Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından aylık olarak yayınlanan 'İpucu' adlı dergide, yer alan bir makaleye göre, kökleri Ortaçağ'a kadar uzanan ve halk arasında 'Şeytana Tapma' olarak adlandırılan Satanizm, ilk olarak 1998 yılında İstanbul'da yaşanan toplu intihar olayı ardından yeniden gündeme geldi. Dünya gündemini uzun süredir meşgul eden bu konu, Türkiye'de ilk olarak 23 Haziran 1998 tarihinde İstanbul Ataköy'de meydana gelen bir toplu intiharla gündeme gelmiş, 13 Ocak 1999'da Ortaköy mezarlağında bir genç kızın öldürülmesi olayı ile birlikte Türkiye'nin gündemine yerleşmişti. Uzmanlar, 'sapkın bir eğilim' olarak nitelendirilen Satanizm ve bu amaca hizmet eden kişilerin profilini çıkardı. Uzmanlara göre, kendilerini Sananist olarak adlandırılan kişilerin profili şöyle:
"- En yoğun olarak 14-19 yaş grubu olmak üzere 14-25 yaş arası kişilerdir.
- Sosyo-ekonomik seviyeleri çok yüksek ya da çok düşük ailelerin çocuklarıdır. ancak ortak özellikleri parçalanmış aile çocukları olmalarıdır. Parçalanmış aile sadece ebeveynlerin boşanmış olması değil geleneksel Türk ailesi özelliğini yitirmiş olması da kabul edilebilir. Aile ya çok baskıcı ya da çocuğa karşı çok ilgisizdir. Çocuk sevgiden yoksun bırakılmıştır. Kendilerini birey olarak kanıtlama peşinde kimlik bunalımı yaşayan gençlerdir. Eğer aile içinde birey olmadıklarını düşünüyorlarsa kendilerini birey olarak kabul eden, fikirlerini dinleyen, onlara değer verdiği hissini uyandıran ilk toplulukta yer alırlar. Bu durum sadece Satanist gruplar için değil, terör örgütleri için de geçerlidir.
- Çoğunda alkol veya uyuşturucu kullanımı ve bağımlılığı söz konusudur.
- Çoğunun içinde bastırılmış şiddet duygusu, sadizm ve anti-sosyal kişilik bozukluğu vardır.
- Giyimleri marjinaldir.
- Sempatizan toplamaları ve iletişimleri mektuplaşma, internet aracılığıyla veya arkadaş vasıtasıyla yapılır".
"- En yoğun olarak 14-19 yaş grubu olmak üzere 14-25 yaş arası kişilerdir.
- Sosyo-ekonomik seviyeleri çok yüksek ya da çok düşük ailelerin çocuklarıdır. ancak ortak özellikleri parçalanmış aile çocukları olmalarıdır. Parçalanmış aile sadece ebeveynlerin boşanmış olması değil geleneksel Türk ailesi özelliğini yitirmiş olması da kabul edilebilir. Aile ya çok baskıcı ya da çocuğa karşı çok ilgisizdir. Çocuk sevgiden yoksun bırakılmıştır. Kendilerini birey olarak kanıtlama peşinde kimlik bunalımı yaşayan gençlerdir. Eğer aile içinde birey olmadıklarını düşünüyorlarsa kendilerini birey olarak kabul eden, fikirlerini dinleyen, onlara değer verdiği hissini uyandıran ilk toplulukta yer alırlar. Bu durum sadece Satanist gruplar için değil, terör örgütleri için de geçerlidir.
- Çoğunda alkol veya uyuşturucu kullanımı ve bağımlılığı söz konusudur.
- Çoğunun içinde bastırılmış şiddet duygusu, sadizm ve anti-sosyal kişilik bozukluğu vardır.
- Giyimleri marjinaldir.
- Sempatizan toplamaları ve iletişimleri mektuplaşma, internet aracılığıyla veya arkadaş vasıtasıyla yapılır".
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.