Türk dünyasına 'milli para' teklifi
Kırgısistan'da gerçekleşen Türk Konseyi 6. Devlet Başkanları Zirvesi'ndeki konuşmasında Türk dünyasının sahip olduğu coğrafi ve demografik ağırlığa dikkatleri çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Uluslararası ticaretin dolara olan bağımlılığı, artık karşımıza bir engel olarak çıkmaya başladı. Kendi para birimlerimizle ticaret yapılması seçeneği üzerinde yoğunlaşmayı öneriyoruz' ifadelerini kullandı
03.09.2018 00:00:00
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kırgısistan'da düzenlenen "Türk Konseyi 6. Devlet Başkanları Zirvesi" ne katıldı.
Ruh Ordo Kültür Merkezi'nde gerçekleşen zirvedeki konuşmasına Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Ağustos'ta kutlanan Kırgız Cumhuriyeti'nin bağımsızlığının 27'nci yıl dönümü sebebiyle tebriklerini ileterek başladı.
Nahcıvan Anlaşması'yla 2009'da kurulan Türk Konseyinin aradan geçen sürede kurumsal kimliğini güçlendirdiğini belirten Erdoğan, "Şüphesiz bu süreçte Türk dünyasının Aksakalı Sayın Nazarbayev ile kardeşim Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın Aliyev'in çok büyük emeği bulunuyor. Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ı da özellikle selamlıyorum. Macaristan'ın, Türk Konseyine ve Türk Akademisine gözlemci üyelik talebini ve Türk dünyasına olan ilgisini takdirle karşılıyorum" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortak çabaların, ortak vizyonun ve elbette ortak hayallerin eseri olan Türk Konseyinin, aynı zamanda müşterek bir idealin de sembolü olduğuna işaret etti.
'Uluslararası kurallar ihlal ediliyor'
Son dönemde uluslararası teamül, prensip ve kuralların hoyratça ihlal edildiği bir dönemden geçildiğine işaret ederek, bu durumu üzüntüyle karşıladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bazı ülkeler, uluslararası meselelerin çözümünde diplomasi, diyalog ve çok taraflılık yerine; tehdit, baskı ve şantajı öne çıkarmaya çalışıyorlar. Ticaret kısıtlamaları, gümrük vergileri ve yaptırımlar gibi araçlar üzerinden, uzun yılların eseri olan anlaşmalar bir anda anlamsız hale gelebiliyor. Türkiye, uluslararası toplumla dayanışma içinde diyaloğu, diplomasiyi, adaleti ve hukuku savunmaya devam edecektir. Türk devletleri olarak kendi aramızda sergileyeceğimiz iş birliği ve dayanışma, uluslararası sistemin adaletli şekilde işletilmesine de katkıda bulunacaktır."
Dolar bağımlılığına son verme hamlesi
Son yıllarda Türk dünyasının jeo-ekonomik öneminin daha da arttığına vurgu yapan Erdoğan, "Orta Asya, 70 milyon civarında nüfusun yaşadığı, yatırım imkanları geniş, yetişmiş insan kaynağına sahip, yıllık milli gelir toplamı 350 milyar doları aşan mümbit bir coğrafyadır. Ancak, Türk dünyasının sahip olduğu coğrafi ve demografik ağırlıkla eşdeğer bir ekonomik performans sergileyemediğini görüyoruz" diye konuştu. Erdoğan, ticaret hacmini yükseltmek ve potansiyeli daha iyi değerlendirebilmek için yeni açılımlara ihtiyaçlarının bulunduğunu belirterek, şunları aktardı: "Uluslararası ticaretin dolara olan bağımlılığı, artık karşımıza bir engel olarak çıkmaya başladı. Biz bu konuda kendi para birimlerimizle ticaret yapılması seçeneği üzerinde yoğunlaşmayı öneriyoruz. Çağımız bize ulaştırma ve iletişim ağlarının geliştirilmesi için de önemli imkanlar sunuyor. Bu bakımdan Kafkasya ve Orta Asya'yı aşarak Çin'e kadar ulaşan Hazar Geçişli Doğu-Batı Orta Koridor girişimine önem veriyoruz."
FETÖ uyarısı da yaptı
Türkiye olarak FETÖ, DEAŞ ve PKK gibi farklı terör örgütleriyle yoğun bir mücadelenin içinde bulunduklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Özellikle 15 Temmuz hain darbe girişiminin faili ve 251 vatandaşımızın katili olan FETÖ'nün tasfiyesine büyük önem veriyoruz. Bu yapı, bir dönem ülkemizde olduğu gibi dünyanın dört bir yanında eğitim kurumları üzerinden örgütlenmiştir. Takiyye, yalan ve gizlilik, bu örgütün en önemli özelliğidir. Son 5 yıldır yaşadıklarımız bize olduğu kadar tüm dostlarımıza da FETÖ ile mücadelede geç kalınmaması gerektiğini çok açık ve net bir şekilde göstermiştir. Bu konuda özellikle Özbekistan'ın atmış olduğu adımları bizler de takdirle anıyoruz. Bu çerçevede FETÖ'yle mücadelede bize destek olan tüm Türk Konseyi üyelerine bir kez daha teşekkür ediyorum. Teröre bulaşmış bu yapının tasfiyesini talep ederken, eğitim alanında ortaya çıkan boşluğu da göz ardı etmiyoruz. Bu amaçla FETÖ iltisaklı okulları devralmak, eğitimle alanındaki ilişkilerimizi güçlendirmek, yurt dışında yeni okullar açmak amacıyla Türkiye Maarif Vakfını kurduk. Vakfın, Türk Konseyi ülkelerinde faaliyet göstermesi için desteklerinizi bekliyoruz."
