Sonunda gözlerinizi kapatın da dediler

Başbakan Davutoğlu, partisinin İstanbul İl Kadın Kolları Kongresi'nde konuşuyor. Kadından bahsediyor. Kadını onur, şefkat ve estetik kavramlarıyla tarif etmeye çalışıyor. Artık nasıl bir portre çıktıysa karşısına! Yönettiği ülkeyi "eski" ve "yeni" diye, ayrıştırıp, iktidarlarına pay çıkartıyor. Sonrası daha ilginç! Kendisini hararetle alkışlayan kadınlara; "Şimdi gözlerinizi kapatın" diyor. "Göz kapatmaya" sonra geleceğim. Şimdi bir bakalım "ak" yıllarda kadınımız ne hale düşürülmüş!    AKP döneminde kadına karşı şiddet yüzde 1400 oranında arttı.2014 yılında 294 kadın öldürüldü. 2015 Mart ortası itibariyle 60 kadın daha vahşice katledildi. "Ak" yıllarda toplamda 5 binden fazla kadın öldürüldü. "Ak" yıllarda cezaevinde bulunan erkeklerin sayısı 156 bin 391, kadınların sayısı 5 bin 870 oldu."Ak" yıllarda, 81 ildeki sığınma evlerine 2014 yılında 17 bin 792 kadın yerleştirildi. Bakanlığın verilerine göre bu kadınlardan 16 bin 862'si bir şekilde 'fiziksel, duygusal, cinsel ve ekonomik istismara' maruz kalmış. "Ak" yıllarda 1 milyon 70 bin çift boşandı."Ak" yıllarda fuhuş, eski Türkiye'ye göre % 220 arttı. 2002'de 25 bin olan sayı bugün 300 bini aşmış durumda. Sadece 40 bin kadın vesika almak için müracaat etmiş. "Ak" yıllarda çocuklara taciz, eski Türkiye'ye göre % 125 arttı. Artık taciz okullarda, yetiştirme yurtlarında bile sıradanlaşmış durumda. Merdiven altında, bodrumlarda asgari ücret karşılığı 10, 12, 14 saat çalıştırılan, hala töre kurbanı edilen yüz binlerce kızlarımızın, kadınlarımızın dramlarını ancak bir vahşete kurban gittiklerinde öğrenebiliyor, gündem edebiliyoruz. Tabi bu gerçekleri bizzat ilgili bakanlıklar tarafından açıklanmışken, bir başbakan nasıl böyle "ak-pembe" tablo çizer, diye sorabilirsiniz. Bu sorunun cevabı "ak" mantıkta gizli. Nasıl mı?  "Hafta da bir kadeh içenlerde var. Onlar alkolik değildir.""Alkol içiyorsa alkoliktir işte.""Ama 2 kadeh alkol alsa da, size oy veren insanlarda tanıyorum.""Onlar 2 kadeh alıyor. Onlar alkolik değildir." Evet, mantık bu? Bu mantığın, millete, kadınlarımıza nasıl baktığını da hatırlayalım. Eski başbakan Erdoğan, (kendisini protesto eden bayan için); "O kadın, kız mıdır, kadın mıdır? Bilemem" Mart 2011 (eski Başbakan) Erdoğan, "Kadına şiddet abartılıyor" Eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin; "Medya olayları abartıyor. Kadına yönelik şiddet algıda seçicilik?"Zinayı serbest bırakan hükümetin başı ve eski Başbakan Erdoğan; "Kürtaj cinayettir."Aynı hükümetin, o zamanki Sağlık Bakanı Recep Akdağ; "Tecavüze uğrayan doğursun, gerekirse devlet bakar." AKP Tokat Milletvekili Zeyid Aslan; (Meclis kulisinde kadın gazetecilere) "Ben de, sizin bacak aranızı çekip, gazeteye bastırsam?" Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek."Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Erdoğlu; "Evdeki işler yetmiyor mu?" Kısaca AKP'ye oy veren her kadın onur, şefkat ve özellikle estetiğin zirvesindedir. Yok, oy vermiyorsa? Merve KavakçıGeldik göz kapattırmaya! Başbakan, salondakilere; "Bir an gözünüzü kapatın ve eski Türkiye'yi hatırlayın? Hani Milli İradeyle TBMM'ye girmiş olan başörtülü bir hanıma, 'bu kadına haddini bildirin' diyen Eski Türkiye'yi hatırlayın."Hatırladık! Merve Kavakçı çıktı karşıma ama eski Türkiye'nin hatırası olarak değil AKP Türkiye'sinin imajı olarak. Nasıl mı?  Kim Merve Kavakçı? Kısaca provokatör. Peki, bu provokasyonu tertip edenler kim? Erbakan'ın dizinin dibinden AKP'yi planlayanlar. Ben demiyorum. Milli Görüşün en önemli isimlerinden Oğuzhan Asiltürk, diyor.    Asiltürk; "Kavakçı'nın yemin için salona girmesinin Erbakan ve kendisinin bilgisi dışında gerçekleşti."Kavakçıyı salona kim soktu? Asıltürk; "Kavakçı'yı salona daha sonra AK Parti'yi kuracak olan isimler götürdü?"Asiltürk; "Meclis'i yöneten Septioğlu ile anlaşmıştık. Kendisi, başörtülü birinin yeminini engelletmem. Sizden isteğim tenha bir zamanda getirin, dedi. Bizim arkadaşlara bunu söyledik. Hatta tahrik olmasınlar, diye, ben salona bile girmedim. Bir de baktık ki, Merve Hanım salona girmiş. Nasıl girmiş bilmiyorum. Ne Hoca'yı, ne beni dinlemediler." Bayanları rahat bırakın artık, diyorum. Bırakın örtü altına gizlenmeyi. Varsa projeniz ortaya koyun.