‘Şüphesiz o gerçek dosttur’
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Dosta senin ve ayıpların hakkında doğru davrandığı için ona sadık (doğru) denmiştir. O halde sana böyle davranan kimse ile ünsiyet et. Şüphesiz o gerçek dosttur”
16.05.2020 23:49:00
OKAN EGESEL
İmam Askerî (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim günahlardan sakınmayı haslet, bağışlamayı tabiat ve hilmi huy edinirse dostları ve övgüsü çoğalır. Güzel övünmekle düşmanlarından intikam almış olur." (Bihar, 78/379/4).
İmam Zeyn'ul Abidin (a.s) hased edenlerden ve iyilik ettiği kimselerden dolayı çektiği rahatsızlıklardan sıkılan Zıheriyye'ye öğüt olarak şöyle buyurmuştur: "Sen Müslümanları ailen gibi saymalısın. Onların büyüğünü kendi baban gibi bilmeli, küçüklerini evladın, yaşıtlarını ise kardeşin gibi görmelisin. Sen bunlardan hangisine zulmetmeyi seversin! Eğer iblis –Allah'ın laneti ona olsun- sana Müslümanlardan birinden üstün olduğunu gösterirse bir bak eğer senden daha büyükse kendine şöyle söyle: 'O iman ve salih amel hususunda benden daha öndedir. O halde benden daha iyidir.' Eğer senden daha küçük ise o zaman şöyle de: 'Ben, günahlar hususunda ondan daha öndeyim. O halde o benden iyidir.' Eğer seninle yaşıt ise kendine şöyle de: 'Ben günahkâr olduğuma yakîn etmekteyim, onun günahkâr olduğu hususunda ise şüphe içindeyim. O halde neden yakînimi bırakıp şüpheme sarılayım.' Eğer Müslümanların seni büyük, değerli ve saygın tuttuğunu görürsen şöyle de: 'Bu onların huyundandır.' Eğer onların sana karşı sevgisiz ve kırgın olduğunu müşahede edersen şöyle de: 'Bu benim günahım ve kusurumdur.' Eğer böyle yaparsan Allah, hayatı senin için kolay kılar. Dostların çoğalır ve düşmanların azalır." (a.g.e., 74/156/1).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Yumuşak huylu olan kimsenin muhabbeti farz/sabit olur. Sopası yumuşak olan kimsenin dalları çoğalır (yumuşak huylu olan kimsenin arkadaşları çok olur." (Gurer'ul Hikem, 8152, 8319).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Dostluğun birtakım sınırları vardır. Her kim onların tümüne veya birtakımına sahip olursa dosttur. Aksi takdirde asla onu dost sayma. Birincisi; zahir ve bâtınının sana karşı aynı olmasıdır. İkincisi; senin yüzsuyunu kendi yüzsuyu, ayıbını kendi ayıbı saymasıdır. Üçüncüsü; mal ve makamın onu sana karşı değiştirmemesidir. Dördüncüsü; sana elinden gelen yardımı esirgememesidir ve bütün bu hasletleri içinde barındıran beşincisi ise; zorluklar anında seni yalnız bırakmamasıdır." (Bihar, 78/249/90).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Dost, kardeşini üç yerde korumadıkça dost olmaz: Zorluklarda, gıyabında ve öldükten sonra." (a.g.e., 74/163/28).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Sadık dost ayıpların hususunda sana nasihat eden, gıyabında seni koruyan ve seni kendisine tercih edendir." (Gurer'ul Hikem, 1904).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Samimi dost seni zulüm ve düşmanlıktan sakındıran, iyilik ve ihsan hususunda yardımcı olandır" (a.g.e., 2078).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Dosta senin ve ayıpların hakkında doğru davrandığı için ona sadık (doğru) denmiştir. O halde sana böyle davranan kimse ile ünsiyet et. Şüphesiz o gerçek dosttur." (a.g.e., 3877).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Gerçek kardeşin canıyla seni koruyan ve seni malına, evladına ve eşine tercih edendir." (a.g.e., 2014). (Muhammed Muhammedî reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.