Ruh Ordo Kültür Merkezi'nde gerçekleşen zirvedeki konuşmasına Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Ağustos'ta kutlanan Kırgız Cumhuriyeti'nin bağımsızlığının 27'nci yıl dönümü sebebiyle tebriklerini ileterek başladı.
Nahcıvan Anlaşması'yla 2009'da kurulan Türk Konseyinin aradan geçen sürede kurumsal kimliğini güçlendirdiğini belirten Erdoğan, "Şüphesiz bu süreçte Türk dünyasının Aksakalı Sayın Nazarbayev ile kardeşim Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın Aliyev'in çok büyük emeği bulunuyor. Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ı da özellikle selamlıyorum. Macaristan'ın, Türk Konseyine ve Türk Akademisine gözlemci üyelik talebini ve Türk dünyasına olan ilgisini takdirle karşılıyorum" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortak çabaların, ortak vizyonun ve elbette ortak hayallerin eseri olan Türk Konseyinin, aynı zamanda müşterek bir idealin de sembolü olduğuna işaret etti.
'Uluslararası kurallar ihlal ediliyor'
Son dönemde uluslararası teamül, prensip ve kuralların hoyratça ihlal edildiği bir dönemden geçildiğine işaret ederek, bu durumu üzüntüyle karşıladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bazı ülkeler, uluslararası meselelerin çözümünde diplomasi, diyalog ve çok taraflılık yerine; tehdit, baskı ve şantajı öne çıkarmaya çalışıyorlar. Ticaret kısıtlamaları, gümrük vergileri ve yaptırımlar gibi araçlar üzerinden, uzun yılların eseri olan anlaşmalar bir anda anlamsız hale gelebiliyor. Türkiye, uluslararası toplumla dayanışma içinde diyaloğu, diplomasiyi, adaleti ve hukuku savunmaya devam edecektir. Türk devletleri olarak kendi aramızda sergileyeceğimiz iş birliği ve dayanışma, uluslararası sistemin adaletli şekilde işletilmesine de katkıda bulunacaktır."
Dolar bağımlılığına son verme hamlesi
Son yıllarda Türk dünyasının jeo-ekonomik öneminin daha da arttığına vurgu yapan Erdoğan, "Orta Asya, 70 milyon civarında nüfusun yaşadığı, yatırım imkanları geniş, yetişmiş insan kaynağına sahip, yıllık milli gelir toplamı 350 milyar doları aşan mümbit bir coğrafyadır. Ancak, Türk dünyasının sahip olduğu coğrafi ve demografik ağırlıkla eşdeğer bir ekonomik performans sergileyemediğini görüyoruz" diye konuştu. Erdoğan, ticaret hacmini yükseltmek ve potansiyeli daha iyi değerlendirebilmek için yeni açılımlara ihtiyaçlarının bulunduğunu belirterek, şunları aktardı: "Uluslararası ticaretin dolara olan bağımlılığı, artık karşımıza bir engel olarak çıkmaya başladı. Biz bu konuda kendi para birimlerimizle ticaret yapılması seçeneği üzerinde yoğunlaşmayı öneriyoruz. Çağımız bize ulaştırma ve iletişim ağlarının geliştirilmesi için de önemli imkanlar sunuyor. Bu bakımdan Kafkasya ve Orta Asya'yı aşarak Çin'e kadar ulaşan Hazar Geçişli Doğu-Batı Orta Koridor girişimine önem veriyoruz."
FETÖ uyarısı da yaptı
Türkiye olarak FETÖ, DEAŞ ve PKK gibi farklı terör örgütleriyle yoğun bir mücadelenin içinde bulunduklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Özellikle 15 Temmuz hain darbe girişiminin faili ve 251 vatandaşımızın katili olan FETÖ'nün tasfiyesine büyük önem veriyoruz. Bu yapı, bir dönem ülkemizde olduğu gibi dünyanın dört bir yanında eğitim kurumları üzerinden örgütlenmiştir. Takiyye, yalan ve gizlilik, bu örgütün en önemli özelliğidir. Son 5 yıldır yaşadıklarımız bize olduğu kadar tüm dostlarımıza da FETÖ ile mücadelede geç kalınmaması gerektiğini çok açık ve net bir şekilde göstermiştir. Bu konuda özellikle Özbekistan'ın atmış olduğu adımları bizler de takdirle anıyoruz. Bu çerçevede FETÖ'yle mücadelede bize destek olan tüm Türk Konseyi üyelerine bir kez daha teşekkür ediyorum. Teröre bulaşmış bu yapının tasfiyesini talep ederken, eğitim alanında ortaya çıkan boşluğu da göz ardı etmiyoruz. Bu amaçla FETÖ iltisaklı okulları devralmak, eğitimle alanındaki ilişkilerimizi güçlendirmek, yurt dışında yeni okullar açmak amacıyla Türkiye Maarif Vakfını kurduk. Vakfın, Türk Konseyi ülkelerinde faaliyet göstermesi için desteklerinizi bekliyoruz."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.