Suriye’nin gücü dünyayı yenmiş!

 Ben söylemiyorum, BDP’liler söylüyor. AKP’liler söylüyor.
Fransa’da öldürülen 3 PKK militanını Suriye öldürdü, bunu da Rusya ile işbirliği yaparak gerçekleştirdi diyorlar.
Gel de Terkîb–i bendinde “Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın!” diyen Ziya Paşa’yı rahmetle anma! Paris’teki 3 PKK kadın teröristi gerçekten Suriye öldürdü ise, Suriye’yi tebrik etmek lâzım! Kolay iş mi 24 saat Fransız İstihbaratının gözetim altında tuttuğu Paris’in göbeğindeki özel korumalı ikametgâhına girip insan öldürmek ve öldürdükten sonra da elini kolunu sallaya sallaya çekip gitmek? Böyle bir uykuya koskoca Fransız istihbaratı nasıl yatabilir? Üstelik Devlet Başkanlarının kendilerinden hesap soracağını bile bile nasıl bu kadar teröristlerin sokak ve evlerini boş bırakabilirler. Öyle ya, Fransa Devlet Başkanı François Efendi, “Biz onlarla görüşüyorduk!” diyor. O görüşmeye getir götür işlerini Fransız emniyeti, Fransız istihbaratı yapmıyor mu?
Herkes şundan emin olsun. O 3 PKK’lıyı Suriye istihbaratı öldürdü ise, buna yol veren Fransız istihbaratıdır. Yani bir gün bir Suriyeli çıkıp, “Biz öldürdük, emri de Beşar Esad” verdi derse, bu böyledir. Bunu diyen kişilerin gerçekten tetik çeken kişiler olması da gerekmez. Birileri, daha açık ifade ile Fransa ve Almanya Esad’ı zor duruma düşürmek için ve işledikleri cinayet dolayısıyla PKK’nın bir kanadının ülkelerini karıştırmasına engel olmak amacıyla birkaç Suriyeliye tehdit, şantaj veya rüşvetle böyle söyletebilirler.
Suriye’nin başka ülkede tetik çekecek gücü olsa bunu en çok Türkiye’de yapması gerekirdi. Çünkü mütekabiliyet olarak buna hakkı vardı. Türkiye’den gidenler Suriye’de tetik çektiklerine göre Suriye’den gelenler de Türkiye’yi üs olarak kullanan kendi teröristlerine misillemede bulunabilirlerdi.
Sen bunu yapma, git Paris’te seninle hiçbir ilgisi olmayan, kendileri ile bir alıp veremediği bulunmayan 3 kadını öldür… Yani aslında MİT’in şimdiye kadar çoktan yapması gerekeni Suriye olarak git, sen yap! Akıl işi mi? Türkiye İsrail gibi ABD gibi Almanya gibi gerçekten devlet şuurunda lider ve kadrolarla yönetilseydi o 3 terörist on yıllardır AB’nin göbeğinde ülkesi aleyhine cirit atamazdı. Ya bir trafik kazasına kurban giderlerdi, ya paketlenir bir bagajın arkasında Türkiye’ye getirilip hâkim karşısına çıkarılırlardı…
O zaman bu tiyatro nedir?
Yâni BDP’liler ve AKP’liler niçin Suriye’yi gösteriyor?
Çok basit… Cinayeti PKK’nın bir kanadı işledi. Çünkü terörist Sakine örgütün haraç ve uyuşturucu ticaretinden kazandığı yüz milyonlarca lirasını birilerine kaptırmış yahut zimmetine geçirmiş. PKK bunu içine sindirebilir mi?
Sindiremez ve gelir ensene sıkar…
O zaman BDP de tutar, “Aman katil olarak bizi gösterme, ortak düşmanımız Suriye’yi suçlayalım” diye Paris’e, AB’ye işte böyle mesajlar gönderir…
Peki, 3 PKK militanının PKK’nın diğer katillerinin öldürmesinde Fransa başta olmak üzere Almanya ve diğer AB üyesi ülke istihbaratlarının parmağı yok mudur?
Olmaz olur mu?
Dediğimiz gibi o eve Fransa istihbaratını atlatarak girmek neredeyse deveyi iğnenin deliğinden geçirmektir. Fransa, PKK’lıyı PKK’lıya vurdurdu… Çünkü Erdoğan hükûmetinin başlattığı “Açılım sürecinin” ana esaslarından biri de Kandil’de silah bırakacak azılı teröristlerin Avrupa’ya geçişlerine göz yummak, onları AB’den istememe taahhüdünde bulunmak. Öcalan’a bu söz verildi. AB de bu eylemle, Erdoğan’a “Bu sözü kime danıştın da verdin” mesajı verdi.
Çünkü onlar bir Sakine’den illallah demişlerdi. Bunun yanına onlarca Sakine ve Karayılan katıp AB topraklarını Kandil’e çevirmeye niye razı olsunlar…
BDP Böyle bir parti işte…
Kendi cinayet işler, öldürdüklerinin başında yas tutarak suçu ya kendi devletine ya Suriye’ye yükler. AKP de işte böyle bir örgüt ve partinin istekleri doğrultusunda Anayasasından Türklük maddesini çıkartır, üniter yapıyı Eyaletler veya Yerel Yönetimler olarak parçalara ayırır, dil birliğini bozar, Parelel Devlet KCK’ya bu yeni yapılanmaların silahlı gücü haline getirilmesinin kapısını aralar.
Uyan Türkiye’m uyan!
Bindirdiler bir âlamete… Gidiyorsun kıyamete…