Prof. Dr. Hamdi Aytekin başkanlığında 2'si doçent 5 öğretim üyesinden oluşan ekip, 30 yaş ve üstündeki kişilerde yüksek tansiyon görülme sıklığını saptamak, tansiyon hastası olduğunu bilmeyenleri ve tedavi olanları değerlendirmek ve yüksek tansiyon açısından risk altında bulunanları tanımlamak amacıyla 952'si erkek 1040'ı kadın olmak üzere 1992 kişi üzerinde araştırma yaptı. Araştırmaya alınanların yüzde 33.4'ünde yüksek tansiyon saptandı ve bu oranın kadınlarda yüzde 36.7, erkeklerde ise yüzde 29.7 olduğu, tansiyonu olan kişiler arasında şişman ve evli olmayan kişilerin çoğunluğu oluşturduğu gözlendi. 30-39 yaş grubunda yüksek tansiyon görülme sıklığını yüzde 14.5 olduğunu ortaya koyan araştırma, bu oranın yaş arttıkça anlamlı derecede yükselerek 50-59 yaş grubunda yüzde 45.9'a çıktığını gösterdi. Araştırmada, kırsal alanda yaşayanların yüzde 35.1'inde, kentte yaşayanların ise yüzde 32.9'unda yüksek tansiyona rastlandı.
Araştırmaya katılan ve yüksek tansiyon hastası olduğu tespit edilen kişilerin yüzde 44.4'ünün tansiyon hastası olduğunu bilmediğini, yüzde 37.7'sinin ise ilaç tedavisi gördüğünü ortaya koyançalışma sonucunda, bir rapor hazırlandı. Raporda, şu görüşlere yer verildi: "Özellikle şişmanlar, bekarlar ve yaşı 50'nin üzerinde olanlar yüksek tansiyon açısından risk gruplarını oluşturmaktadır. Bu bulgularla yüksek tansiyonun önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu söylemek mümkündür. Yüksek tansiyonun olası olumsuz etkilerinden erişkin nüfusu korumak için hastalığı önleme ve kontrol etmeye yönelikbir program uygulanmalıdır. 30 yaş üzerindeki nufusun kan basınçlarının rutin ev ziyareti yapan ebe-hemşireler tarafından yılda bir kez izlenmeli ve ölçüm sonucu kan basıncı yüksek bulunanların tansiyonu bir ay içinde ikinci kez ölçülmelidir. İkinci ziyaretin temel amacı kişinin kan basıncının kontrol altına alınıp alınmadığınınizlenmesi olacaktır. İkinci ziyarette de kontrol altına alınmadığı anlaşılan olgular sağlık ocağı hekimine bildirilmelidir." Raporda, işyerlerindeki sağlık servislerinin de programa katılmasıve sonucun sağlık ocağı kayıtlarına işlenmesi gerektiği kaydedildi.
Araştırmaya katılan ve yüksek tansiyon hastası olduğu tespit edilen kişilerin yüzde 44.4'ünün tansiyon hastası olduğunu bilmediğini, yüzde 37.7'sinin ise ilaç tedavisi gördüğünü ortaya koyançalışma sonucunda, bir rapor hazırlandı. Raporda, şu görüşlere yer verildi: "Özellikle şişmanlar, bekarlar ve yaşı 50'nin üzerinde olanlar yüksek tansiyon açısından risk gruplarını oluşturmaktadır. Bu bulgularla yüksek tansiyonun önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu söylemek mümkündür. Yüksek tansiyonun olası olumsuz etkilerinden erişkin nüfusu korumak için hastalığı önleme ve kontrol etmeye yönelikbir program uygulanmalıdır. 30 yaş üzerindeki nufusun kan basınçlarının rutin ev ziyareti yapan ebe-hemşireler tarafından yılda bir kez izlenmeli ve ölçüm sonucu kan basıncı yüksek bulunanların tansiyonu bir ay içinde ikinci kez ölçülmelidir. İkinci ziyaretin temel amacı kişinin kan basıncının kontrol altına alınıp alınmadığınınizlenmesi olacaktır. İkinci ziyarette de kontrol altına alınmadığı anlaşılan olgular sağlık ocağı hekimine bildirilmelidir." Raporda, işyerlerindeki sağlık servislerinin de programa katılmasıve sonucun sağlık ocağı kayıtlarına işlenmesi gerektiği kaydedildi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.