Rusya Devlet Başkanı Putin, önceki gün Türk-Rus ilişkilerinde oldukça önemli olan "Türk akımı"nı onayladı.
Türk Akımı doğalgaz boru hattı projesinde hükümetler arası anlaşma Türkiye ve Rusya arasında geçen yıl 10 Ekim'de imzalanmıştı.
TBMM Genel Kurulunda geçen yıl 2 Aralık'ta kabul edilen anlaşma, Rusya Parlamentosu'nun alt kanadı Duma tarafından bu yıl 20 Ocak'ta, Federasyon Konseyi'nde ise 1 Şubat'ta kabul edilmişti.
Proje kapsamında, her biri 15.75 milyar metreküp kapasiteye sahip iki boru hattı inşa edilmesi planlanıyor. İlk hattın Türkiye'ye, ikinci hattın ise gerekli teminatların alınması halinde gelen taleplere göre Avrupa'ya doğalgaz ulaştırması öngörülüyor.
"Türk Akımı", Rusya'dan başlayıp Karadeniz'in altından Türkiye'ye ve Avrupa'ya aktarılması planlanan doğal gaz boru hattı projesinin adıdır.
Türk Akımı'nın 910 kilometresi Karadeniz'in altından geçecek; Trakya'dan Türkiye topraklarına girecek hattın kara bölümündeki uzunluğu da 260 kilometre olacak.
Gazprom, Karadeniz'in altından geçecek hattın tamamını kendisi inşa edecek. Türkiye topraklarından geçecek kısmın ortaklaşa yapılması planlandı.
Projenin önerisi Türkiye'ye yaptığı bir devlet ziyareti sırasında, 1 Aralık 2014 tarihinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından yapıldı.
Bu tarihte Putin'in Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyareti sonrasında açıklanan projede inşaata 2016'da başlanması öngörüldü.
Türkiye ve Rusya arasındaki ilk doğrudan doğal gaz boru hattı olan Mavi Akım 2005 yılında devreye girmişti. Daha sonra genişletme planı çerçevesinde ismi "Güney Akım" olarak değiştirildi. 2009 yılında Putin, Karadeniz'in altından geçerek Samsun'dan Ceyhan'a kadar uzanan ve ayrıca Suriye, Lübnan, İsrail ve Kıbrıs'ı da içeren "Mavi Akım 1" projesini açıkladı.
Putin'in son olarak onayladığı Türk Akımı, Güney Akım Projesinin yerini alacak.
Bu anlaşma hem Türkiye hem de Rusya için oldukça önemli?
Rusya, Türk Akımı ile Ukrayna'yı by pass ederek Rus gazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırmayı hedefliyor. Bunun ana nedeni, Ukrayna ile yaşadığı sorunlar? Böylece alternatif ve güvenli bir güzergah belirlemiş oldu.
Bu anlaşmayla Türkiye'nin de pozisyonu güçlenmiş oldu. Avrupa, Rus doğalgazına muhtaç ve temel ihtiyaçları Türkiye üzerinden taşınmış olacak. Bu durum Türkiye'nin Avrupa ülkeleri karşısındaki duruşunu daha da güçlendirmiş oldu.
Ayrıca, Türkiye'nin daha uygun şartlarda doğalgaz temin etmesini sağlayacak.
Türkiye'nin Türk Akımı'nın ana güzergahı olması, doğalgazın kesilme riskini de ortadan kaldırmış olacak.
Türk Akımı'nın Rusya açısından bir diğer önemi ise, ABD'nin başını çektiği Batılı ülkelerin, Rus gazına alternatif olarak 2009 yılında devreye soktukları Nabucco projesini tamamen devre dışı bırakmış olması?
Rusya, ayrıca büyük doğalgaz tedarikçileri olan Kazakistan, Türkmenistan gibi Türki Cumhuriyetlerle de oldukça yakın ilişkiler geliştirerek doğalgaz konusunda gücünü zayıflatmak isteyen Batılı ülkelere karşı gerekli önlemleri almıştır.
Türk Akımı, Suriye gündemli Astana Zirvesi gibi son gelişmeler açıkça göstermektedir ki, Türkiye, üzerinde menfur hesabı olmayan ülkelerle milli menfaatler doğrultusunda sağlıklı ilişkiler geliştirdiği zaman gerek dış politikasında gerekse iç politikasında olumlu sonuçlar alabilmektedir.
Ve yine net olarak anlaşılmıştır ki Türkiye ABD'ye, AB'ye, NATO'ya mahkum değildir; bunların dışında, bizlere büyük kapılar açan, imkanlar sunan koskoca bir dünya mevcuttur.
Türk Akımı doğalgaz boru hattı projesinde hükümetler arası anlaşma Türkiye ve Rusya arasında geçen yıl 10 Ekim'de imzalanmıştı.
TBMM Genel Kurulunda geçen yıl 2 Aralık'ta kabul edilen anlaşma, Rusya Parlamentosu'nun alt kanadı Duma tarafından bu yıl 20 Ocak'ta, Federasyon Konseyi'nde ise 1 Şubat'ta kabul edilmişti.
Proje kapsamında, her biri 15.75 milyar metreküp kapasiteye sahip iki boru hattı inşa edilmesi planlanıyor. İlk hattın Türkiye'ye, ikinci hattın ise gerekli teminatların alınması halinde gelen taleplere göre Avrupa'ya doğalgaz ulaştırması öngörülüyor.
