Terim dersini almış

Fatih Terim, Trabzonspor beraberliğinden ders almış olacak ki Babel'i keserek hücum hattında Halil'e görev verdi.

Maçın başlama düdüğünden itibaren mücadele Galatasaray ile kaleci Boffin arasında geçti.

Çünkü sahada Antalyaspor diye bir takım yoktu.

Belli ki Ersun hoca lig için kontağı kapatmış Beşiktaş ile oynanacak Türkiye Kupası finaline odaklanmış.

Antalyaspor tabiri caizse kalenin önüne otobüs çekmek istedi.

Ama onu bile beceremediler.

Zira bu denli geriye çekilen takım rakibine  olabildiğince az pozisyon vermeli.

Galatasaray maçı resmen Antalyaspor ceza alanı çevresinde oynadı.

Gol için her yolu denediler.

Uzaktan şut attılar, kanatlara indiler, göbekten deldiler.

Boffin, sezon adına en çok kurtarış yaptığı maçı oynamasa maç ilk yarıda kopardı.

Yüzde 75 topla oynayan, rakip ceza sahasında 28 kez topla buluşan, kaleye 22 şut çeken, 2 topu direkten dönen Galatasaray, aradığı golü maç sabahı Antalya'ya gelen Mustafa Muhammed ile buldu.

Sarı-kırmızılılar bu maçta puan kaybetseydi futbol adına çok yazık olurdu.

Antalyaspor, 90'lı yılların şerefli mağlubiyet günlerindeki çağ dışı futbolu oynadı.

Ersun hoca gibi hücumu seven bir hoca nasıl böyle bir anlayışla sahaya çıkar anlamak mümkün değil.

Podolski'nin atılmasıyla 10 kişi kalmalarına rağmen onun eksikliğini hissetmediler bile.

Çünkü hücum yapmaya teşebbüs dahi etmediler.

Galatasaray'da Gedson Fernandes'in artan performansı takdire şayan.

Dün gece de mükemmel oynadı.

Hem top kaptı, hem pas dağıttı, hem de uzaktan şutlarla gol aradı.

Sarı-kırmızılılar kritik bir 3 puan alsa da şampiyonluk halen Kaf dağının ardında.

Her ne kadar Beşiktaş ile maçı olsa da 6 puanlık farkı kapatmak, üstelik arada Fenerbahçe de varken oldukça zor.

Fatih hoca bundan sonraki süreçte kadro istikrarını mutlaka sağlamalı.

Halil, Kerem, Emre Kılınç sakatlık ya da ceza dışında kesilmemeli.

Yoksa bırakın şampiyonluğu ikincilik bile hayal olur.