'Tarım zehirleri için acil önlem şart'
Son iki yılda Avrupa ülkelerinde pestisit ve aflatoksin içeren ürünler için 10 bin bildirim yapıldığını vurgulayan Niğde Milletvekili Gürer, "Bu bildirimlerin 853’ü Türkiye’den kaynaklandı. Bu durum, acil önlem alınması gerektiğini ortaya koyuyor" dedi
02.02.2025 16:23:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, pestisit ve aflatoksin içeren, yurt dışından iade edilen ürünler konusunda iktidarın sorumluluğuna dikkat çekti. Gürer, "Sorunu yazılı soru önergeleri, Meclis konuşmaları, Meclis araştırma önergeleri ve basın toplantıları ile sürekli gündeme getirdim" dedi. Gürer, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde, bir ürünün gümrükte belirlenen sınırların üzerinde pestisit veya aflatoksin içermesi durumunda, Avrupa Birliği Yem ve Gıda için Hızlı Alarm Sistemi'ne bildirim yapıldığını ifade etti. Bu sistem kapsamında her ülkenin daha sıkı denetim uyguladığını belirtti. Gürer, son iki yılda AB ülkelerinde 10.000 bildirimin pestisit ve aflatoksin içeren ürünler için yapıldığını vurgulayarak, "Bu bildirimin 853'ü Türkiye'den kaynaklanmıştır. Bu durum, ülkeyi yönetenlerin gerekli önlemleri alması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. Dikkatler pestisit ve aflatoksin konusunda yurtiçindeki ürünlere çevrildi. Bu ürünler ile ülke ihracaatı sorunlu hale gelirken ürün israfı ve pazarı da sorun oluşturuyor. Ülkemizden giden ürün gibi ithal ürünlerde de gerekli denetim ve kontrol sağlanmalıdır" dedi. Tarım zehirlerinin insana, doğaya, toprağa, faydalı canlılara, suya ve havaya doğrudan zarar verdiğini belirten Gürer, "Tükettiğimiz gıda ile zehirlenmememizi sağlamak iktidarın görevidir" şeklinde konuştu.
Pestisit önlemleri yetersiz
Sorunun çiftçilerden kaynaklanmadığını vurgulayan Gürer, kullanılan pestisitlerin ruhsatlı ürünler olduğunu belirtti. "Ruhsatlandırılmış ilaçlarda yapılan incelemeler sonunda ortaya çıkan bu durum, ürün iadesini gerektiriyorsa, insan sağlığına zararlı olan bu ilaçların ruhsatlandırılmaması ve Türkiye'de satışına izin verilmemesi gerekir. Avrupa Birliği uyum yasaları sürecinde, 2006 yılından sonra Türkiye bu konuda hassasiyetini artırdı ve belli oranda pestisitin Türkiye'de yasaklanması sağlandı. Ama bu yeterli olmadı.Avrupa Birliği yem ve gıda için hızlı alarm sistemine takılan ürünlerimiz nedeniyle Türkiye, ihracatçı bir ülke olarak önümüzdeki süreçte sorunlar yaşayabilir. Bir ülkede ortaya çıkan pestisit kalıntısı, diğer ülkelerde de anında görülebiliyor ve Türkiye'nin gönderdiği ürünler gümrüklerden dönmeye başlıyor. Gümrüklerden dönen ürünlerin Türkiye'de tekrar incelendiği belirtiliyor" dedi. Gürer, pestisit kalıntısı nedeniyle gümrüklerden dönen ürünlerin imha edildiği söylense de toplumun buna güvenmediğine dikkati çekerek, "Nedeni de şu: O gönderilen ürünün üretildiği alanlardaki ürünler, Türkiye pazarında satılabiliyor. Türkiye laboratuvarlarında bu ürünler inceleniyor, ancak gönderilen ürünün Türkiye'de piyasaya sürüldüğü iddiaları var. Zaman zaman bu iş için gönüllü olan takipçiler, yaptıkları kontrollerde pestisit kalıntılarını Türkiye'deki marketlerdeki bazı ürünlerde ortaya çıkıyor" şeklinde konuştu.