"Türk Akımı", Rusya'dan başlayıp Karadeniz'in altından Türkiye'ye ve Avrupa'ya aktarılması planlanan doğal gaz boru hattı projesinin adıdır.
Türk Akımı'nın 910 kilometresi Karadeniz'in altından geçecek; Trakya'dan Türkiye topraklarına girecek hattın kara bölümündeki uzunluğu da 260 kilometre olacak.
Gazprom, Karadeniz'in altından geçecek hattın tamamını kendisi inşa edecek. Türkiye topraklarından geçecek kısmın ortaklaşa yapılması planlandı.
Projenin önerisi Türkiye'ye yaptığı bir devlet ziyareti sırasında, 1 Aralık 2014 tarihinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından yapıldı.
Bu tarihte Putin'in Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyareti sonrasında açıklanan projede inşaata 2016'da başlanması öngörüldü.
Türkiye ve Rusya arasındaki ilk doğrudan doğal gaz boru hattı olan Mavi Akım 2005 yılında devreye girmişti. Daha sonra genişletme planı çerçevesinde ismi "Güney Akım" olarak değiştirildi. 2009 yılında Putin, Karadeniz'in altından geçerek Samsun'dan Ceyhan'a kadar uzanan ve ayrıca Suriye, Lübnan, İsrail ve Kıbrıs'ı da içeren "Mavi Akım 1" projesini açıkladı.
Putin'in son olarak onayladığı Türk Akımı, Güney Akım Projesinin yerini alacak.
Bu anlaşma hem Türkiye hem de Rusya için oldukça önemli?
Rusya, Türk Akımı ile Ukrayna'yı by pass ederek Rus gazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırmayı hedefliyor. Bunun ana nedeni, Ukrayna ile yaşadığı sorunlar? Böylece alternatif ve güvenli bir güzergah belirlemiş oldu.
Bu anlaşmayla Türkiye'nin de pozisyonu güçlenmiş oldu. Avrupa, Rus doğalgazına muhtaç ve temel ihtiyaçları Türkiye üzerinden taşınmış olacak. Bu durum Türkiye'nin Avrupa ülkeleri karşısındaki duruşunu daha da güçlendirmiş oldu.
Ayrıca, Türkiye'nin daha uygun şartlarda doğalgaz temin etmesini sağlayacak.
Türkiye'nin Türk Akımı'nın ana güzergahı olması, doğalgazın kesilme riskini de ortadan kaldırmış olacak.
Türk Akımı'nın Rusya açısından bir diğer önemi ise, ABD'nin başını çektiği Batılı ülkelerin, Rus gazına alternatif olarak 2009 yılında devreye soktukları Nabucco projesini tamamen devre dışı bırakmış olması?
Rusya, ayrıca büyük doğalgaz tedarikçileri olan Kazakistan, Türkmenistan gibi Türki Cumhuriyetlerle de oldukça yakın ilişkiler geliştirerek doğalgaz konusunda gücünü zayıflatmak isteyen Batılı ülkelere karşı gerekli önlemleri almıştır.
Türk Akımı, Suriye gündemli Astana Zirvesi gibi son gelişmeler açıkça göstermektedir ki, Türkiye, üzerinde menfur hesabı olmayan ülkelerle milli menfaatler doğrultusunda sağlıklı ilişkiler geliştirdiği zaman gerek dış politikasında gerekse iç politikasında olumlu sonuçlar alabilmektedir.
Ve yine net olarak anlaşılmıştır ki Türkiye ABD'ye, AB'ye, NATO'ya mahkum değildir; bunların dışında, bizlere büyük kapılar açan, imkanlar sunan koskoca bir dünya mevcuttur.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Buğday üreticisiyle resmen dalga geçiliyor! / 08.06.2024
- Hem AB, hem BRICS olabilir mi? / 07.06.2024
- AB sürecinde sorun bekletende değil, bekleyende! / 01.06.2024
- ABD’nin BM’de veto hakkı iptal edilmelidir / 31.05.2024
- Hükümetin ‘yeni anayasa’dan maksadı nedir? / 29.05.2024
- Açlık sınırı ‘ulaşılamayan’ hedef oldu / 28.05.2024
- Şimşek’in programı vatandaşa zarar! / 25.05.2024
- Dünya savaşa sürükleniyor Türkiye ne yapmalı? / 24.05.2024
- Reisi’nin ölümü ve dünyayı bekleyen tehlike / 22.05.2024
- Yapay zeka ve Vatandaşlık Maaşı / 21.05.2024
- Hem AB, hem BRICS olabilir mi? / 07.06.2024
- AB sürecinde sorun bekletende değil, bekleyende! / 01.06.2024
- ABD’nin BM’de veto hakkı iptal edilmelidir / 31.05.2024
- Hükümetin ‘yeni anayasa’dan maksadı nedir? / 29.05.2024
- Açlık sınırı ‘ulaşılamayan’ hedef oldu / 28.05.2024
- Şimşek’in programı vatandaşa zarar! / 25.05.2024
- Dünya savaşa sürükleniyor Türkiye ne yapmalı? / 24.05.2024
- Reisi’nin ölümü ve dünyayı bekleyen tehlike / 22.05.2024
- Yapay zeka ve Vatandaşlık Maaşı / 21.05.2024