız Dili'nin, "Fransa'nın kişiliğini ve ata mirasını gösteren temel unsur" olarak tanımlandığını söyledi.
Yürürlükteki yasanın reklam panolarından film adlarına varıncaya kadar kamuya yönelik bütün metinlerde ve medya dilinde Fransızca kullanılmasını öngördüğünü anlatan Demirkıran, söz konusu yasada İngilizce ya da başka bir yabancı dil kullananların 600 ila 600 bin Frank para cezasına çarptırılması hükmünün bulunduğunu kaydetti.
Demirkıran, yasanın yürürlüğe girmesinin ardından Fransız dilindeki kirlenmenin önüne geçildiğini belirterek, Türkiye'de de Türkçe'nin korunması için bir yasa çıkarılarak, bu yasaya sahip çıkılması gerektiğini savundu. Türkçe'deki kirlenmenin mutlaka önüne geçilmesi gerektiği vurgulanıyor
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.