Çözüm önerilerini sıraladı
Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın çiftçileri eğitmesi ve pestisit kullanımını sıkı takip etmesi gerektiğini belirtti. "Bakanlık, çiftçilerin üretim sürecinde ne kadar pestisit kullanacağını yönlendirmeli ve hem iç hem de dış pazara verilen ürünleri sıkı denetim altına almalıdır" dedi. Zincir marketlerin kendi laboratuvarlarını kurmasının önemine değinen Gürer, ürünlerin hal ve market girişlerinde kontrol edilmesi gerektiğini söyledi. CHP'li vekil Ömer Fethi Gürer, pestisitlerin sağlık üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, "Sayın Bakan'a Türkiye'de pestisit kullanımının azaltılması, biyolojik mücadele ve organik tarım konularında sorular yönelttim. Vermiş olduğu yanıt ise bu konuda takibin devam ettiği yönündeydi" dedi. Bakanın verdiği yanıta göre, taze meyve ve sebzelerde tavsiye dışı, yasaklı ve hatalı pestisit kullanımının önlenmesi amacıyla çeşitli denetimlerin yapıldığı belirtilmişti. Gürer, pestisitlerin denetimlerinin yeterli olmadığına dikkat çekerek, "Türkiye'de ilk kez ruhsatlandırılacak bitki koruma ürünlerinin aktif maddeleri, Avrupa Birliği ve G8 ülkelerinden ruhsatlı olması şartı aranıyor. Ama bu yetmemeli, çünkü bu ruhsatlandırılan ürünlerde de sorun yaşanıyor. Onlar da tekrar incelenerek bilimsel olarak faydası ve zararı gözetilmeli; ürün üzerinde kalıcı olanlar mutlak suretle yasaklanmalı." dedi. CHP'li vekil Gürer Bakan Yumaklı'nın açıklamalarında, Türkiye'nin tarım zehirleriyle ilgili denetimleri artırdığını ifade ettiğini ancak sorunun devamında yeni tedbirlerinde ihtiyaç olduğu görülüyor" dedi.
Pestisit önlemleri yetersiz
Sorunun çiftçilerden kaynaklanmadığını vurgulayan Gürer, kullanılan pestisitlerin ruhsatlı ürünler olduğunu belirtti. "Ruhsatlandırılmış ilaçlarda yapılan incelemeler sonunda ortaya çıkan bu durum, ürün iadesini gerektiriyorsa, insan sağlığına zararlı olan bu ilaçların ruhsatlandırılmaması ve Türkiye'de satışına izin verilmemesi gerekir. Avrupa Birliği uyum yasaları sürecinde, 2006 yılından sonra Türkiye bu konuda hassasiyetini artırdı ve belli oranda pestisitin Türkiye'de yasaklanması sağlandı. Ama bu yeterli olmadı.Avrupa Birliği yem ve gıda için hızlı alarm sistemine takılan ürünlerimiz nedeniyle Türkiye, ihracatçı bir ülke olarak önümüzdeki süreçte sorunlar yaşayabilir. Bir ülkede ortaya çıkan pestisit kalıntısı, diğer ülkelerde de anında görülebiliyor ve Türkiye'nin gönderdiği ürünler gümrüklerden dönmeye başlıyor. Gümrüklerden dönen ürünlerin Türkiye'de tekrar incelendiği belirtiliyor" dedi. Gürer, pestisit kalıntısı nedeniyle gümrüklerden dönen ürünlerin imha edildiği söylense de toplumun buna güvenmediğine dikkati çekerek, "Nedeni de şu: O gönderilen ürünün üretildiği alanlardaki ürünler, Türkiye pazarında satılabiliyor. Türkiye laboratuvarlarında bu ürünler inceleniyor, ancak gönderilen ürünün Türkiye'de piyasaya sürüldüğü iddiaları var. Zaman zaman bu iş için gönüllü olan takipçiler, yaptıkları kontrollerde pestisit kalıntılarını Türkiye'deki marketlerdeki bazı ürünlerde ortaya çıkıyor" şeklinde konuştu.
Çözüm önerilerini sıraladı
Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın çiftçileri eğitmesi ve pestisit kullanımını sıkı takip etmesi gerektiğini belirtti. "Bakanlık, çiftçilerin üretim sürecinde ne kadar pestisit kullanacağını yönlendirmeli ve hem iç hem de dış pazara verilen ürünleri sıkı denetim altına almalıdır" dedi. Zincir marketlerin kendi laboratuvarlarını kurmasının önemine değinen Gürer, ürünlerin hal ve market girişlerinde kontrol edilmesi gerektiğini söyledi. CHP'li vekil Ömer Fethi Gürer, pestisitlerin sağlık üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, "Sayın Bakan'a Türkiye'de pestisit kullanımının azaltılması, biyolojik mücadele ve organik tarım konularında sorular yönelttim. Vermiş olduğu yanıt ise bu konuda takibin devam ettiği yönündeydi" dedi. Bakanın verdiği yanıta göre, taze meyve ve sebzelerde tavsiye dışı, yasaklı ve hatalı pestisit kullanımının önlenmesi amacıyla çeşitli denetimlerin yapıldığı belirtilmişti. Gürer, pestisitlerin denetimlerinin yeterli olmadığına dikkat çekerek, "Türkiye'de ilk kez ruhsatlandırılacak bitki koruma ürünlerinin aktif maddeleri, Avrupa Birliği ve G8 ülkelerinden ruhsatlı olması şartı aranıyor. Ama bu yetmemeli, çünkü bu ruhsatlandırılan ürünlerde de sorun yaşanıyor. Onlar da tekrar incelenerek bilimsel olarak faydası ve zararı gözetilmeli; ürün üzerinde kalıcı olanlar mutlak suretle yasaklanmalı." dedi. CHP'li vekil Gürer Bakan Yumaklı'nın açıklamalarında, Türkiye'nin tarım zehirleriyle ilgili denetimleri artırdığını ifade ettiğini ancak sorunun devamında yeni tedbirlerinde ihtiyaç olduğu görülüyor" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.