Şu asil davranışa bakar mısınız?

Başkomutanlık Meydan Muharebesinde 27 Ağustos 1922 günü yaşanan bir olayı Muzaffer Kılıç şöyle aktarır: "Dumlupınar Karargâhında bulunuyorduk. Kapıda bulunan nöbetçi hayretle:

-Yaver bey! Kokonalar geldi dedi.

-Ne kokonası bunlar?

-Kadınlar efendim.

Dışarı çıkıp tahkik etmek istedim. Meğer başlarına gelecek felaketten haberi olmayan düşman, bir balo tertip ettirmiş. Bütün kadınlar baloya davet edilen büyük rütbeli Yunan subay ve komutanların aileleri imişler. Baskına uğrayınca kaçamamışlar, hepsi Mehmetçiklerimizin eline esir düşmüşler. Perişan bir halde idiler. Keyfiyeti Gazi Paşa Atatürk'e haber verdim. Çadırından dışarı çıktı, yüzlerine bile bakmadı. Yalnız: "Bunların istirahatlerini temin ediniz, bunların şeref ve namusu orduya emanettir. Bu kadınlara karşı münasebetsizce yapılacak en ufak bir muamele ve harekete müsaade etmem, şiddetle cezalandırırım" dedi. (A.Ragıp Akyavaş, Tarih Mahşeri 1.cilt, s.269)

Evet, sevgili okurlar, "Çadırından çıktı ve yüzlerine bile bakmadı..." İşte Mustafa Kemal Atatürk bu... Bir insanlık medeniyeti… Zamanının en beyefendi, en asil, en ahlaklı, en dürüst, en inançlı, en azimli; Ehl-i Beyt soylu, tertemiz insanıdır Gazi Paşa Hazretleri... Damarlarında Peygamber kanı taşımaktadır... O'na kurtuluş savaşını kazandıran ruh, Ehl-i Beyt ruhudur. O hepimizden daha dindar bir Müslümandır. Soyu Hazreti Peygambere dayanmaktadır.

Okuyunuz, inceleyiniz ve araştırınız; özellikle "Hoş Geldin Atatürk" eserini okuyunuz. Gazi Paşa'nın her tutum ve davranışı Peygamberi ahlak ölçülerindedir. Gazi Paşa hakkında ileri geri cahilce mesnetsiz konuşanlara sesleniyoruz; "Atatürk hangi haramı helal, hangi helali haram kılmıştır..." Hodri meydan cevap veriniz...

Ama bugün dağlara taşlara, kuşların kanadına "Hak yol İslam" yazacağız diyenler; birçok helali haram, birçok haramı helal kıldılar. 

Allah bizleri Atatürk'ün izinden, yolundan ve bağımsızlık ülküsünden ayırmasın. Ne mutlu Türküm diyene...