'Bir varmış bir yokmuş'...
Çocukluğumuzda dinlediğimiz masallar hep böyle başlardı.
Galatasaray tarihinin en büyük başarı hikayelerini yazan Fatih Terim, bunu devam ettirmek yerine taraftara masal anlatıyor.
Galatasaray sezon başından bu yana tıpkı masallardaki gibi bir var bir yok.
Uzun süre dinleneceğin milli ara öncesi Rizespor gibi zorlu geçeceği önceden belli olan maça rotasyonla başlamak hataydı.
Sarı-kırmızılıların en kreatif oyuncuları Halil, Kerem ve Morutan'ın üçü birden kulübedeydi.
Hadi rotasyon yaptın diyelim, sahaya atılacak isimler prim gününü doldurmuş, emekliliği bekleyen Babel ve Feghouli olmamalıydı.
Çünkü her iki futbolcu da zihnen futbolu bırakmış, fiziki güçleri yetersiz, beyinleri ayaklarına hükmedemiyor.
Bu arada Babel'in çok iyi oynadığını ifade edeyim.
Babel'in 90 dakikada yapamadığını sonradan oyuna giren Kerem 3 dakikada yaptı ve Mustafa Muhammed'e golü attırdı.
İkinci yarıda Halil ve Kerem'in girmesiyle iyi futbol oynayan Cimbom birçok pozisyona girerken kalesinde de çok pozisyon verdi.
Luyindama'nın yerine stoperde şans verilen Alpaslan'ın da pek farkı yoktu.
Böyle devam ederse önümüzdeki sezon kendini tekrar Anadolu'da bulur.
Galatasaray, ölüp ölüp dirildiği maçı son saniye golüyle kazanmayı bildi.
Ancak Fatih hoca, Rize'nin 87. dakikada kaçırdığı penaltıyı 'yedik' olarak görmeli, maçı da kaybedilmiş olarak yorumlamalı.
Yoksa 'iyi oynadık' masalıyla kendini kandırırsa Galatasaray bu tip sıkıntılı maçları sezon boyu daha çok oynar.
Halil, Kerem, Morutan, Muhammed, Diagne...
Terim, bu 5 isimden en az 3'ünün aynı anda sahada olması gerektiğini kabul etmeli.
Bu maçı hakemden bağımsız değerlendirmek imkansız.
Türkiye'de futbolcular ne kadar kötü olursa olsun hakemler bir şekilde onları geçmeyi başarıyor.
Ali Palabıyık, son yıllarda gördüğüm 'en iğrenç' hakem performansını sergiledi.
'İğrenç' diyorum çünkü verdiği kararlar hata değil, yanlışı yanlışla ödeştirme kurgusu yani eyyamdı.
Rizespor'un ilk golünde faulü vermediği için, Galatasaray'ın son saniye golündeki faulleri çalamadı.
Aklınca hatayı hatayla kapattı.
Muslera'yı oyundan atamaması, Sabo'ya göstermediği kırmızı kart, verilmeyen penaltılar...
Ali Palabıyık daha önce defalarca yaptığı gibi yine hatalarıyla maçın önüne geçti.
Artık kangrene dönen Türk hakemliği sorununun tek çözümü yabancı hakem.
Bununla ilgili detaylı analizi bir sonraki yazımızda yapalım.
Selametle.
Çocukluğumuzda dinlediğimiz masallar hep böyle başlardı.
Galatasaray tarihinin en büyük başarı hikayelerini yazan Fatih Terim, bunu devam ettirmek yerine taraftara masal anlatıyor.
Galatasaray sezon başından bu yana tıpkı masallardaki gibi bir var bir yok.
Uzun süre dinleneceğin milli ara öncesi Rizespor gibi zorlu geçeceği önceden belli olan maça rotasyonla başlamak hataydı.
Sarı-kırmızılıların en kreatif oyuncuları Halil, Kerem ve Morutan'ın üçü birden kulübedeydi.
Hadi rotasyon yaptın diyelim, sahaya atılacak isimler prim gününü doldurmuş, emekliliği bekleyen Babel ve Feghouli olmamalıydı.
Çünkü her iki futbolcu da zihnen futbolu bırakmış, fiziki güçleri yetersiz, beyinleri ayaklarına hükmedemiyor.
Bu arada Babel'in çok iyi oynadığını ifade edeyim.
Babel'in 90 dakikada yapamadığını sonradan oyuna giren Kerem 3 dakikada yaptı ve Mustafa Muhammed'e golü attırdı.
İkinci yarıda Halil ve Kerem'in girmesiyle iyi futbol oynayan Cimbom birçok pozisyona girerken kalesinde de çok pozisyon verdi.
Luyindama'nın yerine stoperde şans verilen Alpaslan'ın da pek farkı yoktu.
Böyle devam ederse önümüzdeki sezon kendini tekrar Anadolu'da bulur.
Galatasaray, ölüp ölüp dirildiği maçı son saniye golüyle kazanmayı bildi.
Ancak Fatih hoca, Rize'nin 87. dakikada kaçırdığı penaltıyı 'yedik' olarak görmeli, maçı da kaybedilmiş olarak yorumlamalı.
Yoksa 'iyi oynadık' masalıyla kendini kandırırsa Galatasaray bu tip sıkıntılı maçları sezon boyu daha çok oynar.
Halil, Kerem, Morutan, Muhammed, Diagne...
Terim, bu 5 isimden en az 3'ünün aynı anda sahada olması gerektiğini kabul etmeli.
Bu maçı hakemden bağımsız değerlendirmek imkansız.
Türkiye'de futbolcular ne kadar kötü olursa olsun hakemler bir şekilde onları geçmeyi başarıyor.
Ali Palabıyık, son yıllarda gördüğüm 'en iğrenç' hakem performansını sergiledi.
'İğrenç' diyorum çünkü verdiği kararlar hata değil, yanlışı yanlışla ödeştirme kurgusu yani eyyamdı.
Rizespor'un ilk golünde faulü vermediği için, Galatasaray'ın son saniye golündeki faulleri çalamadı.
Aklınca hatayı hatayla kapattı.
Muslera'yı oyundan atamaması, Sabo'ya göstermediği kırmızı kart, verilmeyen penaltılar...
Ali Palabıyık daha önce defalarca yaptığı gibi yine hatalarıyla maçın önüne geçti.
Artık kangrene dönen Türk hakemliği sorununun tek çözümü yabancı hakem.
Bununla ilgili detaylı analizi bir sonraki yazımızda yapalım.
Selametle.
Ömer Ali Akburak / diğer yazıları
- Elbet bir gün buluşacağız / 03.11.2021
- Atan ve tutan / 26.10.2021
- Bir varmış bir yokmuş / 04.10.2021
- Cimbom istediğini aldı / 01.10.2021
- Yetenek farkı / 27.09.2021
- Terim kendini inkâr ediyor / 23.09.2021
- Yetmez ama evet / 21.09.2021
- Statik enerji / 13.09.2021
- Şerefli mağlubiyet / 12.06.2021
- Bu yarışa kalp dayanmaz / 12.05.2021
- Atan ve tutan / 26.10.2021
- Bir varmış bir yokmuş / 04.10.2021
- Cimbom istediğini aldı / 01.10.2021
- Yetenek farkı / 27.09.2021
- Terim kendini inkâr ediyor / 23.09.2021
- Yetmez ama evet / 21.09.2021
- Statik enerji / 13.09.2021
- Şerefli mağlubiyet / 12.06.2021
- Bu yarışa kalp dayanmaz / 12.05.2021