İnsanın yeryüzündeki varlığının başından itibaren hiç eksik olamayan bir sorunu da hastalıklardır. Hastalıkların sayı, çeşit, etki süresi ve alanı her geçen gün artmakta olduğu aşikâr. Bugün yaşadığımız pandeminin yarın da yenileri bekleniyor.
Hastalıkların sebebi olarak bakteri, mantar, virüs, parazit, toksik maddeler, kanser, immün sistem, güneş vs gibi birçok etmen varken bazen günlük hayatımızda fark etmediğimiz ama her an birlikte olduklarımız da bizi hasta edebiliyor. Teknoloji olmazsa olmazımız olarak hızla listenin başına tırmanmakta.
Önceleri yalnız radyo ve televizyon varken internet ve cep telefonunun hayatımıza girmesi ile teknolojik aletler artık her şeyimizin ayarını ve normalini değiştirdiği gibi sağlığımızı da değiştirdi. Artık yeni olsa da hiç duyulmamış, bekli tıp kitaplarına tam olarak hastalık adı altında girmemiş olsa da tanımlanma aşamasında olan ve tanımını duyunca kimsenin itiraz etmeyeceği bozukluklar var. Bunlardan -tam olarak doğru olmasa da- dilimize kolay geldiği için hastalık olarak bahsediliyor ama bunlara bozukluk veya sorun demek daha doğru olacaktır.
Bunların bazıları kişinin ruhsal altyapısında var olan bozukluğun ortaya çıkması için zemin hazırlayan, bazıları teknolojiyi kullanırken bedenimizi zorlamamız sebebiyle oluşan veya yaygın olan sosyal sorunlar olarak karşımıza çıkabilir.
Öncelikli olarak çocuklarınızı tehdit eden, sonrasında teknolojinin kuşattığı tün insanlığı hedef alan ama tıp kitaplarında tanı kriterleri henüz oluşmamış olan bu bozukluklardan bahsedelim:
Bedensel olarak karşımıza çıkan ilk sorun RSI (Repetitive Stress INJURY) (Tekrarlayıcı gerilme yaralanması), bileğin zorlayıcı ve tekrar edici hareketleri sonrası ortaya çıkar. Yetişkinlere görülen el bileğinde sinir sıkışması (karpal tünel sendromu) olarak bilinen hastalıktan farklı olarak çocuk ve gençlerde sık görülür. El parmaklarından başlayıp ele ve bileğe yayılan ağrı, yanma, uyuşma, kas spazmı ve kuvvetsizlik şeklinde şikayetler görülür. Kişinin saatlerce telefonda mesaj yazması ve dizüstü bilgisayarlarındaki "touchpad"i kullanırken işaret parmağına fazla yüklenmesi ile geliştiği görülmektedir. Aslında istirahat dışında bir tedavisi yok ama bu bireylerde yaşlandıklarında el parmak ve bilek kemiklerinde tedavi gerektirecek kemik erimesi veya kronik travmaya bağlık mikro kırıklara rastlamak mümkün görünmektedir.
Kronik yorgunluk ve uyku bozuklukları normalde her yaş ve dönemin hastalıkları gibi görünse de artık daha erken yaş ve hatta çocuklukta da görülmeye başlandı. Bu duruma adale spazmlarını da katabiliriz. Ergenlikte beklediğimiz hızlı büyümenin getirdiği fizyolojik kas kramp ve spazmlarından farklı olarak yine ergenlik öncelerinde de görülebilmekteler. Başında saatler geçirilen teknolojik ürünlerin karşısında dururken oturulan koltuk vb eşyalar ile oturma şekli, süresi ve zamanı daha kemikleşmesini tamamlamamış bedenlerde omurga bozuklukları, yürüyüş ve postür düzensizlikleri ve buna bağlı kronik ağrılar geliştirmektedir.
Kuru göz ve göz yorgunlukları ise ekran karşısında gözlerini kırpmadan sürekli bakan kişilerde, göz küresinin ön tabakası olan korneada göz yaşının hızla kurumasına ve etraftaki tozların korneaya yapışmasıyla mikroçiziklere yol açmasına sebep olur. Gözde ağrı, yorgunluk, rahatsızlık, kızarıklık, bulanık görme, çift görme, batma, göz içinde yabancı cisim hissi, çapaklanma, akıntı, kapakların birbirine yapışması, kaşınma, yanma, devamlı veya aralıklı gözyaşı akıntısı, ışığa hassasiyet gibi belirtiler gösterebiliyorken kronik baş ağrısı şeklinde de görülebiliyor.
İşitme azlığı veya belirli frekanslara sağırlık, müzik çalarların çok yüksek sesle ve uzun süre dinlenmesi ile iç kulak tipi işitme kaybı olarak görülmesidir. Cep telefonlarının çok uzun süreli kullanılması halinde işitme kayıpları olabileceğine dair yayınlar da mevcut. Erken fark edilir ve vazgeçilirse normale dönüş mümkün ama yıllarca sürdürülürse işitme kaybı kalıcı olabilir. (devam edecek…)
- Teknolojik bunama-I / 15.02.2021
- Teknolojik bozukluklar-III / 27.01.2021
- Teknolojik bozukluklar-II / 26.01.2021
- Teknolojik bozukluklar-I / 25.01.2021
- Covid-19 sonrası (hastalıklar)-II / 19.01.2021
- Covid-19 sonrası (hastalıklar)-I / 18.01.2021
- Yeni Covid-19: Yeni canlı mezarlıklar / 23.12.2020
- Karanlık dönem / 10.05.2017
- Demarkasyon hattı / 09.05.2017