Tüberkülozun toplumsal bir hastalık olduğunu belirten uzmanlar; "Böyle bir durumda kişinin tedavisi zorla da olsa yapılmalıdır."
Bir astımlı, kanserli ya da hipertansiyonlu hasta tedavi olmak istemeyebilir ve bu onun kişisel seçimidir, kimse tedavi için o kişiyi zorlayamaz . Ancak, tüberkülozu olan bir hasta, gerekiyorsa polisiye tedbirlerle mutlaka tedavi edilmelidir, çünkü tedavi edilmeyen tüberkülozlular hastalıklarını topluma yayarlar.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, Tüberküloz hastalığının önemine binaen şunları söyledi: "Tüberküloz aşısı ve ilaçları olmasına rağmen kökü kazınamamış bir hastalıktır. Dünya nüfusunun 1/3' ü, yani 2 milyar insan tüberküloz mikrobu taşımakta ve yılda 8 milyon kişi tüberküloz hastalığına yakalanmaktadır. Ülkemizde ise her yıl ortalama 50.000 yeni hastanın ortaya çıktığı tahmin edilmektedir. Tedavi başarısının birinci şartı, tanının erken konması ve uygun ilaçların, yeterli doz ve sürelerde verilmesidir. Tüberküloz tanısı konan kişinin birlikte yaşadığı ve yakın ilişkisi olan insanlar, yani aile bireyleri ve iş yerindeki çalışma arkadaşları da mutlaka tüberküloz taramasından geçirilmelidir."En önemli iki noktaTüberküloz tedavisinde en önemli iki nokta, tanının en kısa sürede konması ve tanı konan hastaların da çok iyi tedavi edilmeleri olduğunu söyleyen Küçükusta "Çünkü, ancak bu sayede hastalar bulaştırıcı olma özelliklerini kaybedecekler ve enfeksiyon zinciri kırılabilecektir. Kesin tanı, tüberküloz mikrobunun görülmesi ve kültürde üretilmesiyle konabilir. Röntgendeki bulgular ne kadar tipik olursa olsun mikrobiyolojik incelemeler mutlaka yapılmalıdır. Tedavileri eksik, düzensiz, düşük dozlarda ve kısa süre yapılan hastalarda, ileriki yıllarda hastalık nükseder ve ilaçlara dirençli tüberküloz mikropları ortaya çıkar. Bu birden çok ilaca dirençli mikropların neden oldukları tüberkülozun tedavisi standart tedaviye göre 100 kat daha pahalıdır" dedi. Tedavi süresi ve ilaçlarıTüberküloz tedavisi mutlaka göğüs hastalıkları uzmanları veya bu konuda eğitim görmüş Verem Savaş Dispanseri hekimlerince yapılmalıdır diyen Küçükusta, "Tüberküloz tedavisi en az dört ilaçla yapılmalıdır. Bunun nedeni tüberküloz mikroplarının daha işin başında birden fazla ilaca dirençli olma ihtimallerinin yüksek olmasıdır. Hastaların ilaçlarını alıp almadıkları mutlaka kontrol edilmeli, gerekiyorsa ilaçlar hastalara hemşireler tarafından bizzat içirilmelidir. Birçok hasta şikayetleri 1-2 ay sonra tamamen geçtiği için tedaviyi yarım bırakmakta, bu durum da mikropların bir süre sonra tekrar üremeye başlamalarına ve kullanılan ilaçlara direnç kazanmalarına yol açmaktadır. Özel durumlarda tedavi süresi 6 ay olabileceği gibi, ilaçlara dirençli tüberkülozu olan hastalarda tedavinin 24 aya kadar uzatılması gerekir" diye konuştu.
Bir astımlı, kanserli ya da hipertansiyonlu hasta tedavi olmak istemeyebilir ve bu onun kişisel seçimidir, kimse tedavi için o kişiyi zorlayamaz . Ancak, tüberkülozu olan bir hasta, gerekiyorsa polisiye tedbirlerle mutlaka tedavi edilmelidir, çünkü tedavi edilmeyen tüberkülozlular hastalıklarını topluma yayarlar.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, Tüberküloz hastalığının önemine binaen şunları söyledi: "Tüberküloz aşısı ve ilaçları olmasına rağmen kökü kazınamamış bir hastalıktır. Dünya nüfusunun 1/3' ü, yani 2 milyar insan tüberküloz mikrobu taşımakta ve yılda 8 milyon kişi tüberküloz hastalığına yakalanmaktadır. Ülkemizde ise her yıl ortalama 50.000 yeni hastanın ortaya çıktığı tahmin edilmektedir. Tedavi başarısının birinci şartı, tanının erken konması ve uygun ilaçların, yeterli doz ve sürelerde verilmesidir. Tüberküloz tanısı konan kişinin birlikte yaşadığı ve yakın ilişkisi olan insanlar, yani aile bireyleri ve iş yerindeki çalışma arkadaşları da mutlaka tüberküloz taramasından geçirilmelidir."En önemli iki noktaTüberküloz tedavisinde en önemli iki nokta, tanının en kısa sürede konması ve tanı konan hastaların da çok iyi tedavi edilmeleri olduğunu söyleyen Küçükusta "Çünkü, ancak bu sayede hastalar bulaştırıcı olma özelliklerini kaybedecekler ve enfeksiyon zinciri kırılabilecektir. Kesin tanı, tüberküloz mikrobunun görülmesi ve kültürde üretilmesiyle konabilir. Röntgendeki bulgular ne kadar tipik olursa olsun mikrobiyolojik incelemeler mutlaka yapılmalıdır. Tedavileri eksik, düzensiz, düşük dozlarda ve kısa süre yapılan hastalarda, ileriki yıllarda hastalık nükseder ve ilaçlara dirençli tüberküloz mikropları ortaya çıkar. Bu birden çok ilaca dirençli mikropların neden oldukları tüberkülozun tedavisi standart tedaviye göre 100 kat daha pahalıdır" dedi. Tedavi süresi ve ilaçlarıTüberküloz tedavisi mutlaka göğüs hastalıkları uzmanları veya bu konuda eğitim görmüş Verem Savaş Dispanseri hekimlerince yapılmalıdır diyen Küçükusta, "Tüberküloz tedavisi en az dört ilaçla yapılmalıdır. Bunun nedeni tüberküloz mikroplarının daha işin başında birden fazla ilaca dirençli olma ihtimallerinin yüksek olmasıdır. Hastaların ilaçlarını alıp almadıkları mutlaka kontrol edilmeli, gerekiyorsa ilaçlar hastalara hemşireler tarafından bizzat içirilmelidir. Birçok hasta şikayetleri 1-2 ay sonra tamamen geçtiği için tedaviyi yarım bırakmakta, bu durum da mikropların bir süre sonra tekrar üremeye başlamalarına ve kullanılan ilaçlara direnç kazanmalarına yol açmaktadır. Özel durumlarda tedavi süresi 6 ay olabileceği gibi, ilaçlara dirençli tüberkülozu olan hastalarda tedavinin 24 aya kadar uzatılması gerekir" diye konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.